İran ile yeni dönem

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Vahap Taştan
İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı

Ortadoğu’da İran ile yeni bir dönem başlıyor. İran P5+1 ülkeleri ile yapılan anlaşmaya sadece enerji açısından bakmamak gerek. Anlaşma aynı zamanda İran’ın batıdaki komşuları ile birlikte ticari ortaklığının da başlangıcı olacak. Bu noktada Türkiye için de hem ihracat hem de ithalat cephesinde olumlu gelişmeler yaşanabilir. İran ile yapılan anlaşmayı bu bağlamda birkaç başlık altında birleştirmek mümkün.

İran’ın enerji piyasasındaki önemi

İran, petrolde kanıtlanmış rezerv bakımından tüm dünya içerisinde %9,3’lük payı elinde tutuyor ve 2014 sonu itibariyle 157 milyar varillik miktara karşılık geliyor. OPEC içerisinde %9’luk payı olan İran’da toplam üretim 2,85 milyon varil düzeyinde. Cari kapasitesine göre İran’ın üretime dahil edebileceği ekstra 1 milyon varillik kısım daha bulunuyor. İran’ın üretimini artırması da hemen beklenilmiyor. Bu noktada öncelikle yaptırımların tam olarak kaldırılması gerekecek. İkinci nokta ise artan üretimde pazar arayış süreci olacak. 

1-560.jpg

İran’ı enerji piyasasında doğalgaz cephesinde de konuşmak gerekir.  İran şu anda toplam kanıtlanmış rezervin %18,2’sini elinde tutuyor ve rakamsal bazda ise 34 trilyon metreküplük rezerv anlamına geliyor. Türkiye’nin 2014 yılı toplam üretiminin 48 milyar metreküp olduğu düşünüldüğünde 34 trilyon metreküplük rezerv Türkiye’nin 700 yıllık ihtiyacını karşılayabiliyor. İran aynı zamanda bölge içerisinde Katar ve Rusya gibi önemli oyuncuları da rezerv bakımından geride bırakıyor. 

2-454.jpg

Anlaşmanın Türkiye İçin önemi

Tam da bu noktada İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan anlaşmanın Türkiye için önemine değinmek gerekiyor. Türkiye açısından önemi enerji ve dış ticaret başlıklarında değerlendirilebilir. 

4-281.jpg

Türkiye yıllık olarak tükettiği 48 milyar metreküplük tüketimin yaklaşık 9 milyar metreküpünü İran’dan temin ediyor ve İran Türkiye’nin en büyük ikinci doğalgaz sağlayıcısı olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte resmi fiyatlar yer almasa bile en pahalı gazın da İran’dan alındığı bilinmekte. Enerji Bakanlığının yakın dönemdeki girişimleri sonuçsuz kaldı. İran ile yapılan anlaşma bu noktada ülkenin elini rahatlatacağından Türkiye’nin de cari açığındaki yapısal faktör olan enerji maliyetinin düşmesini sağlayabilir. 

5-181.jpg

Türkiye için ikinci önemli nokta da ihracat olacaktır. İran’a yapılan ihracat 2015 yılı 5 aylık döneminde 1,55 milyar Dolar düzeyine ulaştı ve geçen yılın aynı dönemine göre %32,7 artış gösterdi. 4 Kasım 2014 tarihli resmi gazetede yer alan Türkiye ile İran arasındaki tercihli ticaret anlaşmasına göre taraflar, birbirleri arasında tarifelerin indirilmesi ve tarife dışı engeller ile tarife benzeri engellerin ortadan kaldırılması (madde 1:b) konusunda görüş birliğine varmışlardı. 

Sonuç:

İran’ın küresel enerji piyasasına yeniden dahil olması, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olarak nitelendirilebilir. Enerji, Batı ile Doğu arasında yeni bir ticaret trafiğinin anahtarı olabilir. Türkiye’den de geçecek olan Güney Gaz Koridoru Projesine yeni bir arz kaynağı olarak İran da dahil edebilir. TANAP’ın da içerisinde bulunduğu projede İran’ın, Azerbaycan’daki Şah Deniz sahası haricinde yeni bir arz kaynağı olarak piyasaya dahil olması, Doğu – Batı arasındaki ticareti canlandıracaktır. Bu bağlamda Türkiye’nin bir enerji merkezi olma yolunda, İran’ın P5+1 Ülkeleri ile yaptığı anlaşmanın oldukça önemli ve olumlu olduğunu belirtmek gerekecektir

http://www.integralmenkul.com.tr/

http://www.integralforex.com.tr/