İş dünyası hayırseverlikte buluştu

İş dünyasından ailelerin, yardım faaliyetlerini kurumsallaştırmak amacıyla kurduğu vakıflar, eğitimden kültür-sanata, sağlıktan spora, enerjiden gıdaya, çevreden sosyal yaşama, çeşitli alanlarda milyonlarca liralık çalışmaya imza atıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yıldız TAŞDELEN ERLİ

İSTANBUL - Onlar sadece yaptıkları işler ile değil, sosyal sorumluluk çalışmaları için kurdukları vakıflar ile de önemli başarılara imza atıyor. Milyarlarca liralık cirolara sahip holdinglerin sahipleri, yatırımlarla işlerini büyütürken, kazandıklarının bir bölümünü de son yılların yükselen trendi sosyal sorumluluk projelerine ayırmaya başladı. Yardım faaliyetlerini kurumsallaştırmak amacıyla vakıflar kurmayı tercih eden iş dünyasından aileler, eğitimden kültür-sanata ve tarihe, sağlıktan spora, enerjiden gıdaya, çevreden sosyal yaşama çeşitli alanlarda her yıl çok sayıda çalışma gerçekleştiriyor. Vakıflar, çocuklar, gençler, engelliler, şiddet ve istihdam sorunlarıyla kadınlar başta olmak üzere toplumsal sorunlara dikkat çekerek çözüm üretmeye çalışıyor. Öğrencilere her yıl milyonlarca liralık burs ya da kadınlara iş kurma imkanı da sağlayan bu vakıfların sayısı yıllar itibariyle de artıyor.

4 Mayıs 1967’de merhum Vehbi Koç’un önderliğinde eğitime gönül vermiş 205 hayırsever tarafından kurulan TEV, uluslararası sanat festivalleri düzenlemek amacıyla 1973 yılında Dr. Nejat F. Eczacıbaşı önderliğindeki 17 işadamı ve sanatsever tarafından kurulan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), dünya çapında tanınan bir dendrolojist olan Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit tarafından 1992’de hayata geçen TEMA Vakfı’nı çok sayıda yeni vakıf takip etti.

120’den fazla kalıcı eser kazandırdı

Sabancı Vakfı, merhum Hacı Ömer Sabancı’nın “Bu Topraklardan Kazandıklarımızı Bu Toprakların İnsanlarıyla Paylaşmak” felsefesini benimseyen Sabancı kardeşler tarafından 1974 yılında Adana’da kuruldu. Anneleri Sadıka Sabancı, tüm mal varlığını vakfa bağışladı. Vakıf; kalıcı eserler, eğitim, burslar, ödüller ve kültür-sanat alanlarında yürüttüğü faaliyetleri kadınlar, gençler ve engellilerin “toplumda eşit fırsatlara sahip olmalarını ve topluma aktif olarak katılımlarını destekleyen” programlara odaklanarak genişletti.

2008’den bu yana Toplumsal Gelişme Hibe Programı ile kadın, genç ve engellilerin toplumda eşit fırsatlara sahip olmaları ve topluma aktif katılmaları amacıyla geliştirilen projelere destek veren Sabancı Vakfı, söz konusu program ile bugüne kadar sivil toplum kuruluşlarının geliştirdiği 37 projeye 7 milyon TL’yi aşkın hibe desteği sağladı. 2006-2010 yılları arasında İçişleri Bakanlığı ve Türkiye’deki tüm Birleşmiş Milletler kuruluşlarının işbirliğiyle “Birleşmiş Milletler Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı” yürütüldü. Programın devamı niteliğindeki “Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı” Eylül 2012’de başladı, 2015 sonuna kadar devam edecek. Söz konusu programlar kapsamında yürütülen hibe programları ile bugüne kadar 80 proje destekleyen vakıf, doğrudan 360 binden fazla insanın hayatına dokundu. Çarpan etkisi de dikkate alındığında, bu sayının milyon boyutuna geldiği belirtildi.

Sabancı Vakfı’nın, kuruluşundan bu yana geçen 39 yılda Türkiye’ye kazandırdığı 120’den fazla kalıcı eser bulunuyor. Sabancı Üniversitesi’nin yanı sıra 39 eğitim kurumu, 19 öğrenci yurdu, 17 öğretmenevi, 17 kültür merkezi, 7 sağlık kurumu, 5 spor tesisi, 4 kütüphane, 8 sosyal tesis ve destek verilen diğer tesisler kalıcı eserler arasında yer alıyor.

Her yıl 380’i yeni olmak üzere 1.300’den fazla öğrenciye burs veren vakfın, bugüne kadar verdiği burs sayısı 39 bini geçti. Vakıf; üniversiteye giriş bursu, kalkınmada öncelikli iller bursu, engelli öğrenciler bursu ve Sabancı Vakfı-Vista bursu olmak üzere 4 çeşit burs olanağı sunuyor.

3 çeşit ödül programıyla da eğitim, sanat ve spor dalındaki başarılar destekleniyor. Bu alanlarda başarılı olan kişileri teşvik ve takdir etmek amacıyla her yıl verilen eğitim, sanat ve spor ödülleri; Sakıp Sabancı, Dilek Sabancı ve Sabancı Vakfı’nın kaynaklarından karşılanıyor. Bugüne kadar 1.000’i aşkın ödül verildi.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı’ndan 200 burs

Ekim 2003’te, Suna, İnan ve İpek Kıraç tarafından kurulan Suna ve İnan Kıraç Vakfı, etkinliklerini eğitim, sağlık, kültür ve sanat alanlarında sürdürüyor. Vakıf tarafından halen Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde gerçekleştirilen tüm sergi, sözel etkinlik, yayıncılık, eğitim, müzik ve film gösterim projeleri, Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün de sergi, yayıncılık, konferans, sempozyum, araştırma ve arşiv projeleri yürütülüyor. Encümen Arşivi Projesi, Yazma Eser Kataloglama Projesi, Cumhuriyet Dönemi Fotoğraf Arşivi Bilimsel Araştırma Projesi, Yazıtlar Corpus’u Projesi, İstanbul’un Ondokuzuncu Yüzyıldaki Kentsel Dönüşümü ve Sıraevler Projesi, SigiDoc Projesi de devam eden diğer çalışmaları oluşturuyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı, her yıl yaklaşık 200 öğrenci ve araştırmacıya, ilköğretim çağından başlayıp doktora ve post doktora seviyesine uzanan geniş bir yelpazede burs veriyor.

Mehmet Zorlu Vakfı 11 okul yaptırdı

Zorlu Grubu’nun “geleceğe yatırım” felsefesi ışığında özellikle gençlerin eğitim, kültür ve spor alanlarındaki gelişimlerine yönelik faaliyetlere yoğunlaşan Mehmet Zorlu Vakfı, burs veriyor ve okullar yaptırıyor. 1999’da kurulan vakfın yaptırdığı okul sayısı 11 olurken, 2013 yılı itibariyle 1.600 olan bursiyer sayısı yeni eğitim döneminde 1.705’e ulaştı. Vakıf, görsel tasarımı desteklemek amacıyla her yıl düzenlediği “BirDeSenTasarla Yarışması”nda dereceye girenlere yönelik özel program bursları veriyor. Bütçesinin büyük kısmını eğitim burslarına ayıran vakfın desteklediği çocuk tiyatrosu da bulunuyor. 2003’ten bu yana 11 farklı oyun ve 727 gösteri yapan Zorlu Çocuk Tiyatrosu, ücretsiz oyunları ile özellikle Anadolu’da yaşayan ve tiyatroya gitme olanağı bulmayan çocukları hedefliyor. Maddi sıkıntıları nedeniyle ciddi sağlık problemlerine çözüm arayan ihtiyaç sahiplerine yapılan sağlık yardımları vakfın diğer bir faaliyet alanını oluşturuyor. Çocuk yuvaları, huzur evlerinin tefrişi ve doğal hayatın korunması gibi destekleri de bulunuyor.

Tekfen Vakfı’ndan mesleki danışma

Tekfen Holding’in ortakları, kurucu üyeleri ve grup şirketleri tarafından kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak 1999’da kurulan Tekfen Vakfı, eğitim ve sanat alanında faaliyet gösteriyor. Vakıf, kendi özgün projelerinin yanında, çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla da ortak çalışmalar gerçekleştiriyor. Eğitim alanında, her yıl Türkiye’de öğrenim gören ve maddi desteğe ihtiyaç duyan lise ve üniversite öğrencisine karşılıksız eğitim bursu veren vakıf, bugüne kadar 1.500’e yakın öğrencinin mezun olmasına katkı sağladı. Vakfın 2012 itibariyle burs verdiği öğrenci sayısı yılda 500. Vakıf bursiyerlerine ayrıca Tekfen Grup şirketlerinde, iş hayatına atıldıklarında ne istediklerini daha iyi bilen, donanımlı mezunlar olarak mesleklerine başlamaları için staj ve mentorluk programı çerçevesinde danışma imkanı da sağlanıyor. Tekfen Holding kurucu ortaklarından Necati Akçağlılar anısına Tekfen Vakfı’nca Adana’nın Ceyhan ilçesi Sarımazı kasabasında inşa edilen MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu 2012’de hizmete açılırken, Ceyhan’da otistik çocuklara  yönelik Özel Eğitim Uygulama Merkezi  için de çalışmalara başlandı.

Sanat alanında ise, temellerinin atıldığı 1992’den bu yana etkinliklerini sürdüren Tekfen Filarmoni Orkestrası, Karadeniz, Hazar, Doğu Avrupa ve Doğu Akdeniz bölgelerindeki 23 ülkeden müzisyeni bir araya toplayarak üstlendiği “barış elçiliği” görevini özgün projelerle bütünlüyor. Tekfen Vakfı, tarih ve kültüre de destek veriyor.

Bütçenin büyüğü gençlerin gelişimine

Akfen Holding bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV), sürekli gelişen bilgi çağında yeniliklere uyum sağlayabilen, toplumsal ve evrensel değerlere saygılı, çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk bilincine sahip bireylerin yetişmesi için sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyor. Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ve Akfen’in çalışma yaptığı Mersin’de Mersin Liman İşletmeleri (MIP) ortaklığında çocuklar, gençler, kadınlar ve muhtarlarla projeler gerçekleştiren vakıf ayrıca, “Edinburg Dükü Ödülü” programını Türkiye’de uyguluyor.

Ülker’den beslenme ve sağlıklı yaşama destek

Toplumu sağlıklı gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam konularında teşvik eden ve bu konudaki eğitim faaliyetlerini destekleyen Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı (SÜGAV), Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile ilköğretim öğrencilerine temel beslenme eğitiminin verildiği “Yemekte Denge” eğitim projesini sürdürüyor. Proje, 10 ilde 1 milyon öğrenci ve ebeveyne  ulaştı. Beslenme ve sağlıklı yaşam konularındaki araştırma çalışmalarını ve benzer girişimleri destekleyen SÜGAV, akademi, endüstri ve araştırma enstitülerindeki bilim insanlarını teşvik etmek, bu yolla toplum sağlığına katkıda bulunmak amacıyla “Sabri Ülker Bilim Ödülü” yarışması düzenliyor.

Umut Vakfı, silahlı şiddete karşı

Dedeman Ailesi’nin kurduğu Umut Vakfı, şiddetin en uç noktası silahlı şiddet üzerine yoğunlaşmış durumda. Vakıf, toplumda hukukun üstünlüğüne inanan, yurttaşlık hak ve sorumluluklarının bilincinde, sorunlarını barış ve uzlaşma ile çözmeyi ilke edinmiş bireyler çoğaldıkça, şiddete eğilimin azalacağı düşüncesiyle şiddeti özendirecek, meşrulaştıracak zeminlerin yaratılmaması için bilinçlendirme amaçlı seminerler düzenliyor. Bu konuda medyanın özel bir yeri olduğunu düşünen vakıf, 2007’den beri Türkiye’nin 29 ilinde “Yerel Medya” seminerleri, hukukun üstünlüğünü topluma benimsetmek için de gençlere yönelik 4 yıldır “Hukukun Gençleri Sempozyumlar” serisini düzenliyor. Vakıf, 2014’ten  itibaren de hukuk devletinde terör ve organize suçla mücadele konusunda uluslararası sempozyumlar düzenleyecek. Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay, kadınların, silahların bulundurulması ve kötüye kullanımından gördüğü zarara işaret ederek, vakfın 2011’de kadına yönelik şiddetin silahlı boyutunu mercek altına aldığını, önümüzdeki günlerde de kadınların, bireysel silahlanma nedeniyle oluşan şiddet ortamında  çatışma çözücü  rolünü tanımlamak üzerine projeler geliştirmeyi planladıklarını kaydetti.

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir