İle özel hedef ülke

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı, ihracatı artırmak, cari açığı azalmak, dünyayı iyi projekte etmek hedefiyle dış ticarette yeni bir strateji geliştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İbrahim EKİNCİ

MERSİN - Dış ticarette yeni strateji geliştirildi. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı, TEPAV, Harvard Ünivcersitesi'nden Prof. Ricardo Hausmann ve MIT üniversitesinden Prof. Cesar Hidalgo ile birlikte yürüttükleri bu çalışmada her ilde 500 sektör incelendi, ürün kompozisyonları çıkarıldı ve hangi ülkelerin pazarları olabileceği belirlendi. Böylece her il için hedef pazar ülkeleri belirlenmiş oldu. Çalışmada illler gruplar halinde ele alındı. Böylece örneğin Kilis ve Osmaniye'nin tekstil elyafı sektöründe ortak üretim desenine sahip oldukları, tamamlayıcı ülke (hedef pazar) olarak da Romanya tespit edildi. Yine örnek olarak Kars ve Ardahan için metal dışı minareller ve makine - cihaz imalatı sektöründe benzerlik, ortak üretim deseni saptandı.

Bu iller için hedef pazar olarak da Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail belirlendi. Çalışmada 81 ilin tamamı, birbirine benzeyen ürün desenleri dikkate alınarak sınıflandırıldı ve tamamı kapsanmış oldu. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, seçim bölgesi Mersin'de İhracatçı Birlikleri binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında, "Bu çalışmada illeri hedef ülkelerle evlendirdik" şeklinde konuştu.

Dış ticarette üç aşamalı bir çalışma yürüttüklerini anlatan çağlayan, bu çalışmanın birinci adımında "Girdi tedarik startejisi - GİTES" üzerinde durulduğunu, burada dış ticaretinde açık olan belli başlı sektörlerin masaya yatırıldığını söyledi. Çağlayan "Otomotiv, demir-çelik ve makine sektörünü çalıştık. Şimdi kimya, tekstil ve tarım - gıda sektörlerini çalışıyoruz. Böylece daha fazla ithalat bağımlısı olan sektörlerimize birer yol haritası çıkarıyoruz. Demir-çeliği çalışırken gördük ki, bu sektör hurda tedarikinin önemlice bir kısmını içerden karşılayabilir ve 2.5 milyar dolarlık gereksiz ithalat önlenebilir" dedi.

"Her ilin farklı ihracat sepeti var"

Dış ticaret çalışmasında ikinci adımın illerin ihracat potansiyelleri, ürünleri ve bu ürünlerinin hangi pazarlara yönelmesi gerektiğinin saptandığını belirten Çağlayan, "İl ihracat potansiyeli araştırmasında öncelikle illerin ne ürettiklerini, ne kadar çeşitli ve nitelikli ürün ürettiklerini, dünyada ürün uzayında bu ürünlerin doğal alıcı ülkelerini, her ilin partner ülkesini saptadık. Bu demek değil ki başka ülkeye ihracat yapma diyoruz. Hayır, bu ülke senin mallarının doğal alıcısı. Bu pazara odaklan, dikkat et diyoruz. Artık Mersin, Ankara, Adana, Isparta, Diyarbakır bugüne kadar herkesin gözü kapalı mal satmaya çalıştığı pazarlara gözü kapalı girmeye çalışmayacak, kendi ürününü talep eden pazarlarda savaş vermeye çalışacak. Her ilin veya il gruplarının farklı ihracat sepetleri var" dedi.

Araştırma sonucunda 52 ilde hem ileri teknoloji ürünlerinin hem de orta teknolojili ürün ihracatı payının arttığını gördüklerini, 43 ilde doğal kaynağa dayalı ihracatın payının ve 31 ilin düşük teknolojili ürün ihracatı payının son 10 yılda artış gösterdiğini belirten Çağlayan, özellikle bu iller için ihracat politikasında teknoloji seviyesi yüksek ürünlerin hedeflenmesi gerektiğini söyledi. Araştırma sonucunda 64 ilde rekabet gücünün arttığı, buna karşın 17 ilin rekabet gücünde düşüş olduğunu belirten Çağlayan, "Bu yıllar arasında rekabet gücü en fazla artış gösteren beş il sırasıyla İstanbul, Bursa, Sakarya, Kocaeli ve Gaziantep'tir" dedi.

Sınır illerinde önemli "bölgesel güç merkezleri" oluştuğunu belirten Çağlayan, bu tespit üzerinden hareket edilerek bölgesel kalkınma adına atılacak önemli adımların saptanacağını söyledi. Çağlayan, "Benzer türden ürün desenlerine sahip illerimiz, Antalya, Adana, Mersin ve Hatay ya da Maraş Adıyaman, Malatya; batıda Uşak, Kütahya, Bilecik; kuzeyde Samsun, Ordu, Giresun Trabzon gibi Türkiye'nin farklı bölgelerinden 14 ayrı ‘ihracata konu üretimde bölgesel güç merkezlerini' tespit ettik. Bu bölgelerden Edirne ve Kırklareli'nin giyim eşyası, hububat ve sebze meyve sektörlerinde benzer türden ürünleri ürettikleri ve İngiltere'nin bu illerin doğal tamamlayıcısı ülke olduğunu gördük. Her bir ilimizin ihracatta daha nitelikli ürünler üretmesi ve ihraç etmesi için hangi sektörlere ağırlık vermemiz gerektiğini tek tek her ilimiz için belirledik. Buradaki amacımız ölüyü diriltmek değil, önemli olan o ildeki bütün paydaşların mutabakatıyla ilin üretimini ve ihracatını canlandırmak" dedi.

Pazarlarda derin inceleme

Bakan Çağlayan çalışmada üçüncü adımın da ülkelerden derin pazar araştırması olduğunu belirtti. Çağlayan şöyle dedi: "Sadece değişen eğilimleri belirlemek değil, geleceği yönelik değişim ihtimallerini de öngörmemiz gerekiyor. Bu eğilimleri simüle edeceğiz ki, biz de önümüzü görelim ve ihracata dönük üretim stratejimizi ona göre yapılandıralım. Peki hangi ülkelere öncelik verelim? Bu projenin de ön çalışmalarını başlattık. Hindistan, Endonezya, Çin, Rusya, Almanya, Brezilya, Güney Kore, Malezya, olacak. Hindistan'daki çalışmayı tamamladık."

Elektrikli otonun ne kadarı yerli olacak?

Cari açıkla ilgili çalışmalarda, dış ticaretin büyük önemde olduğunu söyleyen Bakan Çağlayan, bu konuda elektrikli oto, yerli marka tartışmalarını da değerlendirdi. Çağlayan, "Elektrikli otoda tek sorun çevre ise mesele yok. Ama sorun aynı zamanda cari açıksa, dış ticarette ne olacak? Ne kadarı yerli, ne kadarı ithal olacak? Bunlara bakmak zorundasınız. İddia ediyorum yüzde 90'ını biz içerde üretebiliriz. Elektrikli otonun pili tamamen ithal olursa, araba fiyatı kadar pahalı. İthal edip döviz ödeyeceksin. Bu bataryanın hammaddesi lityumdur. Bizde yok. Botsvana'dan, Şili'den alacaksın. Bu pili Türkiye'ye getirmeliyiz. Getirmezsek lityum da başka bir bağımlılık olacak? Bunun için İnci Akü'yle pil geliştirme çalışmaları var" dedi.

"TOBB Genel Kurulu'nda Kılıçdaroğlu'na alkışı çözemedim"

TOBB Genel Kurulu'nda CHP lideri Kemel Kılıçdaroğlu'na gelen büyük alkışı değerlendiren Bakan Çağlayan, "Ben o sırada salondan ayrılmıştım. Arkadaşlar söyledi. Çok anlamadım, çözemedim. Ama bu ölçü değil. Odalar birliğinin tabanı merkez sağdır. Alkışlar ama oy vermez" dedi. Diğer taraftan, Bakan Çağlayan toplantıda 18 Mayıs itibariyle dış ticaret rakamlarını da açıkladı. Çağlayan bu konuda şunları belirtti: 1 - 18 Mayıs arasında ihracatımız 6.6 milyar dolar olmuş. Artış yüzde 29.8. Tarımdaki artış yüzde 30.2, madencilikte yüzde 4.8 olmuş. Ortalaması yüzde 29.8. Yıl başından 18 Mayıs'a kadar alırsak 50 milyar doları geçtik. Yüzde 24.2'lik artış var geçen yıl aynı döneme göre."

"STA'ya yanaşmayan ülkeler bizi düz duvara tırmandırıyor"

Meksika'dan Jetta ithalatına toplu konut fonu getirilmesi, tekstil ithalatında telafi edici vergi gibi önlemler hatırlatılarak, dış ticarette benzer önlemler gündemde olup

olmadığını sorulması üzerine Bakan Çağlayan şu açıklamaları yaptı:

"Üreticiden, ihracatçıdan talep geldikçe tedbirleri alacağız. Tekstilde aldığımız önlemi eleştirenlerde oldu ama anladılar, işadamları buraya kadar gelerek, desteklerini açıkladı. Tekstilde pıtrak gibi işletmeler açılıyor. Merterli sanayiciler 500 bin ek istihdam olacağını söylüyor. Gümrük Birliği'nden dayak yiyoruz. STA'lar (Serbest Ticaret Anlaşması), gümrük birliğiyle belimizi kırmışız. Anlaşma yapılırken AB, başka ülkelerle STA yaparken Türkiye de dahil olur denilmiş, bizimkiler, Güney Kıbrıs karşımıza gelir, anlaşma yapmak zorunda kalır korkusuyla bu şartı çıkartırmışlar. Şimdi AB gidip ülkelerle STA yapıyor, biz gidiyoruz yapmaya, yanaşmıyorlar. O şartın çıkarılması şimdi bizi meletiyor.

Güney Afrika, Meksika 11 yıl önce yapmış, bizimle STA'nın lafını bile ağızlarına almıyorlar. Tek kelime müzakere edemedik. Biz de uyanıklığa karşı tedbir aldık. Meksika'dan gelen Jetta olayı. Gümrük Birliği'ni ihlal etmeden önlemlerimizi alacağız. Güney Kore'de AB ile STA anlaşmasının henüz onaylanma aşaması bitmedi. Bakanı aradım. Bizi G. Kore'nin yabancısı sayamazsın, dedim. Yeni stratejiler geliştiriyoruz. Bizi duvara tırmandıran varsa biz de ona göre adım atarız. Miktar yönünden fazla alımları gözden geçiririz."

Devlet bakanlığı 8'den 4'e düşecek

Devlet Bakanı Çağlayan, yeni dönemde toplam 21 bakanlık olacağını, devlet bakanlıklarının 8'den 4'e düşeceğini söyledi. Başbakan yardımcılığının 3 ya da 4 tane olacağını, toplam 21 bakanlık olacağını anlatan Çağlayan, "Seçimden önce yeni bakanlıklar belli olabilir. Bakanlar Kurulu'nda imzaladık mı biter. Başbakan yeni hükümeti buna göre kuracak" dedi.

İç ve dış ticaretin birleşeceğini, gümrüklerin de yeni bakanlığa katılacağını anlatan Çağlayan, şöyle devam etti: "Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olacak. Bu şekilde Türkiye'nin ithalat verileri de aynı ihracat verileri gibi düzenli ve daha detaylı açıklanacak. Benim muadillerim Ticaret ve Yatırım Bakanlığı diye geçiyor. Keşle öyle olsa. Sanayi Bakanlığı, Sanayi, Teknoloji ve Bilişim Bakanlığı olacak. Yeni yapıda Gümrükten Sorumlu Devlet Bakanlığı kalkacak. Geçmişte olduğu gibi Gençlik ve Spor Bakanlığı kurulacak. DPT, Hazine, TÜİK, BDDK ve SPK, Ekonomi Bakanlığı altında faaliyet gösterecek. Bayındırlık Bakanlığı kapanacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kurulacak. Enerji Bakanlığı, Enerji ve Orman Bakanlığı olacak. Tarım Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı‘na dönüşüyor. Turizm ayrı bakanlık haline geliyor. Kültür ve Tanıtım oluyor."

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir