İrma, Tarlabaşı’na taşındı

Haldun Dormen, ünlü müzikali yıllar sonra, gencecik ve enerjik bir ekiple 2013’ün tiyatroseverine sunuyor. Bakırköy Belediye Tiyatroları yapımı müzikalin başrolleri Füruzan Aydın ve Ragıp Savaş’a emanet

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nermin SAYIN

Shirley MacLaine ve Jack Lemmon’lu “Irma La Douche”a bayılırım. İtiraf edeyim, Gülriz Sururi’nin üç İrma’sından birine bile yetişememiş olmak da içimde bir yaradır…  Neyse ki yıllardır kimsenin kapısını çalmadığı sevgili “Sokak Kızı İrma”yı, eski dostu Haldun Dormen yeniden yorumladı da, bu neşeli müzikali yeni kuşaklar da sahnede izleme olanağı buldu. 
Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nun pırıl pırıl bir kadroyla sahnelediği “Sokak Kızı İrma”nın konusunu uzun uzun anlatmaya pek gerek yok. Geçimini dünyanın en eski mesleğini icra ederek kazanan iyi kalpli İrma’cık, bir gün kendisi gibi saf yürekli bir âşık buluyor. Fakat İrma’nın mesleği yeni âşığın ruhunu kemiren dev bir kıskançlık canavarı yaratıyor. Bunun üzerine o da kılık değiştirip İrma’nın “tek” müşterisine dönüşüyor. İyi ama, kıskançlık ya bu, bu sefer de kendini kıskanmaya başlamaz mı… Gelsin curcuna…

Doğrusu her zaman enerjisine hayran olduğum –Bu sezon hem bir oyunda oynuyor, hem de tam 3 reji çıkardı, daha da çıkaracakları hariç- Haldun Dormen’in İrma sevgisi malum… Sanatçı, bu kez hikâyeyi orijinal fonundan alarak, büyük bir değişim geçirmekte olan Tarlabaşı’na taşıyor. İrma, bir Rum kızı, dolayısıyla adı hâlâ İrma. Ama diğer tüm isimler, detaylar Türkçeleştirilmiş. Gerek var mıydı böyle bir değişime, doğrusu tartışılır. Ama aklımıza bir kez daha Tarlabaşı’nı ve orada yaşanan dramları düşündüğü de kesin. Böyle bir işlev kazanmış İrma. Müziğeyse elbette dokunmamış ve oyunu seyretmeyenlere bile hiç de yabancı gelmeyen Marguerite Monnot ezgileri, Tolga Çebi’nin müzik direktörlüğünde başarıyla yorumlanıyor oyun boyunca.

Gelelim müzikalin sahnede yaşatanlara… Yeni İrma’mız, daha önce de Bakırköy’de birkaç oyunda izlediğimiz ama ilk kez bu kadar büyük bir yükün altına giren Füruzan Aydın. İrma’nın âşığını ve kalantor müşterisini ise Ragıp Savaş yorumluyor. Füruzan Aydın, elbette çok heyecanlı ve bu da sahneye yansıyor. Ama yine de fıkır fıkır, sevimli bir İrma. Şarkılarda da iyi. Üzerinden o heyecan tutukluğunu da attığında, bir kat daha iyi olacağı güvenini veriyor seyirciye. Ragıp Savaş’ın iyi bir şarkıcı da olduğunu bilmezdim doğrusu, herhalde rol için seçiminde bu da etkili olmuştur. Ragıp Savaş’ı Metin’de, yani İrma’nın saf âşığında biraz yorgun buldum doğrusu, ama Çetin’de son derece sevimli. Hele Metin’in Çetin’den kurtulma sahnesinde özel bir alkışı hak ediyor.

İrma’nın Tarlabaşı’nın muhteşem demir kapılarını da unutmayan dekorları Osman Şengezer’e, arka sokağı sahneye taşıyan kostümleri Sadık Kızılağaç’a, çalışkan ışıkları Yakup Çartık’a, neşeli koreografisiyse Pınar Ataer’e ait.

[PAGE]

irma-4.jpg

Ekibin enerjisine özel bir alkış

Anlatıcı’ya gelince; Emrah Eren, davudî sesiyle daha ilk plandan itibaren İrma seyircilerine neşeli bir müzikal vaadini veren başarılı bir yorumla sahnede. Oyun boyunca kılıktan kılığa giriyor, o kılıklardan sıyrılıp Anlatıcı’ya geri dönüyor ve seyircinin enerjisini daima yükseltiyor. Emrah Eren için “Sokak Kızı İrma”nın gizli yıldızı denebilir rahatlıkla. Gerçi aynı şey, sahnede her biri birden fazla karakter yorumlayan diğer oyuncular için de söylenebilir. İsyankâr gençten travestiye, Trakyalı’dan Roman’a, ağır abiden dolandırıcıya onlarca tipi sığdırıverdiler kolayca sahneye. Özellikle Çetin Etili “Titrek Seboş”ta, Doğacan Taşpınar “Ordinaryus”ta, Emre Koç “Racon”da, Bulut Akkale “Entel Tevfik”te, Görkem Gönülşen “Pırılcı Kadın”da alkışları kapıyorlar. Adlarını sayamadığım diğer oyuncuların da onlardan aşağı kalır yanı yok, hani… Doğrusu İrma’nın en çok toplu sahnelerini sevdim, hele hele “Hırsızlık Dersi”ni… Emeği geçen herkese enerjilerini bize de bulaştırdıkları için de bir alkış. 

[PAGE]

gulrizsururi.jpg

 

Gülriz Sururi, 30 yılda 3 defa İrma oldu

“Sokak Kızı İrma” ilk kez 1961’de oynadı bizim tiyatrolarımızda, yine Haldun Dormen rejisiyle. İrma’ysa malumunuz Gülriz Sururi’ydi. Kadronun diğer yıldızlarıysa Metin Serezli, İzzet Günay, Haldun Dormen ve Altan Erbulak… Gülriz Sururi, prömiyer akşamını şöyle anlatıyordu yıllar sonra anılarında: “7 Mayıs gecesi perdelerini açtı Dormen Tiyatrosu ‘Sokak Kızı İrma’ müzikaliyle Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nda. Kusursuzdu gerçekten güzel bir müzikal olan oyun. Her şey yerli yerindeydi. Oyuncular, müzik, mizansen, dekor, kostüm her şey el ele vermişti bu oyunda. Ve yıllar sonra Türk tiyatro seyircisinin kulaklarının pası siliniyordu. Oyunun sonunda seyirci kıyameti koparıyordu salonda. Perdenin kaç kez açıldığını hatırlamıyorum. Haldun’la sarılmıştık birbirimize. Hayatımın o güne kadar ki en heyecanlı tiyatro olayını yaşıyordum. Her sanatçının yaşaması gereken bu değişik duyguyu ilk kez tadıyordum doya doya.” İrma’yla Gülriz Sururi’ni dostluğu yıllar boyu sürdü. İkinci yorum 1968-1969’da Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu’nda, üçüncüsü ise ilk oynanışından tam otuz yıl sonra… Ve hepsinde de seyircinin kalbini çalmayı başardı…

SOKAK KIZI İRMA
Nerede: Ataköy 9. Kısım’daki Yunus Emre Kültür Merkezi’nde.
Ne zaman: 22 ve 29 Aralık’ta.
Saat kaçta: 20.30’da. 
Ne kadar sürüyor: 2 perde, ara dahil 2 saat 5 dakika.
Biletler nerede: Yunus Emre Kültür Merkezi gişesinde (0212 661 38 94-5)

Bu konularda ilginizi çekebilir