IMF, G-20 raporunda Türkiye hakkında ne dedi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - IMF'nin G-20 liderler zirvesine sunulmak üzere hazırladığı raporda Türkiye, son küresel finansal gelişmeler karşısında yüksek finansal baskıya maruz kalan beş yükselen ülke arasında sayıldı. 

IMF, St. Petersburg'da düzenlenen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı ve ağırlıklı olarak Suriye'ye müdahale gündeminin tartışıldığı G-20 Zirvesi'ne sunulmak üzere "Küresel Beklenti ve Politika Zorlukları Hakkında Güncelleme" raporu hazırladı. Raporda son küresel finansal gelişmeler özetlenirken "Finansal koşullar genel olarak daha sıkılaşmış durumda ve bazı yükselen ekonomiler için piyasa baskıları devam ediyor. FED'in 'tahvil alımını azaltma' açıklamasından en sert etkilenenler yükselen ekonomiler oldu ve dış finansman baskıları bazı ekonomilerde (örn. Brezilya, Hindistan, Endonezya, Türkiye ve Güney Afrika) yüksek gerçekleşti" denildi. 

Başlangıçta Mayıs ve Haziran aylarında yükselen piyasalardan portföy çıkışlarının daha geniş tabanlı olduğu, ancak daha sonraki piyasa baskılarının, önemli finansal ve makroekonomik kırılganlıklara sahip belli ekonomiler üzerinde yoğunlaştığı kaydedilen rapora şöyle devam edildi: 
"Çalkantı ve yerel tahvil hadleri hızla arttı, hisse senedi piyasaları ve para değerleri düştü (22 Mayıs'tan sonra ortalama yüzde 6.5 değer kaybı) ve bazı yükselen ekonomiler likidite baskısı ve sermaye akışının tersine dönüşünü gördü." 

İtme - çekme faktörleri
IMF son finansal çalkantı ve devam eden piyasa baskısının kimi ekonomilerde "itme ve çekme faktörleri" tarafından yönlendirildiğinin görüldüğünü belirtti. Sermayenin kar arama yönünde ilerlemesi olan "itme" faktörünün parayı, faizlerin hafif yükseldiği gelişmiş ülkelere yönlendirdiği kaydedilen raporda "çekme" faktörünün rolü ise şöyle anlatıldı: 
" 'Çekme' tarafında, bazı yükselen ekonomilerdeki bozulan temeller de rol oynadı. Son göstergeler daha zayıf iç ve dış talebin yönlendirdiği daha düşük bir büyümeyi işaret etti. Faiz oranlarındaki artışlar (örn. risk primi değişiklikleri) ve döviz kurunda değer kaybı baskıları; yüksek enflasyon ya da yüksek dış açık ekonomilerinin en fazla etkilenişiyle birlikte, ülkeler arasında değişiklik gösterdi. Kimileri artan piyasa baskıları görmeye devam etti. Durum özellikle, yükselen piyasa büyümesi ve varolan ya da artan iç finansal ve/veya makroekonomik kırılganlıklara ilişkin hayal kırıcı haberlerden (örn. yüksek enflasyon, ödemeler dengesi baskıları, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Türkiye, Güney Afrika; hala hızlı kredi artışı, Brezilya, Çin, Türkiye) dolayı şiddetlendi." 
Raporda 22 Mayıs'tan itibaren 10 yıllık tahvil faizlerinde görülen artışla ilgili, Türkiye'nin ilk sırada görüldüğü bir de çizelge yer aldı.