”Hükümet vazgeçmek için bahane arıyor”

DTP Genel Başkanı Türk, "Hükümet, bu açılımdan vazgeçmesinin bahanelerini aramaktadır" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA -  DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, hükümetin demokratik açılımdan vazgeçmenin bahanelerini aradığını belirterek, "DTP, bu açılım politikasına destek vermedi, süreci baltalamaya çalıştı' mesajları vererek aslında bu süreci kapatmak istemektedir" dedi.

Türk, Grup Başkanvekili Gültan Kışanak, Diyarbakır milletvekilleri Hasip Kaplan ve Aysel Tuğluk ile birlikte  İzmir'de DTP konvoyuna yapılan saldırıya ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Havaalanından, Emniyet Müdürlüğü tarafından belirlenen güzergahtan, sivil araçlarla miting yapacakları alana giderlerken, saldırıya uğradıklarını anlatan Türk, konvoyun önünde anons yapan ve siren çalan dolmuş şoförünü siren çalmaması konusunda uyardığını söyledi.

"En disiplinli, en duyarlı konvoylarımızdan biriydi" diyen Türk, yerel, bölgesel kıyafetli olan çocukların konvoyda bulunmadığını, sadece miting alanında bu çocukların kendisine çiçek verdiğini bildirdi.

 

Olay sırasında aradıkları İzmir Valisinin, kendisinin maçta olduğunu söylediğini, bunun üzerine ulaştıkları İçişleri Bakanlığı Müsteşarına emniyet tedbiri almadıkları için tepkilerini gösterdiklerini anlatan Türk, İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürünün yanında bir sivil polisle birlikte otele gittiğini ve "Aynı gün 3 ayrı maç vardı, güvenliği oralara çekmiştir. Eğer böyle bir bilgimiz olsaydı buna müsade etmezdik" dediğini ileri sürdü.

"Hükümet açılım sürecini kapatmak istiyor"

Hükümetin söylemlerini "olaydan daha vahim" şeklinde değerlendiren Türk, "Hükümet niçin bunu gündeme getiriyor? DTP'nin kapatılması için psikolojik bir ortam hazırladıkları açık. Sayın Çiçek'in Sayın Çelik'in açıklamalarında bu çok açık bir şekilde gösteriliyor. Bu gerginliği uçlara taşıyarak, DTP ve MHP'ye mal ederek 'istikrarı sağlayan biziz bu ülkede, biz olmazsak bu ülkenin istikrarı daha da bozulur' mesajı vererek, halkı kendilerine mecbur ettiren bir politik oyun var bunun altında. Bu çok açık bir şekilde görülüyor" diye konuştu.

Tepkilerinin 'İzmir halkına yapılmış' şeklinde yansıtılmaya çalışıldığını ileri süren Türk, şöyle devam etti:

"Tam tersine İzmir'de birçok sivil toplum örgütü, siyasi parti örgütleri basın toplantıları düzenleyerek, saldırıyı kınamışlardır. Bunu İzmir halkına mal etme gibi bir anlayışımız yok. Tamamen sivil, tamamen bu işten beslenen, bundan yarar sağlayacak kesimlerin düzenlediği bir provokasyon olarak değerlendiriyoruz, bunu İzmir halkına mal etmiyoruz. DTP, bütün bu saldırılara rağmen bugün sanık sandalyesine oturtulmak isteniyor. Bunun çok iyi görülmesi gerekiyor. Bu, Hükümetin açılım politikalarından vazgeçtiğinin ifadesidir. Hükümet, bu açılımdan vazgeçmesinin bahanelerini aramaktadır. Kimi kullanacak? İşte 'DTP, bu açılım politikasına destek vermedi, süreci baltalamaya çalıştı' mesajları vererek aslında bu süreci kapatmak istemektedir. Bugünkü hükümetin açıklamalarına baktığımızda esas mantığın bu olduğunu görüyoruz."

Kamuoyuna, "DTP kapatılmayı hak etmiştir" mesajı verilmeye çalışıldığını da savunan Türk, "Şimdi geçmişte Sayın Çiçek, 'AKP'yi kapatırsanız bölgeyi DTP'ye teslim edersiniz' mesajı veriyordu. Şimdi DTP'nin kapatılmasının ve DTP'nin kapatılmasından sonra Türkiye'ye farklı mesajlar vererek siyaseti yürütmeyi çalışıyorlar. Yine burada çok ince bir nokta var. Aslında bu süreçte bizi bölge partisi olarak suçlayan kesimlerin, Türkiye'nin diğer bölgelerine açılmamızı istemediklerinin ifadesidir. Bir taraftan bölge partisi diye eleştiri getireceksiniz, diğer taraftan Türkiye partisiyiz dediğimizde de bizi suçlayacaksınız."

"DTP, barışı istemiyen parti olarak yansıtılıyor"

 

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP'nin bu ülkede barışı istemeyen, kışkırtan bir parti olarak yansıtılmaya çalışıldığını, halkın da bu politikanın etkisinde kaldığını ve zaman zaman kendilerine karşı ön yargılı olduğunu öne sürdü.

Partinin kapatılıp kapatılmayacağının kendilerini değil, aslında karar verecekleri ilgilendiğini belirten Türk, şöyle devam etti:

"Biz, ülkenin gerçeklerini dile getiriyoruz. Siyaset yapıyoruz. Bin yıldır kader birliği yapmış olan halkların gönüllü birlikteliğini sağlamaya yönelik arayışın içindeyiz. Biz, bu ülkede barışa katkı sunmak istiyoruz.

Zaman zaman söylüyorum; 'DTP, PKK çizgisi üzerinde' yorumları yapılıyor. İlk günden beri, 'DTP, PKK değildir' dedim. DTP elbette 2 milyon insanın oyu ile seçilmiş bir misyondur. Barışta önemli rol oynayabilir. Önemli bir partidir. Halkın iradesiyle Parlamentoya gelmiştir. Halkı temsil eder. Sorunlar konusunda muhataptır. Ancak işin bütün boyutuyla olaya bakılması gerekiyor."