İktisatçı "Merih Celasun'a Saygı Günü"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye'de demokrasiye atılan adımların son 15 yılda daha da hızlandığını, ancak bunun kolay bir süreç olmadığını söyledi.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından ekonomi bilimine önemli katkılarda bulunan Prof. Dr. Merih Celasun'u anmak amacıyla "Merih Celasun'a Saygı Günü" ve "Merih Celasun Ödülü" töreni düzenlendi.

Bu kapsamda "Bazı Milletler Neden Başarısız Olur" başlıklı bir sunum yapan Daron Acemoğlu, 18. yüzyılın sonlarına doğru en zengin ile en yoksul milletler arasındaki farkın 4 ya da 5 kat olduğunu, ancak günümüzde bu farkın 40 katın üzerine çıktığını ifade etti.

Acemoğlu, bu farkın nelerden kaynaklandığına bakıldığında birçok araştırmacının farklı şeyler söylediğini, ancak kendi görüşünün, bu farkın ekonomik kurumlar sayesinde oluştuğu yönünde olduğunu bildirdi.

Bu kurumları kapsayıcı ve dışlayıcı olarak ikiye ayırdığını anlatan Acemoğlu, bir ulusun yeteneğini en iyi şekilde göstermesini sağlayacak, eşit şartlar sağlayabilen kurumların kapsayıcı ekonomik kurumlar, bunu sağlamayanların ise dışlayıcı ekonomik kurumlar olduğunu söyledi.

Acemoğlu, şunları kaydetti:
"Bazı milletler neden başarısız olur? sorusunda en önemli konu siyaset ve siyasetin önemidir. Elbette ekonomik teşvikleri ve bunların sonucu olarak kaynakların, yatırımların ve inovasyonun tahsisini belirleyen şey ekonomik kurumlardır, ancak ekonomik kurumların nasıl işleyeceğini ve bunların nasıl bir evrim sürecinden geçeceğini belirleyen, siyasi kurumlardır. Dışlayıcı ekonomik kurumlardan muzdarip olan pek çok toplumda, söz konusu kurumların yok olmamasının nedeni siyasi gücün, dışlayıcı siyasi kurumlarla hüküm süren elitlerin elinde toplanmış olmasıdır.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan son olaylar da siyasetin rolünü göstermektedir. Arap Baharı sadece başladığı yer olan Tunus'u sallamakla kalmadı. Mısır, Libya ve Yemen'i ve her ne kadar iktidarlar hala direniyorsa da Bahreyn ve Suriye'yi de sarstı. Bu ülkelerdeki hoşnutsuzluğun kökenleri ekonomik ve sosyaldir, ancak bunlar siyasi faktörlerce şekillendirilmektedir. Nüfusun geneli nesillerce baskı altında tutulmuş ve siyasi güçten dışlanmıştır. Mısır'da Tahrir Meydanı'ndaki protestocular bunu anladı ve işte tam da bu nedenle sadece mevcut rejimden imtiyaz veya taviz değil köklü siyasi değişim de talep ettiler."

Siyasi hakların elde edilmeden ekonomik hakların elde edilemeyeceğini savunan Acemoğlu, "İşte bu işin zorluğu da burada yatmaktadır, zira siyaseti düzeltmenin bir formülü yoktur. Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika'da, özellikle Mısır ve Tunus'taki mücadelelerle bu durum bir kez daha ortaya konmuştur" dedi.

"Askeri gücün politikadan çıkması çok önemli"

Türkiye Cumhuriyeti'nde, kuruluşundan bu yana kapsayıcı ve dışlayıcı kurumların hep bir arada olduğunu dile getiren Acemoğlu, ülkede 20 yüzyılın başlarında yaşanan modernleşmenin, tabandan gelmediği için kalıcı olamadığını öne sürdü.

Bunun ise askerin, ekonomi ve siyasetteki rolüyle yakından ilgili olduğunu vurgulayan Acemoğlu, "Türkiye'de demokrasiye atılan adımlar son 15 yılda daha da hızlandı ama bu kolay bir süreç değil. Libya'da, Mısır'da, Tunus'da ne kadar zor olduğundan bahsettik.
Fransız Devrimi de çok net bir olay ama Fransız Devrimi'nden sonra Fransa'da demokrasinin istikrara kavuşması 60 yıl sürdü. Türkiye'de de bu süre çok yavaş olacak ve bu süre içerisinde bir çok risk var" diye konuştu.

Türkiye'de askeri gücün politikadan çıkmasının çok önemli olduğunu, ancak bunun her sorunu çözmekte yeterli olmadığını dile getiren Acemoğlu, Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecinde, sürecin ve risklerin doğru yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

"Merih'i öğrencileri ve eserleri unutturmayacaktır"

TEPAV Direktörü Güven Sak da "Merih Celasun'a Saygı Günü"nün ilkini 2010 yılının Aralık ayında düzenlediklerini hatırlatarak, o toplantıyı daha çok Merih Celasun'u anmaya ayırdıklarını, ancak bu günlerde artık daha çok faaliyet gerçekleştireceklerini söyledi.

Sak, "Merih Celasun'a Saygı Günü"nü önümüzdeki yıldan itibaren birkaç güne yayılacak etkinliklerle icra edeceklerini belirterek, "Bugün ödül alacak çalışma da bence çok önemli. Türkiye'de tarım sektöründe verimliliğin önemini, etraflıca baktığımızda daha iyi görebiliriz. Merih hocayı anmanın en iyi yolunu da bu önemli konuları tartışabileceğimiz daha çok toplantılar düzenlemek olarak görüyorum" dedi.

Saygı gününe katılan eski Bakanlardan Oltan Sungurlu da Bursa'da Merih Celasun'la aynı lisede öğrenim gördüklerini ve birçok anılarının bulunduğunu belirterek, "Merih çok beyefendi bir insandı. Onu tanıdığım için çok gururluyum. Merih'i unutmak mümkün değil zaten ama onu siz öğrencileri ve eserleri zaten unutturmayacaktır" diye konuştu.

Ödül töreni

Konuşmaların ardından Merih Celasun adına düzenlenen yarışmada ödül alanlar için düzenlenen ödül törenine geçildi.

Bu yıl ilk kez verilen "Merih Celasun Ödülü", "Türkiye'de Tarım Sektöründe Verimlilik ve Büyüme" başlıklı çalışmalarıyla Güney California Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayşe İmrohoroğlu ve Prof. Dr. Selahattin İmrohoroğlu ile Merkez Bankası'ndan Dr. Murat Üngör'ün oldu.

Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Sumru Altuğ, Dr. Hasan Ersel, Prof. Dr. Ziya Öniş, Prof. Dr. Şevket Pamuk ve Prof. Dr. Dani Rodrik'ten oluşan TEPAV Merih Celasun Ödülü jürisi, "Celasun Ailesi Özel Ödülü"nün de aynı çalışmaya verilmesine karar verdi.