İklim değişikliği kadınları etkiliyor

2009 yılı UNFPA iklim değişikliği raporunda, sürecin kadınlar üzerinde daha fazla etkili olacağı vurgulandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) iklim değişikliğinin ele alındığı 2009 yılı raporunda, sürecin kadınlar üzerinde daha fazla etkili olacağına vurgu yapıldı.

Bunun temelinde kadınların tarımsal işgücünün çoğunluğunu oluşturması ve "gelir getirici fırsatlara daha az erişmeleri"nin rol oynadığı belirtilerek, tartışmalarda, beşeri ve toplumsal cinsiyet boyutlarının da dikkate alınması gerektiği belirtildi.

UNFPA'nın 2009 yılı dünya nüfusuna ilişkin "Değişen Dünyayla Yüzleşme: Kadınlar, Nüfus ve İklim" başlıklı raporun önsözünde İcra Direktörü Thoraya Ahmed Obaid, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi taraflarının Aralık 2009'ta Kopenhag'ta biraraya geleceğini ifade etti. Obaid, bu konferanstan çıkacak "insanların iklim değişikliğine adaptesine yardımcı olan ve dünya atmosferinin ısınmasını tersine çevirmek için kadınların ve erkeklerin güçlerini kullanan her anlaşmanın, iklim değişikliğine karşı gerçekten etkili ve uzun vadeli bir küresel stratejinin başlatılmasını sağlayacağını" belirtti.

Raporda, insanlığın bilinen tarihi boyunca iklimin değişim gösterdiği ancak önümüzdeki yüzyılda gerçekleşmesi muhtemel ölçüde bir değişikliğin asla ortaya çıkmadığı belirtildi.

İklim değişikliğinin nedenleri ve etkilerinin ele alındığı rapora göre, yeryüzündeki sıcaklık son 100 yıl içinde 0,74 derece yükseldi. Kulağa fazla gelmeyen bu artış,  gezegenin birçok ekosistemini tahrip ederek, insan refahı açısından önemli riskler oluşturdu. Birçok iklim bilimcinin öngördüğü biçimde yakın zamandaki eğilimlerin sürmesi veya hızlanması halinde ise yeryüzündeki sıcaklığın 2100 yılına kadar 4 ile 6 derece daha yükselmesi söz konusu olabilecek.

Kalkınma kazanımları

İklim değişikliğinin, elde edilen kalkınma kazanımlarını geri çevirme potansiyeline de sahip olduğu ifade edilen raporda, "Söz konusu gerilemelerin iklime bağlı su kıtlığından, kuvvetli fırtınalardan, sulu tarım için buzullardaki erime suyunun kaybından, kullanıma amade gıda miktarlarındaki değişimden ve olası sağlık krizlerinden kaynaklanması muhtemeldir" denildi.

Rapora göre, değişen iklim şartları neticesinde sele maruz kalmış, kurak ya da yaşanması zor ortamların terk edilmesiyle büyük ölçekli nüfus hareketlerinin yoğunlaşması muhtemel görünüyor.

Raporda, hükümetlerin zaten zorluklarla dolu olan kalkınma hamleleri, yoksulluğu azaltma çabaları, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi sağlama ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirme faaliyetlerinin üzerine iklim değişikliğinin getirebileceği baskı kaynaklarına karşı erken davranarak gerekli hazırlıkları yapmaları gerektiği ifade edildi.

Büyük göçler muhtemel

Rapora göre, değişen iklim şartları neticesinde sele maruz kalmış, kurak ya da yaşanması zor ortamların terk edilmesiyle büyük ölçekli nüfus hareketlerinin yoğunlaşması muhtemel görünüyor.

Deniz seviyesinin altındaki kıyı bölgelerinde yaşayan milyonlarca insanın, deniz seviyelerinin birçok iklim uzmanının öngördüğü şekilde yükselmesi halinde evlerini terk etmeleri gerekebilecek. Uzun süreli ve şiddetli kuraklık neticesinde daha fazla sayıda çiftçinin, yeni geçim yolları bulmak için, kırsal alanlardan kentsel alanlara göç etmeleri söz konusu olabilecek.

İnsanları göçe veya sığınma talebine iten nedenlerin karmaşık yapıda olduğu ve bu durum iklim değişikliğinin göç olaylarının geleceğini nasıl etkileyeceği konusunda tahmin yürütmeyi zorlaştırdığı kaydedilen raporda, ''İklim değişikliği, her şeye rağmen, gelecekte yaşanacak nüfus hareketlerini şekillendirecek temel kuvvetlerden biri olarak gözükmektedir'' denildi.

Hükümetler değişiklik yapmalı

Raporda, hükümetlerin zaten zorluklarla dolu olan kalkınma hamleleri, yoksulluğu azaltma çabaları, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi sağlama ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirme faaliyetlerinin üzerine iklim değişikliğinin getirebileceği baskı kaynaklarına karşı erken davranarak gerekli hazırlıkları yapmaları gerektiği ifade edildi.

Raporda öne çıkan bazı baylıklar şöyle:

-Dünya nüfusu 6,8 milyarı aştı.

-Birleşmiş Milletler nüfus fonu tahminlerine göre, halen 6 milyar 829,4 milyon olan dünya nüfusu, 2050 yılında 9 milyar 150 milyonu bulacak.

-Bu dönemde Türkiye nüfusunun 74,8 milyondan 97,4 milyona yükseleceği tahmin ediliyor.

-Halen 1 milyar 198 milyon olan Hindistan'ın nüfusu, 2050 yılına kadar 415,8 milyon kişi daha artacak ve Çin'i geçecek.

-Bu dönemde Pakistan 154,4, Nijerya 134,4, Etiyopya 91, ABD 89,2, Kongo Demokratik Cumhuriyeti 81,5, Çin 71,2 milyon artacak.

-2009-2050 döneminde, büyük nüfuslu ülkelerden Japonya'da 25,5, Rusya'da 24,8, almanya'da 11,7, italya 2,8 milyonluk nüfus azalması görülecek.