Hızlı tren rüyası bir başka bahara

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA'dan / Ömer Faruk ÇİFTÇİ

Türkiye hepimizin yakından takip ettiği üzere gelişmiş ülkelerin en büyük ve prestijli taşıma projesi hızlı trende ağı genişletmeye çalışıyor. İlk etapta Ankara-İstanbul arasında seferlere başlayan hızlı tren Bursalıların da rüyasını süslüyordu. Ta ki İstanbul-İzmir otoban geçişi gündeme gelene dek. Hikayeyi kısaca özetlersek; Bandırma ve Bursa'yı, Ankara-İstanbul konvansiyonel demiryoluna bağlayacak bir hattın yapımına yönelik 1992'de fizibilite ve ön proje çalışması başlatılmıştı. Proje kapsamında 'Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli' ve 'Bandırma-Bursa-Ayazma-İnönü' olmak üzere iki demiryolu güzergahı oluşturuldu. DLH Genel Müdürlüğü, 'Ankara-İstanbul Hızlı Tren' projesinin 1. Etabının tamamlanmasının ardından, Bandırma ve Bursa'nın konvansiyonel hat yerine Ankara-İstanbul hızlı tren hattına bağlanması için çalışmalara başladı. Bu çerçevede, Bandırma ve Bursa'nın Ankara-İstanbul hızlı tren hattına 'Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli' ya da 'Bandırma-Bursa-Ayazma-İnönü' güzergâhlarından bağlanmasına ilişkin etüt projelerini TCDD'ye gönderdi. TCDD Genel Müdürlüğü'nün projeye olumlu yaklaşması üzerine DLH Genel Müdürlüğü, Bandırma ve Bursa'yı hızlı trene kavuşturacak projenin detayları üzerinde çalışmaya başladı. Alternatif güzergâhlara ilişkin hesaplamaları yapan DLH Genel Müdürlüğü, projenin 2009 yılında hayata geçirilmesini planlıyordu.

Bursa demiryolu ağına bu kadar yaklaşmışken biranda projeden çıkarıldı. Birçok konuda hakkını sonuna dek arayan ve lobi anlamında da güçlü Bursa kamuoyu, tren yolu konusunda CHP Bursa milletvekili Kemal Demirel'in yaptığı yürüyüş eylemleri ve birkaç cılız açıklama dışında etkili bir tepkiyi ortaya koyamadı. Bugünlerde yeniden gündeme gelen konu Kent Konseyi'nin kasım ayı toplantısında masaya yatırıldı. Semih Pala başkanlığında yapılan toplantının konukları arasında Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman da vardı. Karaman'ın yaptığı açıklamalar gösterdi ki maalesef Bursa, uzunca bir süre demiryolu ağına bağlanamayacak. Nedenine gelince hükümet yap-işlet-devret modeli ile yapılacak demiryolu ve otoban projelerini aynı anda yapamayacağını görünce tercih yapmak durumunda kaldı. Türkiye'de otobanın gelişimini riske atmamak adına tercih otobandan yana kullanıldı. Körfez geçişindeki demiryolu köprüsü iptal edilince Bursa da otomatikman hattan çıkarılmış oldu. Osmanlı döneminde 1852 yılında Mudanya-Bursa arasında kurulan 1953 yılında da kaldırılarak birer birer rayları satılan tren yoluna yeniden kavuşmak için bilinmeyen bir tarihi beklemek çok acı ama pes etmek yok. Vali Şahabettin Harput'un da belirttiği üzere Bursa'ya hızlı treninin gelmesinin önemi ve Ankara-İstanbul etabının Bursa'dan geçmesinin faydası tartışılmaz. Bundan sonrası için yapmamız gereken güçlü bir lobi ile körfez geçişine bağlanabilmenin yolunu aramak olmalıdır.