Hozat fişlemelerinde "paralel devlet" iddiası

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Hozat Alt Komisyonu'nun taslak raporunda, fişlemeler ile ilgili olarak "paralel devlet" iddiası gündeme geldi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner başkanlığındaki Tunceli'nin Hozat ilçesindeki fişleme iddialarının araştırılmasına ilişkin alt komisyon, taslak raporunu hazırladı.  

Raporda, alt komisyonun çalışmaları esnasında; Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak ile bölgede yaşayan bazı vatandaşlar hakkında hazırlandığı iddia edilen "Biyografik Bilgi Fişi" başlığını taşıyan evraklara ulaştığı belirtildi. 

Evrakta, vatandaşların öncelikle sol üst tarafta fotoğraflarına ve fotoğrafın altında TC kimlik numaralarına, bunların sağ tarafında ise "Kişisel Bilgileri" bölümünde adına, soyadına, baba ve anne adına, doğum tarihi ve yerine, nüfusa kayıtlı olduğu yere, mesleğine, ikamet adresine, telefonuna, öğrenim durumuna, bağlı veya sempati duyduğu örgüt ve örgüt içindeki görevine, varsa tutuklama tarihine ve salıverilme tarihine; "Fiziki Özellikler" bölümünde ise boyuna, kilosuna, göz rengine, saç şekli ve rengi ile konuşma şekline yer verildiği ifade edildi. 

"Biyografik Bilgi Fişi" başlıklı evrakın orta bölümün hemen altında yer alan "Arşiv Kayıtları ve İstihbari Bilgiler" başlığını taşıyan bölümün ise dikkatleri çektiği belirtilen raporda, "Zira bu bölümde söz konusu vatandaşların hangi aşirete bağlı oldukları, hangi yasa dışı örgüte yakın oldukları veya destekledikleri, emniyet tarafından haklarında hangi işlemlerin yapıldığı ve şahıslar hakkında yargı mercilerine intikal eden olaylar, hangi örgüte yakın insanlarla arkadaşlık içinde olunduğu, yapılan yerel ve genel seçimlerde hangi parti ve adayı destekledikleri, hangi örgütlere yardımcı olunması konusunda halka telkinde bulundukları bilgisine yer verilmiştir. İlçe merkezinde düzenlenen etkinliklere aktif olarak katılıp katılmadıkları, etkinliklerde terör örgütlerini destekleyici tutum, davranış ve söylem içinde bulunup bulunmadıkları, örgüt haber ve yayımlarının takip edilip edilmediği, örgüte yakın kişiler ile sürekli iletişim halinde olup oldukları, hangi meslekle iştigal ettiği ve bu mesleklerde nasıl bir konumda yer aldığı, devletin kurumlarına karşı mesafeli olup olmadıkları, güvenlik güçlerine karşı İlçe halkını kışkırtma girişiminde bulunup bulunmadıkları, ölü olarak ele geçirilen teröristlerin defin işlemlerine katılıp katılınmadığı gibi hususlara yer verilmiştir" denildi. 

Raporda, Hozat Sulh Ceza Mahkemesi kararı uyarınca kaymakamlık, jandarma ve emniyet amirliğinde fiziki aramalar ve bilgisayarlarda incelemeler yapıldığı, fiziki aramalarda suça ilişkin evrak bulunmadığı, amirlikte kullanılan bilgisayarın incelemesi sırasında Terörle Mücadele, Güvenlik ve Genel Bilgi Toplama Bürolarının ortak kullandığı odadaki bir bilgisayara bağlı bulunan bir terebayt kapasiteli harici bellek içerisinde; varlığı daha önceden bilinmeyip, yapılan bu detaylı incelemede görüldüğü belirtilen, "bilgisayar - TEM - Güven (F) - TEM Büro - Müteferrik" klasör içerisinde "Biyografi Fişi 2" başlıklı, 24.12.2008 oluşturma tarihli ve "bilgisayar - TEM - Güven (F) - TEM Büro - Müteferrik klasör içerisinde "Biyografi Fişi" başlıklı 15.09.2007 oluşturma tarihli belgelerin olduğunun tespit edildiği, söz konusu üç kurumda kullanılan bilgisayarların kopyalarının (imajlarının) alındığı bildirildi.  

Evrakların belirli bir şablon şeklinde hazırlandığı, sol üst bölümde fotoğraf, altında TC kimlik numarası bulunan, bunların yanındaki sağ bölümde kişisel bilgiler ve fiziksel özellikler yer alan, alt bölümde ise arşiv kayıtları ve istihbari bilgiler başlığıyla, vatandaşlar hakkında değişik bilgiler içeren bölümlerin yer aldığı A4 ebadında formlar olduğu, evrakların üzerinde ise kimin talebiyle hazırlandığı, nerede, kimin ve ne zaman düzenlendiğini belirten bir veri bulunmadığının anlaşıldığı kaydedildi. 

Malatya'dan bilgi gelmedi

Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, fişleme ile ilgili örgüt kapsamında devam eden birden fazla soruşturmanın gizliliğinin ihlali sonucu doğuracağı gerekçesi ile bilgisayar imajlarına ilişkin bilirkişi raporunu komisyonuna göndermekten imtina ettiğine işaret edilen raporda, "Ancak Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı tarafından Hozat Savcılığınca imajı alınan bilgisayarlar üzerinde yapılan ön bilirkişi raporunun incelenmesi ve komisyonumuzca gerçekleştirilen inceleme faaliyetleri neticesinde, bölgedeki bazı vatandaşlarımız hakkında biyografik bilgi fişlerinde geçen nitelikte bilgi toplandığı ve bunların bilgisayarlarda kayıt altında tutulduğu kanaatine ulaşılmıştır" görüşüne yer verildi. 

Raporda, şöyle denildi: 

"1980 ihtilalinden bu tarafa, bölgede yaşayan vatandaşlarımız hakkında derin devletin kolluk güçleri aracılığıyla, biyografik bilgi fişlerinde geçen nitelikte bilgi topladığı, kolluk güçlerinin belirli bir amaca yönelik bilgi toplama faaliyeti esnasında o amacın dışında vatandaşların özel hal ve durumlarına ilişkin de bilgi topladığı, bu bilgilerin daha sonraki tarihlerde bugün adına paralel devlet dediğiniz yapıya mensup görevliler tarafından amacı dışında kullanılmış olma ihtimalinin yüksek olduğu ve toplanan bu bilgilerin amacı dışında kullanılmasının ötesinde yasal olmayan bir şekilde muhafaza ve kayıt altında tutulduğu düşünülmektedir. 

'Biyografik Bilgi Fişi' başlıklı evraklarda, 'Arşiv Kayıtları ve İstihbari Bilgiler' başlığını taşıyan bölüm içeriğinde, kişilerin medeni durumlarından, aile hallerinden, yaptıkları meslek ve işlerdeki başarılarına ve bazı vatandaşların mahrem ve özel hayatına ilişkin bilgilere yer verilmesi, kamu hukuku ilke ve esaslarınca normal bir işlem olarak görülmemektedir. Bu evraklardan, ne mağdurların ne de şüphelilerin basına yansıyana kadar haberdar olmadığı gibi, komisyonumuz tarafından da bu evrakların ne zaman, kim tarafından, ne şekilde, ne amaçla hazırlandığını ve nereye, nasıl kaydedildiğine ilişkin bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır. Bu konuda detaylı bilgiler ancak imajlar üzerinde yapılacak incelemeler neticesinde anlaşılabilecek olup bu belgelerin bilindiği, kullanıldığı ya da bunlar esas alınmak suretiyle yapılmış bir işlemin varlığı da bir bütün olarak imajların incelemesinde sonra ortaya çıkacaktır." 

"Harici bellek 2 sene önce birilerine emanet edildi" 

Dönemin Hozat Kaymakamı Murat Eren'in, biyografik bilgi fişlerinin kayıtlı olduğu harici belleğin 2 sene önce birilerine emanet edildiğini söylediği anlatılan raporda, "Bu biyografik bilgi fişleri kayıtlarının böylelikle yurt dışına çıkarıldığı ve bir terör örgütünün eline geçtiği, yurt dışında bulunan bazı vatandaşların 'elimizde böyle bir belge var' şeklinde telefonda arandığı, bölge halkının bu içerikte bir belge olduğunun o zamandan beri bilgisi dahilinde olduğu, bugün bu biyografik bilgi fişleri haberinin yapılmasının bölgede yaşanan terör operasyonlarının başarılı gerçekleşmesi sonrasında yapılmasının manidar olduğu"  kaydedildi.  

Eren'in; bölgenin terör örgütleri faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir yer olduğu, haberin ulusal medyaya düşmesinden birkaç gün önce 25 kadar teröristin güvenlik birimlerinin yoğun müzakereleri sonucunda sağ olarak teslim olmaya ikna edildiğinin ve bu sayıda bir teröristin teslim olma olayının 30 yıldır ilk defa gerçekleştiği, aylardan Muharrem olmasının ve teslim olunma gününün ertesinin 17 Kasım Dersim olaylarının başlamasının miladı kabul edilmesi ile teslim olan örgüt mensuplarının bir çoğunun Hozatlı ailelere mensup olduğu göz önünde bulundurulduğunda; terör mensuplarının sağ olarak teslim olması olayının büyük anlam ve öneminin bulunduğu, bu itibarla haberin yapılması kadar servis edilmesi zamanının dikkatlice irdelenmesi gerektiğini beyan ettiği de vurgulandı. 

Kaymakam Murat Eren'in, biyografik bilgi fişlerinin kayıtlı olduğu harici belleğin 2 sene önce birilerine emanet edildiğini söylediği belirtilerek, "Bu biyografik bilgi fişleri kayıtlarının böylelikle yurt dışına çıkarıldığı ve bir terör örgütünün eline geçtiğinin, "geçmiş dönemlerde vatandaşların fotoğraflarının çekildiği veya istendiği iddiasına ilişkin olarak Kimlik Bildirme Kanunu'na göre böyle bir uygulamanın var olduğunu, ancak 2006 yılında yapılan kanun değişikliği ile muhtarın onayı ile konutlarda oturan hane halkının kimlik bilgileri ve fotoğraflarının kolluk kuvvetlerine teslimi uygulamasının kaldırıldığını" söylediği bildirildi. 

"Değişiklikten önce bilgi fişleri denilen kayıtlar tutuldu" 

Raporda, 2004 ve 2006 yıllarında bölgede Jandarma Komutanlığı yapan emekli Kurmay Albay Namık Dursun'un, "2005 yılında TCK'da yapılan değişilikten sonra kişisel kayıtların veri olarak toplanmasının yasaklandığını, bu itibarla Jandarma Genel Komutanlığı'nın yazılı emriyle görev bölgesindeki tüm kişisel verileri ihtiva eden belgelerin imha edildiğini" belirttiği ifade edildi.  

Dursun'un, "görev yaptığı dönemde TCK'da söz konusu değişiklik yapılmadan önce vatandaşlarla ilgili bilgi fişleri denilen kayıtların tutulduğunu, iddia konusu fişleme evrakları gösterildiğinde bunların "fiş değil, bilgi notu" olarak değerlendirilebileceğini ancak bunların yasal olmadığını, Jandarma'nın kendi dönemimde herhangi bir gayri yasal fiş toplaması ve kaydetmesinin mümkün olmadığını" söylediği belirtildi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir