İptal için Almanya Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu
Avukat Melih Akkurt, sözde Ermeni soykırımı yasasının iptali için Almanya Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu
ANKARA(DÜNYA) - Avukat Melih Akkurt sözde Ermeni soykırımı kararının iptali için Almanya Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Alınan kararın iptali için Türkiye’de yaşayan herkesin başvuruda bulunabileceğini belirten Akkurt, tüm anayasal hakların kullanılması gerekildiğini vurguladı. Akkurt, “Alman Parlamentosunun aldığı bu sözde soykırım kararına karşı çıkmak isteyenler harekete geçmeli ve tüm anayasal hakları kullanmalı. Türkiye’de yaşayan her vatandaşımızın bu başvuruyu yapma hakkı var. Türkiye’ye yönelik alınan bu onur kırıcı kararı iptal ettirmek için hukuki yollarımızı kullanmalıyız” çağrısında bulundu.
Almanya Parlamentosu’nun 2 Haziran’da aldığı ‘Ermeni Soykırım’ kararının iptali için, Alman yargısına ilk başvuru bir Türk avukattan geldi. Ankaralı Avukat Melih Akkurt, parlamentonun aldığı kararın yok sayılması için Almanya Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Akkurt “Uluslararası örnekler ve Alman hukuku haklı olduğumuzu gösteriyor. Birkaç gün içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gideceğim. Sonuçta hukukun evrensel ilkelerinin kazanacağına eminim“ dedi.
Dava dilekçesinde Almanya’nın Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne taraf olduğunun belirtildiği, Almanya Anayasasının 25. Maddesinin de devletler hukukunun yasalardan üstün olduğu hükmünü içerdiği belirtildi. Dilekçede, “Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 6. maddesinde soykırımın ancak mahkeme kararıyla tespitinin yapılabileceği hususu dikkate alındığında yargı kararı olmaksızın yasama organı tarafından çıkarılan yasa, açık ve bariz yetkisizlik nedeniyle yok hükmündedir” ifadeleri kullanıldı.
“Sürecin Türkiye lehine sonuçlanacağından hiç şüphem yok”
Avukat Melih Akkurt, Almanya Parlamentosu’nun sözde soykırım kararında normal bir kanun çıkarma yolunun izlemediğini belirtirken, “Komisyon kurup araştırma dahi yapmadan, deliller ve diğer konularda hiçbir çalışma yapmadan, Türkiye ve Türklerden en küçük bir değerlendirme ve savunma alınmadan ve Türkiye ve Türklere herhangi bir itiraz yolu veya delil sürme yolu açılmadan bu karar alındı“ dedi. Akkurt yaptığı başvuru hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Hukuksal alt yapımızın çok sağlam olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle de hukukçu olarak bu konudaki ilk başvuruyu yaptık. Normal şartlarda Anayasa Mahkemesine başvurmak için önce iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekir. Ancak sözde soykırım kararına karşı herhangi bir normal hukuk yolu olmadığından doğrudan Anayasal şikâyet başvurusu yoluna gittik. Bu süreci yakından ve büyük bir titizlikle takip edeceğiz. Hukuki sürecin Türkiye lehine sonuçlanacağından hiç şüphem yok.”
“Karar ‘Dünya barışına hizmet etmek’ amacına aykırı”
Yasanın, Alman Anayasası’nın 3. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı olduğunu da aktaran Akkurt, “Yasa ile yargı hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlal edilerek Anayasa’nın 19. maddesinin 2. bendinde yer alan hakkın özüne dokunma yasağı ihlal edildi. Yasa hukuksal dayanaktan yoksun biçimde Türk ve Ermeni milletini karşı karşıya getirdiğinden ve Türk ve İslam karşıtlığı yarattığından Anayasa’nın “Önsöz”ünde yer alan Alman Milletinin “dünya barışına hizmet etmek” amacına aykırı” ifadelerini kullandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önceki kararlarına da değinilen dava dilekçesinde, AİHM Büyük Dairesi’nin 15 Ekim 2015 tarihinde açıkladığı İsviçre kararında da, soykırım suçuyla ilgili net ifadelere yer verildiği belirtildi. 27510/08 sayılı kararda böyle bir suçun varlığına ancak eylemin yapıldığı ülkenin yetkili ceza mahkemesi veya yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesi (Lahey Adalet Divanı) karar verebileceğinin belirtildiği vurgulandı. Ayrıca yine bu kararda, parlamentoların, hükümetlerin, akademik kuruluşların 1915 olayları hakkında soykırım kararı veremeyeceği de net bir şekilde ifade edildiğinin de altı çizildi.