İş arayanlar için yeni sezon başlıyor!
Feyhan ARAS / İnsan kaynakları Yönetim Geliştirme Danışmanı
Öğrenim yılı ve yeni iş sezonu, birlikte başlıyor. Global Krizin sessiz ancak derinden ilerlemesi ülkemizde ilk önce panik duygusunu ve nihayetinde ise işsizlik yüzdelerinde ani rakam değişikliği tablolarını ortaya koydu.
Üniversitelerin verdiği mezunlar, önceki yıllarda mezun olanlar, mevcut işlerini kaybedenler, bu işyerinde kendimi güvende hissetmiyorum diyenler milyonlarla ölçülürken, yeni iş sezonu ve yeni öğrenim yılı çok umut vermiyor bu tabloyu derinden yaşayanların yüreğine. Sayfalarca doldurulan iş başvuru formları artık eski düzenleri ile saklanmıyor ve 'ben iş başvurusu için gelmiştim' diyerek, insan kaynakları ofislerinin henüz kapısından ilk adımlarını atarlarken, 'bu sıralar alım yapmıyoruz' karşılama ve uğurlama cümleleri iş arayan milyonların, duymaktan nefret ettiği cümlelere dönüşüyor.
Kitaplar basılamıyor iş bulma yöntemleri üzerine veya mülakat teknikleri eğitimlerini satın alarak, rakiplerinden bir adım önde olmak isteyen adaylar bulunamıyor.
Oysa yeni bir iş sezonu başlıyor. Yeni bir öğrenim yılı başlıyor.
Bu yıl elbette yine iş görüşmeleri olacak, elbette üniversiteler, liseler yeni mezunlarını verecek. Peki, ne olacak? Hiç mi iş arayışları olmayacak? Hiç mi iş başvuru formları doldurmayacaklar?
Öncelikle şunu bilmek ve değerlendirmek gerekiyor. İşyerleri, yeni sezon ile birlikte, yeni hizmetler sunmaya, yeni ürünler imal etmeye, mevcutta kaybettiği müşterilerini yeniden kazanmak için yeni stratejilere, belki kampanyalara, yeni iş ortaklıklarına ve en önemlisi de, yeni mezunlara şans vermeye hazırlanıyor. Ancak bu hazırlıklar sessiz, sakin ve ağır halde ilerlemekte ve istihdam ihtiyacı artık başa çıkamaz olduğu noktada eyleme geçmekte. Global Kriz ile birlikte, emekli olduğu halde çalışmaya devam edenleri, emekliliği gelenleri, mevcut iş profilinin dışında olan çalışanlarını, asistanlarını, sekreterlerini, lise mezunu yöneticilerini, müdür yardımcılarını eleyerek yeni bir kadro ile devam eden organizasyonlar, bu açığı kapatmak için hareket geçmeye hazırlanıyor.
İşyerleri ve işverenler böyle bir hazırlık içindeyken iş arayanlar ne yapacak?
Henüz mezun olmayan ancak mesleği ile ilişkili bir iş beklentisi olan ve staj dönemine bu yıl dâhil edilecek öğrenciler, mutlaka stajlarını tamamen mesleği ile doğru orantılı bir işyerinde gerçekleştirmek için uğraşmalı, faks, fotokopi çekiminin dışında, mesleği ile ilgili tecrübeler edinmek için çaba göstermelidir. Staj başarısı yüksek olan öğrencilerin, eğitimleri sonunda, aynı yerde işe devam etme oranları şimdilerde oldukça yüksek değerlerde.
Yeni mezun olan erkek adaylar, askerlik görevlerini ertelemek yerine, kısa sürede bu görevi yerine getirmek durumundalar. Şu süreçte işverenler, kendi yetiştirdikleri bir çalışanı askere uğurlamayı geri dönüşümü olmayan maliyet şeklinde değerlendirmektedir ki, bu konuda haklılar. Yeni mezun olan genç kızlarınsa seyahat ve şehir değişikliği engelleri varsa, bunu yeniden değerlendirmek durumundalar. Şu dönem içinde, bulunabilecek iyi bir işi, bu sebeplerle kaybetmek, ya da işe başladıktan sonra bu sebeplerden ötürü işi bırakmak kendileri için lüks, o işe başvuruda bulunmuş ve kaybetmiş diğer adaylar için ise adaletsizliktir.
İlanlarda geçen 'part-time' sözcüğü dikkate alınarak, bu işyeri için değerlendirme yapılmalıdır. Yarı zamanlı bir iş, size ikinci bir iş olanağı ihtimali sağlamakla birlikte, kurumsal organizasyonlar yarı zamanlı çalışanlarını da sigortalamaktadır. Bu da iş arayanların öncelikle tercih etmesi gereken bir durumdur. Sigorta bir haktır, tercih değil.
İş görüşmelerinde ücret beklentisine ilişkin değerlendirmeleri şimdilik işverenlerin takdirine bırakmakta fayda var. Ya da gerçekten başarılı bir araştırma ile mevcut işin sizin özelliklerinizde bir çalışan için ücretlendirilmesini öğrenerek, görüşmeye gitmeniz, sizin hak ettiğiniz ya da edeceğinizden daha fazla ücret talep etmenize engel olacaktır. Kabul etmek zorunda olunan gerçek şu ki, yeni mezun bir aday, dört haneli rakamların büyükleri ile beklentisini ifade ettiğinde, iş görüşmesi fiziki olarak devam etse bile, kâğıt üzerinde sona ermektedir. Beklentinizin yüksek olması demek, o işyerine yüksek beklenti vermeniz demektir. O ücret değerinde hizmet vermeniz demektir ki, o işi öğrenmeden bunun gerçekleşmeyeceğini işverenler bilmektedirler. Ücret konusu gündeme geldiği görüşmelerde adayın düşünerek bir rakam söylemesi en büyük kayıplarındandır. Görüşme esnasında düşünmeniz gerekecek bir rakam ile karşı karşıya kaldığınızda, kararınızı o anda vermek yerine, bunu düşünerek kendilerine geri dönüş yapacağınızı belirtmeniz ve mutlaka bir tarih koymanız, prensip sahibi olduğunuzu işaret eder.
Yetiştirilmek üzere, asistan, yönetici adayı ifadelerini değerlendirin. Bu ifadelerle verilmiş bir gizli ilan için gittiğiniz işyeri, Türkiye ekonomisini canlı tutan büyük kurumlardan biri olabilir ve sizin ilk iş deneyiminiz belki burada başlayacaktır.