Hedefte mükemmeliyetçilik var

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ERZURUM'DAN / Ela KARASU

[email protected]

Geçtiğimiz hafta Kuzey Doğu Kalkınma Ajansı'nın (KUDAKA) ev sahipliğinde Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile ülke genelindeki 26 Kalkınma Ajansı'nı bir araya getiren "Birinci Kalkınma Ajansları Konferansı" gerçekleşti. Üç gün süren konferansa DPT yetkilileri dahil olmak üzere 26 ajans genel sekreterleri ile yaklaşık 500 ajans personeli de hazır bulundu. Hedef; tanışmak ve ağ geliştirmek, geçmiş uygulamaları değerlendirmek, mevcut sorunları çözümlemek, bilgi ve tecrübeleri paylaşmak ve gelecek stratejileri ve öncelikleri temellendirmekti.

Yaklaşık 5 yıl önce kuruluş süreçleri  başlayan kalkınma ajansları, kurumsallaşma çalışmalarında ciddi mesafe alarak tüm ülkede adından söz ettiren kurumlar olmayı başardı. Genel itibariyle vizyonları, bağlı oldukları bölgenin kalkınmasında en etkin ve öncü rol oynayan, ülkenin en modern ve en verimli kurumlarından biri olmaları. Misyonları da, yine bağlı oldukları bölgede, bölgenin sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak üzere, sosyal sermayeyi ve inovasyonu geliştirerek yerel potansiyelleri harekete geçirmek.

Yola çıkma nedeni, amacı, hedefi belli olan her şey başarıyı doğurur. Tanık olduğum birkaç kalkınma ajansı ofisinde de deneyimli, olaya hakim genel sekreter ile donanımlı kadrolarla karşılaştım. Bu durum hedefi en başında yarı yarıya tutturmak değil midir? İlki gerçekleştirilen konferansta da ajansların, bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılması ve tüm bölgelerin ulusal kalkınmaya katkı sağlaması amacına dönük yeni işlevler üstlenmeye hazır olduğunu gördük. Ortaya konulan görüşlerin bir rapora bağlanarak kısa zaman içerisinde oluşturulacak eylem planıyla hayatiyete geçirileceği vurgulandı.

Şimdi ortaya konulan görüşlerden bahsedelim. Konferansta "Kurumsal Mükemmeliyete Doğru", "Ajanslar Sadece Mali Destek Veren Kurumlar Değildir!", "Destek Uygulamaları: Başarılar, Sorunlar ve Gelecek",  "Bölgesel Kalkınmada Neler Oluyor?", "Ortak Geleceğimiz: İşbirliği, İletişim ve Ötesi" başlıkları ele alındı. Bu başlıklar içinde bana göre en önemli madde "Bölgesel Kalkınmada Neler Oluyor" idi. Gelişimler; bölgesel argümanları harekete geçirerek, etkileşimi sağlayarak, işbirliği kombinasyonunu rantabl hale getirerek sağlanır.İvedi olarak her bölge kendini ne kadar tanıyor, potansiyelleri nedir; hangi sektörleriyle öne çıkacaktır, başarıya ulaşmada  hangi stratejik yolu izleyecektir sorularına verilecek yanıtlarla  uygulamaya geçiş de hızlandırılmalıdır.

Diğer bir husus da mali destek uygulamalarının ötesinde bölgesel kalkınmada yönetişim ve işbirliğinin geliştirilmesi, stratejilerin tespiti, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırımların artırılması hususlarında işlev icra etmeye istekli ve kararlı olmasıdır. Yine ajanslar, önümüzdeki dönemde, bölge içi koordinasyon, ulusal ve uluslararası fon yönetimi, bölge tanıtımı ve sınır ötesi işbirlikleri oluşturma konusunda aktif ve cesur adımlar atacaklar.

26 kalkınma ajansının tanışması, tecrübe paylaşımı, geçmiş yılların muhasebesi, gelecek için ortak bir vizyon belirlenmesi açısından önemlidir. Ancak esas, ülkemizin yıllardır hep kanayan yarası olan ve konuyla ilgili- ilgili olmayan otoritelerinde sürekli gündeme getirdikleri bölgelerarası gelişmişlik farkının asgari düzeye düşürülebilmesi değil midir? Kalkınma ajanslarının üstlendikleri vizyon, misyon bu kanayan yarayı iyileştirecektir.