Incoterms 2010
Av.Özge Hakdan ÖZTÜRK
Dış ticarette alıcı ile satıcı arasında üzerinde anlaşmaya varılması gereken en önemli konuların başında malların teslimi ile ilgili olarak ortaya çıkacak yükümlülüklerin kimin tarafından üstlenileceği gelir. International Commercial Terms'in kısaltması olan Incoterms dediğimiz terimler, temel olarak satıcının malları hangi noktaya getirdiğinde yasal olarak alıcıya teslim etmiş sayılacağını, malların satıcıdan alıcıya taşınması sırasında oluşan masrafların alıcı ile satıcı arasında nasıl paylaşılacağını ve taşıma sırasında oluşabilecek kayıp ve hasar riskini kimin üstleneceği sorunlarını çözmek amacıyla oluşturulmuştur. Incoterms sayesinde teslim ile ilgili koşulların bütün ayrıntıları ile belirtilmesi yerine üç harften oluşan bir kısaltmanın sözleşmeye konulması ve Incoterms'e tabi olduğunun belirtilmesi hiç şüphesiz ki hem zaman hem de para kaybının ortadan kalkmasına neden olmaktadır.
Incoterms, ICC tarafından zaman zaman gözden geçirilir, güncel ticari uygulamaların ve trendlerin ihtiyaçlarına karşılık verip vermediği denetlenir ve buna göre de revize edilir. 27 Eylül 2010'da ICC Incoterms 2010'u yayınlamıştır. 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle de yeni kurallar yürürlüğe girecektir. Incoterms 2010'daki değişikliklere göz atmadan önce genel olarak Incoterms'in neleri kapsadığından ve neleri kapsamadığından bahsetmek isterim.
Incoterms satılan malların teslimine ilişkin hak ve yükümlülüklerle sınırlıdır. Incoterms hakkında yaygın olarak yanlış bilinen konulardan birisi bu terimlerin taşıma sözleşmesine uygulandığıdır. Halbuki Incoterms hiçbir zaman taşıma sözleşmeleri ile ilgilenmez. Incoterms sadece ve sadece alıcı ile satıcı arasında imzalanmış olan satım sözleşmesi ile ilgilenir. Taşıma sözleşmesi, finansman sözleşmesi, sigorta sözleşmesi gibi uluslararası bir satım işlemi için gerekli olan sözleşmeler Incoterms'in kapsamı dışında kalır.
Yukarıda da belirttiğim üzere Incoterms'in çözüm getirdiği konular malların teslimi, hasarın geçişi, masrafların paylaşımı ve belgelere ilişkin yükümlülüklerdir. Incoterms'in kapsamı dışında kalan konular ise, ödeme yeri ve şekli, mülkiyetin el değiştirmesi uyuşmazlıklarının çözümü, teslim şekli dışında kullanılan kısaltmalar ile taşıma ve sigorta işlemlerine ilişkin sözleşmelerin nasıl yapılacağı hususlarıdır.
Incoterms 2010 yayınlandıktan sonra kafa karıştıran bir husus mevcut olan sözleşmelere ve yürürlük tarihine kadar olan sürede yapılmış ya da yapılacak olan sözleşmelere hangi versiyonun uygulanacağıdır. Öncelikle belirtmek isterim ki, halihazırda mevcut olan sözleşmelere (sözleşmenin ifası 2011 yılında gerçekleşecek olsa dahi) Incoterms 2000 uygulanmaya devam olunacaktır. Eylül 2010- Ocak 2011 döneminde yapılan ya da yapılacak olan sözleşmelerde taraflar açık bir şekilde hangi Incoterms'in uygulanacağını belirtmelidirler. 1 Ocak 2011 tarihinden sonraki sözleşmelerde ise hiç şüphesiz ki Incoterms 2010 geçerli olacaktır.
Incoterms 2010'daki temel değişiklikler
· Incoterms 2010 ile 4 terim yürürlükten kaldırılmıştır. Bunlar; DAF, DES, DEQ VE DDU'dur. Bunların yerine 2 yeni terim koyulmuştur. DAP = Delivered at Place ve DAT = Delivered at Terminal.
. Incoterms 2010'da teslim şekilleri 2 ana gruba ayrılmıştır. Birinci grup tüm taşıma modlarını kapsayan terimleri göstermektedir. İkinci grup ise sadece deniz ve iç su yollarını kapsayan terimleri göstermektedir. Incoterms 2000'de bu sınıflandırma 4 gruptan oluşmaktaydı.
· Incoterms 2010 hem iç hem de dış ticareti kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.
· Incoterms 2010 alıcı ve satıcının temin etmekle yükümlü olduğu belgelerin tarafların anlaşması sonucunda elektronik kayıt olarak sağlanması yönünde yeni bir düzenleme getirmiştir. Böylelikle zaman kaybı daha da aza indirgenebilecektir.
· Uluslararası taşıma zincirinde terör olaylarının, gemilerin korsanlar tarafından kaçırılması gibi olayların günümüzde artması sebebiyle Incoterms 2010'da güvenlik açısından çeşitli düzenlemeler koyulmuştur. Bu nedenle de Incoterms 2010 taraflara ithalat ve ihracatın gerçekleşebilmesi için güvenlik açısından alınacak önlemlere ilişkin masrafları hangi tarafın karşılayacağını da belirliyor.
· Risk transferi açısından da yeni düzenlemeye göre FOB, CFR VE CIF yeniden modernize edilmiş. Önceki düzenlemeye göre geminin küpeştesini geçmemek koşulu ile mallardaki tüm zarar ve ziyanı satıcı üstlenmekteyken Incoterm 2010'a göre risk transferi ancak malların gemide doğru bir biçimde yüklenmesinden sonra gerçekleşecektir.