İhale işlemlerinde, idari yargıya başvuru hakkı nasıl kullanılmalı?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Duygu KILIÇ ÇAYLI - Avukat

İlyas KILIÇ - Kamu Yön. Uzmanı

İhalelerde hak kaybına uğranılmaması için tüketilmesi gereken üçüncü ve son aşama İdari Yargıya yapılan başvuru aşamasıdır. (İdareye ve Kamu İhale Kurumu’na başvuru hakkının kullanılması ile ilgili hususlar, 14.12.2013 tarihli ve 04.01.2014 DÜNYA Gazetesi’nde yayımlanan makalelerimizde yer almaktadır.)

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca, Kamu İhale Kurulu (KİK) kararlarına karşı, kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren altmış gün içerisinde, Ankara İdare Mahkemesi’nde iptal davası açılabilmektedir. İhale işlemlerindeki yargı denetiminin amacı, ihale yapan idareler ve müteakiben KİK kararlarının; objektif hukuk kuralları ve hukuk devleti mantığı ile çözüme kavuşturulmasının sağlanmasıdır.

İhale işlemlerinde KİK kararları nedeniyle menfaat kaybına uğrayanlar yine KİK’e başvuru yapamazlar. Ayrıca, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılmayan ihalelerde, İhale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden kişiler, KİK’e başvuru yapamayacağından, idarelerin aldığı kararlara karşı yine idarelerin bulunduğu yerdeki idare mahkemelerinde dava açılabilecektir.

A) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki ihalelere karşı İdari Yargıya başvurulabilme şartları:

• İhale ilanı ile sözleşmenin imzalanması süreci içerisindeki 4734 sayılı Kanun hükümlerine aykırı işlem ve eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunun iddia edilmesi gerekmektedir.

• Öncelikle ihaleyi yapan idareye, müteakiben de KİK’e yapılan bir başvurunun olması gerekmektedir.

• KİK’in istekli aleyhinde vermiş olduğu bir kararının bulunması gerekmektedir.

• KİK kararının tebliğinden itibaren altmış günlük sürenin geçmemiş olması gerekmektedir.

Yukarıda sayılanların istisnası ise; ihaleyi yapan idare tarafından herhangi bir şikâyet olmadan yapılan ihale iptallerinde, doğrudan ihaleyi yapan idarenin bulunduğu yer mahkemelerinde iptal davası açılmasıdır. Örneğin İstanbul İli içerisindeki bir idare tarafından gerçekleştirilen ihalede, idare ihaleyi resen aldığı bir karar ile iptal ederse, hak kaybına uğradığını iddia eden istekliler doğrudan İstanbul İdare Mahkemelerinde iptal davası başvurusunda bulunabilirler. (Detaylı bilgi için bkz. www.kilichukuk.org)

B) Kamu İhale Kurumu (KİK) kararlarına karşı, idari yargıya başvurulması hususunda dikkat edilmesi gereken hususlar:

• İdareye ve KİK’e süresinde yapılmayan başvurular dava konusu yapılamaz.

• İdare veya KİK’e başvuru yapılmayan hallerde doğrudan İdare Mahkemesi’ne başvuru yapılamaz. (İstisnası; resen alınan ihale iptal kararları ve benzeri durumlardır.)

• İhale işlemlerinde menfaat ilişkisi olmayan fakat ihalede aday veya istekli statüsü kazananlar da dava açabilirler.

C) İhale sürecindeki işlemlerle ilgili haklarında yasaklama kararı verilen aday veya isteklilerin İdari Yargıya başvuru usulleri:

• Yasaklama kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonraki altmış gün içerisinde İdare mahkemelerinde iptal davası açılması gerekmektedir.

• Yasaklama işlemi ihaleyi yapan idarenin en üst idaresi veya bağlı bulunduğu Bakanlık tarafından yapıldığından, idari dava da yasaklamayı yapan kuruluşların veya bakanlığın (Ankara) bulunduğu ilde açılır.

• Yasaklamalar nedeniyle KİK’e karşı dava açılmaz.

• Yasaklama işlemlerine karşı dava açılabilmesi için, ihaleyi yapan idareye veya KİK’e başvuru yapmış olma zorunluluğu da yoktur.

İhale işlemlerinde rekabetin sağlanması için, ihaleye giren ve teklif veren isteklilerin, basit idari hatalar nedeniyle kamu ihalelerinden elenmemesi esas alınmalıdır. İsteklilerin hak kaybına uğramamaları için, mevzuatın kendilerine sağladığı hakları kullanabilmeleri, özellikle dava konusu yapılacak başvurularda, işin uzmanı hukukçulardan yardım almaları gerekmektedir. Aksi durumlarda ihaleye katılan kişilerin haklıyken haksız duruma düşmesi, zaman ve maddi kayba uğraması söz konusu olabilecektir.