İş dünyasından nükleere destek geldi

Volkan ÖZSOY

İSTANBUL - Türk iş dünyası, "Nükleerden vazgeçilmesi söz konusu olamaz" mesajı verdi. Japonya'da önceki hafta sonu meydana gelen 9.0 şiddetindeki deprem ve tsunamide ülkenin kuzeydoğusundaki Fukuşima Nükleer Santrali'nde meydana gelen patlama 'sonrası gözler yeniden Türkiye'de kurulması planlanan nükleer santrale çevrildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Japonya örneği nedeniyle Rusya ile sürdürülen nükleer projesinin askıya alınmasının söz konusu olmadığını açıklamasından sonra iş dünyası da 'nükleer santrale destek' mesajı verdi.

Anadolu, Ağaoğlu, Zorlu, Sanko ve Limak gibi Türkiye'nin önemli gruplarının yönetim kurulu başkanları, DÜNYA'ya konuyla ilgili görüş bildirirken, "Nükleer santralden vazgeçilmesi söz konusu olamaz" görüşünde birleşti.

Enerji sektörüne milyarlarca dolar yatırım yapan ya da bütçe ayıran dev holdinglerin patronları, ülkenin orta ve uzun vadedeki enerji ihtiyacının karşılanmasında tek gerçekçi çözümün nükleer olduğunu bildirdi.

Bu alandaki korku ve çekincelerin de yersiz olduğunu dile getiren iş dünyasının ünlü aktörleri, Japonya'daki patlamaların olduğu santralin çok eski teknoloji ile inşa edildiğini, buna rağmen patlamaların deprem değil tsunamiden kaynaklandığını hatırlattı.

Türkiye'de 7'den büyük deprem ve Japonya'daki gibi tsunami tehlikesinin bulunmadığının bilimsel olarak kanıtlandığını altını çizen patronlar, Türkiye'de yapılacak santral veya santrallerin ise son teknoloji ile inşa edilecek olmasından dolayı, Japonya'daki gibi bir örneğin yaşanmasının neredeyse olanaksız olduğunu savundu.

İş dünyası nükleer enerjiyi DÜNYA’ya değerlendirdi

Bir değil iki tane kurulmalı

Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tüncay Özilhan:

Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasına muhalefet edenler, bunun alternatifinin ne olacağını da söylemek zorunda. Aksi halde bir gün elektrikler kesildiğinde herkes şikayet edecek ve bu kez yapılmadığı için suçlamalarda bulunacak. Bunun dışında hiç kimse nükleerin alternatifinin rüzgar, ve diğer enerji çeşitlemeleri olduğunu iddia etmesin çünkü bunların gerçek olmadığı ve ülke ihtiyacını karşılayamayacağı artık biliniyor. Ben diyorum ki, Türkiye önümüzdeki 15-20 yılı düşünüp, bir değil, iki tane nükleer santral kurmalı ancak bunları, yaşanan olumsuzlukları da göz önünde bulundurarak, güvenli bölgelerde son teknoloji ile inşa etmeli.

Bizim vazgeçme lüksümüz yok

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu:

Türkiye, gelişmekte olan ve enerji ihtiyacı her geçen gün hızla artan bir ülke olarak, nükleer hedefinden asla vazgeçmemelidir. Japonya'da yaşanan bu küçük kıyametin bizim ülkemizde de yaşanmasının mümkün olmadığı, bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çünkü Türkiye'de 7'nin üzerinde bir depremin yaşanmasının söz konusu olmadığı bilinmekle birlikte, Japonya'da buna yol açan etkenin deprem değil, 'tsunami' olduğu unutulmamalıdır. Günümüzde Fransa, İngiltere gibi gelişmiş ülkeler bile enerji ihtiyaçlarının yüzde 80'ini nükleerden karşılıyorsa ve bunda geri adım atmıyorsa, bizim de geri durma gibi bir lüksümüz yoktur. Üstelik böyle bir santrali son teknoloji ile yapacak olan Türkiye,  Japonya'da yaşanan bu kötü olayları da göz önüne alarak, çok daha iyi bir nükleer santralin yapımına imza atacaktır.

Hedeften sapma söz konusu olamaz

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu:

Gelişmiş ülkeler, enerjisinin ortalama yüzde 70'ini nükleerden sağlarken, Japonya bir deprem ülkesi olmasına karşın santraller kurarken, elektrik ihtiyacının yüzde 55'ini doğalgazdan sağlayan Türkiye'nin bundan vazgeçmesi mümkün olamaz. Ancak böylesi felaketlerden ders alınması ve ileride inşa edilecek santrallerde böyle kötü şeylerin yaşanmaması için her türlü önlem alınmalıdır. Ama 'bakın bu oldu' diye de hedeften sapma söz konusu olmamalıdır. Japonya'da yaşanan kötü olayların nedenin deprem değil 'tsunami' olduğu da ayrıca göz ardı edilmemesi gereken bir konudur.

Risk olan her yerde kâr vardır

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu:

Günümüzde söz edilen 'nükleer tehlike'ye varana kadar büyük tehlikelerle iç içe yaşıyoruz ki, nükleer belki bunun en son aşaması. Zaten ekonominin doğası gereği, risk olan yerde kar vardır. Bu gerçeği, ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler çok uzun yıllar önce görüp, bu işten karlı çıktılar. Japonya'da yaşanan felakete gelince, burada olayların olduğu santrallerin hepsinin eski teknoloji ile yapıldığı biliniyor. Türkiye de, burada yaşanan aksaklıkları göz önünde bulundurup, buna göre önlemlerini mutlaka alacaktır. Ben, nükleer hedefinden vazgeçmek yerine, deprem ve tsunami riskinin bulunmadığı yerlerde inşa edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü zengin enerji kaynakları olmayan ülkemizin bundan vazgeçme lüksü olmadığı kanaatindeyim.

Japonya'dakinden 20 kat güvenli olacak

Limak Holding Yönetim kurulu Başkanı Nihat Özdemir:

Nükleerden kimsenin korkmasına gerek olmadığı gibi, geri adım atılması da söz konusu olmamalı. Kore'den Çin'e, oradan ABD'ye kadar tüm ülkeler elektrik ihtiyaçlarını nükleerden neden karşılıyor diye bir düşünülmeli. Demek ki ülkelerin buna ihtiyacı var. Artık kimse enerji sorununu başka türlü çözemez. Korkulara gelince; Japonya'da patlayan, ekonomik ömrünü çoktan doldurmuş 1970 model bir santral. Türkiye'de inşa edilecek olan ise, en son teknoloji ile donatılmış '3. nesil santral' olacak. O günkü ile bugünkü teknoloji arasında dağlar kadar fark var. Türkiye'de inşa edilecek olan, Japonya'dakinden 20 misli daha fazla garantili. Bundan kimse korkmamalı ve geri adım atılmamalı. Sadece yapılacak santralin nereye kurulacağı konusunda iyi bir jeolojik ve fiziki araştırma yapılmalı.