”Hiç kimse zor durumda değil”

Başbakan Erdoğan, 'büyük işverenlerin, bankaların zor durumda' olduğuna ilişkin söylemlere yanıt verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ORDU - AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "büyük işverenlerin, bankaların zor durumda" olduğunun söylendiğini ifade ederek, "Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak, oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın" dedi.

Kendilerinden önceki dönemde enflasyon rakamlarının ülkenin, çiftçinin, memurun belini büktüğünü söyleyen Erdoğan, hükümetlerin, siyasi partilerin enflasyona yenik düşüp, kaybolup gittiklerini, kendilerinin ise "enflasyon belasına" son verdiklerini kaydetti.

"Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim"

DSP-MHP-ANAP iktidarının IMF'ye 30 milyar dolar borçlandığını, bunun bir kısmının ödendiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"23.5 milyar dolarla bize devrettiler. Şimdi IMF'nin aleyhinde konuşup duruyor bu MHP'liler, DSP'liler. Peki şimdi ne kadar borç var? 8 milyar dolar. 23.5'ten 8'e geldi. Şimdi çıkıyor bazıları, bana soruyorlar, 'IMF'yle anlaşmayı niye geciktiriyorsun?' Sana mı soracağım? Türkiye'nin menfaatine olursa imzalarız. Ülkemin, milletin menfaatine olmayacaksa kusura bakmayın imzalamayız. Geçen Mayıstan bu yana hala konuşuyoruz. Niye, ülkemin menfaatleri benim için önemli.

'Efendim, işte büyük işverenler, bankalar zor durumda'... Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın."

DSP-MHP iktidarında 16 bankanın battığını, bu nedenle 40 milyar dolar ödendiğini ifade eden Erdoğan, "Ah değerli kardeşlerim, böyle sömürdüler bizi, böyle bitirdiler bizi. Şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar, şöyle böyle... Ne böylesi, hesap ortada. AK Parti iktidarında 1 tane batan banka var mı?" dedi.

Erdoğan, "Ah benim kardeşim ah, ciğerlerimiz yanıyor. Onun için 29 Mart çok önemli. Bunlar milliyetçiyiz diyorlar. Nasıl milliyetçisin? Milli bankamız Merkez Bankasını bize kasada 26.5 milyar dolar ile devrettiler" diye konuştu.

Baykal küfürlerini gece 12'den sonra etsin

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Sayın Baykal'a bir tavsiyem var, ne olur bu küfür müfür olaylarını aman gündüz yapmasın. Gece 12'den sonra yapsın veya şifreli kanallarda yapsın. Çocuklar izlemesin, çocukların ahlakı bozuluyor. Kötü örnek oluyorsun" dedi.

Erdoğan, partisince Ordu'da düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, dünyadaki küresel ekonomik krize değindi. Bu krizin haliyle Türkiye'den de hissedildiğini kaydeden Erdoğan, bu krizin en az etkiyle atlatılacağını söyledi.

İktidarın krizle ilgili tüm tedbirleri anında aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabi felaket tellalları var. Ama biz, halkımızın bu felaket tellallarına kulak asmayacağına inanıyoruz. Gerçekler ortada, ülke batsa bunların umurlarında değil.

Enflasyon şu anda yüzde 7,7 oldu. Hadi Sayın Baykal buna ne diyeceksin, hadi Sayın Bahçeli sen ne diyeceksin? Merkez Bankası gecelik faizini yüzde 11,5'e düşürdü, hadi buna ne diyeceksin? Çünkü bunlar buralardan nemalanıyorlar.

Son zamanlarda Sayın Baykal çok çirkin, artık kimyası bozuldu herhalde, saldırgan bir yapıya girdi. Devamlı hakaretler, hakaretler, hakaretler... Ben biliyorum ki durumu görüyor ve açık açık söylüyor, 'Ben Ergenekon'un avukatıyım' diyor. Sayın Baykal, sen zaten geçmişinden bu yana hep bu tür şeylerin avukatlığını yaptın. Bakın Antalya milletvekili olan Sayın Baykal, Antalya'nın Elmalı Hazineleri kaçırıldığında, o kaçıranların da avukatlığına soyundu. Ve daha sonra o dönemde İstemihan Talay bey onunla bir mücadeleye girdi. Ondan sonra hazine geri getirildi. Bir yasal süreç başladı. Alt mahkemede kazanan Sayın Baykal, üst mahkemede bu karar bozuldu ve bozulma gerekçesi enteresan. Siyasiler aldıkları davalarda daha hassas hareket etmelidir, dikkatli hareket etmelidir. Dikkatli hareket etmeleri gerekir, özen göstermeleri gerekir. Ama Sayın Baykal kimin avukatlığını savunduğunu özenle seçmiyor."

"Son zamanlarda iyice kimyan bozuldu"

Kendilerinin ise milletin avukatı olduklarını vurgulayan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ise "Ergenekon"un avukatı olduğunu söyledi. AK Parti ile CHP arasındaki farkın bu olduğunu kaydeden Erdoğan, Baykal'ın ülke yönetimine karamsarlık pompaladığını savundu. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Geçenlerde söylemişti, dün de yine söyledi. Ne diyor; 'Hükümet milleti dinliyor'. Bak Sayın Baykal, benim o kadar vaktim yok, demek senin vaktin çok. Bu işin Türkiye'de yönetmelikleri yasayla belirlenmiştir ve yasayla belirlenen bu süreci aynen ilgililer takip eder. Kim dinler, kim dinlenir, bunun kararını veren merci de bellidir. Neresi verir, mahkemeler. Onun üzerine de dinleyecek olan güvenlik güçleri, onu dinler. Bunun bizimle uzaktan yakından alakası yoktur. Ama sen çamur atmaya alışmışsın, iftira atmaya alışmışsın. Yine böyle bu mekanizmayı çalıştırıyorsun. Ama bununla bir yere varman mümkün değil, varamayacaksın da.

 Ben sana bir şey söyleyeyim, bak son zamanlarda iyice kimyan bozuldu. Diyorsun ki 'hükümete hakaret edilebilir, küfredilebilir.' 70 yaşına ulaştı ama 70 yaşını bulmuş olan benim büyüklerime saygısızlık olmasın ha sakın. Onlara benim saygım sonsuz. Fakat bunlar koltuğa fena yapıştılar. Koltuk atıyor, bunlar bırakmıyor. Sayın Baykal diyor ki 'Ağız tadıyla birbirimize küfredemiyoruz'. Bir siyasi partinin lideri, bu ülkede başa oynayan bir insan, kalkıp da milletin huzurunda, meydanlarda 'Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz' der mi? Küfürbazdan siyasetçi olur mu? İnanın eline teslim edin şöyle 5-6 tane koyun, kaybedip gelir. Böyle bir noktada.

En sonunda dayanamadı, 'AK Parti yüzde 52 oy alamazsa bu işi bırakması lazım' dedi. Buralara geldi iş. AK Parti'nin ne kadar oy alacağından sana ne? Sen ne alacaksın onu söyle. Ama bak ben sana Ordu meydanından bir şey söylüyorum, Allah'ın izniyle biz birinci parti oluyoruz. Sen birinci parti olmazsan, ben diyorum ki eğer birinci parti olamazsak ben siyaset bırakırım. Ama Baykal sen birinci parti olamazsan siyaseti bırak ki millet kurtulsun, CHP de senden kurtulsun.

Sayın Bahçeli'ye de söylüyorum, bir partinin hedefi nedir, iktidar olmak. Hep siz böyle muhalefette mi kalacaksınız veya kenarından, köşesinden koalisyon ortağı mı olacaksınız?"

"Kendi içlerinden çıktı böcekler"

CHP Genel Başkanı Baykal'ın seçimlerde barajın altında kalıp TBMM'ye girememesinden sonra istifa ettiğini ancak 8 ay sonra yeniden genel başkan olduğunu anlatan Erdoğan,  Baykal'ın yerel seçimlerde CHP'nin birinci parti olamaması durumunda istifa edip gitmesi gerektiğini söyledi.

Milletin bir kişiye paye vermesi durumunda, o kişinin, bu payenin hakkını vermesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bunun gereğinin neyse yapılması gerektiğini kaydetti. Dünyada bunun güzel örnekleri olduğunu belirten Erdoğan, dünyada başarısız olan siyasetçilerin çekildiğini belirtti.

Muhalefet partilerinin işsizliği istismar konusu yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Sayın Baykal'a bir tavsiyem var, ne olur bu küfür müfür olaylarını aman gündüz yapmasın. Gece 12'den sonra yapsın veya şifreli kanallarda yapsın. Çocuklar izlemesin,çocukların ahlakı bozuluyor, kötü örnek oluyorsun. Yavrularımıza yazık.

Baykal'ın Tunceli Valisi Mustafa Yaman'a yönelik eleştirilerine de tepki gösteren Erdoğan, 350 aileye yardım yapılmasıyla seçim kazanılamayacağını dile getirdi. Erdoğan, "350 aileye bunun verilmesiyle seçim kazanılıyorsa bunu zaten parti olarak biz yaparız. Niçin kalkıp bunu biz valimize yaptırtalım, ne alakası var? Vali zaten bunu sürekli yapıyor" dedi.

Erdoğan, Baykal'a seslenerek, "Peki sen bu valime böyle kafayı takıyorsun da senin genel sekreterinin bir valimizle konuşmasını nereye koyacağız? Hatırlıyorsunuz o muhabbeti değil mi, Ne oldu, unutuldu. Birde baktılar ki telefon açık, konuşma devam ediyor. Hemen birisi de bunu yakalamış. Dediler ki önce 'biz dinleniyoruz'. Alıştılar bunlar. 'Genel merkezimiz dinleniyor' dediler. sonra kendi içlerinden çıktı böcekler. Ellerindeki kozları bu, zaman zaman bunu kullanıyorlar ama milletim de bunu tabi ki yutmadı" diye konuştu.