”Hep karlılık dikkat çekti ama sorunlu krediler fazlaydı”

Özince, geçen yılki krizden daha fazla sorunlu krediyle karşılaştıklarını ve 20 milyar liranın üzerinde krediyi yapılandırdıklarını bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, bankacılık sektörünün hep karıyla dikkat çektiğini ancak, geçen seferki krizden daha fazla sorunlu krediyle karşılaştıklarını ve 20 milyar liranın üzerinde krediyi yapılandırdıklarını bildirdi.

Özince, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi'nin açılışında, bankacılık sektörünün şu ana kadar oldukça iyi bir performans göstermiş göründüğünü, halen sektörün ortalama sermaye yeterlilik rasyosunun Batı Avrupa, Latin Amerika ve Asya ülkelerinin tamamından, Doğu Avrupa ülkelerinin ise çoğundan daha yüksek düzeyde bulunduğunu söyledi.

Global krizde OECD ülkeleri arasında bankacılığa sermaye desteği vermeyen tek ülkenin Türkiye olduğunu anımsatan Özince, burada sektör olarak da duruşlarının çok önemli rol oynadığını belirtti.

Özince, "Kriz sırasında devletimizle olan ilişkilerde talepkar olmadık. Kriz sırasında çok ciddi sorunlarla karşılaştık, bankacılık sektörünün hep karları dikkat çekti ama geçen krizdekinden daha fazla sorunlu krediyle karşılaştık ve yapılandırdık. 20 milyar liranın üzerinde krediyi yapılandırdık. Bu kredilerin büyük bir bölümünü de herhangi bir yasal düzeleme olmadan yapılandırdık" diye konuştu.

"Sorunlu kredi artışı artık durdu"

Geri dönmeyen sorunlu kredilerin 2010 yılının ilk 3 aylık döneminden sonra gerilemeye başladığına işaret eden Özince, Mart sonu itibariyle sorunlu kredilerin yüzde 5'in altına, yüzde 4,9'a gerilediğini, sorunlu artışının artık durduğunu, geriledi diyebileceklerini söyledi.

Konut finansmanının çok geliştiğini, bankacılık sektörünün konut finansmanının 30 milyar dolar seviyesine geldiğini söyleyen Özince, "Bu daha hiç bir şey değil, Türkiye'de konut kredilerinin GSYH'ya oranı Türkiye'de yüzde 5, AB ortalaması yüzde 27" dedi.

"Bugün konut kredisi kullanan tüketici sayısı 1 milyonu aştı"

Ersin Özince, bugün konut kredisi kullanan tüketici sayısının 1 milyonu aştığını belirtti.

İlginç bir eğilim daha olduğuna dikkati çeken Özince, enflasyona endeksli değişken faiz uygulamasının pek tercih edilmediğini, tüketicinin faizi belli krediyi tercih ettiğini vurguladı.

Şu an itibariyle kredi stokunun gelişiminin, risklere oldukça kapalı olduğunu, böyle olduğu için tüketici kredilerinde sorunlu oranının yüzde 4, kredi kartlarında yüzde 10 iken, konut kredilerinde yalnızca yüzde 2'ler civarında bulunduğunu söyleyen Özince, "Kanaatim konut finasmanının bankacılık sektörünün toplam aktifleri kadar olabileceğidir. Bu da en az 20 kat daha büyüyeceği düşüncesini içeriyor" diye konuştu.

Özince, konuşmasında şunları kaydetti:

"Temeli halen oturtamadık. Dolayısıyla ilk toplantıda yaptığımız konuşmayı şöyle tekrar etmek istiyorum; halen mevzuatla ilgili tereddütler açılabiliyor. Borçlu ile alacaklı arasındaki ilişkiyi değiştiren, sürpriz nitelikteki yasa teklifleri veyahutta uluslararası her türlü politikaya açığız. Uluslararası sermayeyle iş görme ihtiyacındayız ki burada bir parantez açayım, bankacılık sektörümüzün bundan sonraki gelişimi dahi uluslararası sermayeyi gerektirecek, ancak uluslararası kuralları koymada ısrarla gecikiyoruz. Bizim de artık Emerging markets tanımından yükselebilmemiz için altyapı ile ilgili kuralları sürpriz teşkil etmeyecek şekilde koymamız lazım. Örnek alınabilecek ülkeler net. Hatta örnek alınacaksa konut kredisi ile tüketici kredisinin dahi farklı ele alındığını da iyi örneklerden bir an önce almamız lazım."

"Çok ciddi bir refinansman eksiği var"

Çok ciddi bir refinansman eksiği olduğunu belirten Özince, "İnşaatta bir kural var; bütün yükler temele biner. Temeli yapmış değiliz. Ben bunu çeşitli kereler bu finansman olanaklarıyla konut kredileri büyütülemez şeklinde ifade ettim. Bu kadar yararlı bir sektörü ki istihdam konusunda kanaatim tek çaremiz, ilk çaremiz veyahutta, finanse etmeye çalışıyoruz fakat finansmanla ilgili fon yaratacak, finansman piyasalarımızı oluşturacak kurumları teşkil etmiş değiliz" dedi.

Tahvil piyasalarıyla ilgili Sermaye Piyasası Kurulu'nun yakın zamanda yaptığı düzenlemelerin bankacılık sektörü açısında da çok ihtiyaç duyulan, beklenen konular olduğunu ifade eden Özince, BDDK'nın da onay bazında zamanlamayı dikkate alarak gerekli yönlendirmeleri yapacağını ve bu işin gelişeceğini düşündüğünü söyledi.

Özince, "Bu kadar ihtiyacımız olan bir iç talebi ve Türkiye'yi birleştirmek istediğimiz dış dünyanın talebini karşılayacak bir üretimi finanse edeceksek bunun mutlaka altyapısını kurmamız lazım. Onlar bu Fannie Mae'ler gibi battılar diye kaygı duymayıp refinansmanın önünü açacak kuruluşlar yapmamız lazım. Burada devlete görev düşünüyor. Ama mutlaka özel kuruluşlar olması lazım, sonunda vergi mükellefine dönmeyecek bir risk unsuru olsunlar" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir