İSO: Sanayicimizin mücadelesine destek olunmalı
İSO Yönetim Kurulu Tanıl Küçük, destek beklerken adeta köstek olduğunu düşündüren tam tersi uygulamalar ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi
İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, sanayicinin sesinin artık duyulması ve süratle alınacak tedbirlerle sanayicinin mücadelesine destek olunması gerektiğini belirterek, "Ancak gelin görün ki, destek beklerken adeta köstek olduğunu düşündüren tam tersi uygulamalar ile karşı karşıya kalmaktayız" dedi.
Küçük, İSO Ocak Ayı Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, sanayinin, kriz koşullarında tekrar kaderine terk edildiği görüşünü savunarak, ekonomide yılın ikinci ve üçüncü çeyreği itibarıyla umut veren toparlanma eğiliminin, son çeyreğe doğru ivme kaybetmeye başladığını, sanayi üretiminde eylül ayında beklediklerinden yüksek düşüş, ekimde beklentilerin üzerinde çıkış ve kasımda yine beklentilerin üzerinde iniş yaşandığını belirtti.
Tanıl Küçük, "Önümüzdeki bu tablo, üretimdeki toparlanmanın istikrar kazanmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Kasım ayında bir yenilik olarak takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi de aynı gün içinde açıklandı. Değerler farklılaşsa da netice itibarıyla bu endeksin izlediği zikzaklı seyir de üretimdeki istikrarsızlığı teyit eder nitelikte" diye konuştu.
'Tamam işler düzeldi' havasına girmek yanlış"
Önümüzdeki aylarda üretimde yine nispeten daha iyi sonuçlarla karşılaşılabileceğini ifade eden Küçük, "Ancak gelebilecek nispeten olumlu sonuçlarla hemen iyimserliğe kapılmak, 'tamam işler düzeldi' havasına girmek yanlıştır" dedi.
Küçük, ihracattaki "umut ışığı"nın devam edebilmesi için kurun ihracatı destekleyen seviyelerde kalması gerektiğini vurgulayarak, kapasite kullanım oranının da beklenen hızda iyileşmediğini, işletmelerin kapasite kullanımındaki düşüklüğün ana nedeni olarak talep yetersizliğini, özellikle de iç talep yetersizliğini gösterdiklerini söyledi.
Ekonomik durgunluk dönemlerinde ilk akla gelen reçetenin, iç pazarı canlandıracak tedbirlerin alınması olduğunu kaydeden Küçük, "6 ay için uygulanan ÖTV ve KDV indirimleri devam ettirilebilseydi, kapasite kullanımında ve üretimde bu kadar zikzaklı bir seyir muhtemelen karşımıza çıkmayacaktı. Bir kez daha altını çizmeliyiz ki, üretim ve ekonomideki iyileşme kendi kaderine kendi dinamiklerine terk edilmemeli, bir plan dahilinde mutlaka destek verilmelidir" şeklinde konuştu.
Küçük, sanayicinin yetersizliklere rağmen var gücüyle üretimi sürdürme artırma mücadelesi içinde bulunduğunu ifade ederek, "Sanayicimizin sesi artık duyulmalı ve süratle alınacak tedbirlerle sanayicimizin mücadelesine destek olunmalıdır. Bizler, her fırsatta bu çağrıyı yapıyoruz. Ancak gelin görün ki destek beklerken adeta köstek olunduğunu düşündüren tam tersi uygulamalar ile karşı karşıya kalmaktayız" dedi.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Erkan
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, halka arzlar konusunda 2008'in kötü bir yıl olduğunu belirterek, Türkiye'de 2008 yılında 2, 2009 yılında 1 tane halka arz olurken, Türkiye ile aynı kapsamda değerlendirilebilecek ülkeler arasında Kore'de 2009 yılında 69, Brezilya'da 8 tane halka arz olduğunu söyledi.
Tasarrufların halka yayılmasında, sermayenin tabana yayılmasından gerçek anlamda yerine getiremediğinin görüldüğünü vurgulayan Erkan, sadece banka kredileriyle yatırım yapılamayacağını, vatandaşların tasarruflarının bunları finanse etmeye yetmediğini kaydetti.
"KOBİ'lerde geçici bir süre vergi indirimi gündeme gelmeli"
Hüseyin Erkan, 2001 yılından sonra halka arzlarda düşüş yaşandığına dikkati çekerek, önemli şirketlerin İMKB'de işlem görmediğini, İSO'nun ilk bin büyük sanayi kuruluşu arasında, toplamda 876 şirketin borsaya kote olmadığını ve bunların 369 tanesinin İstanbul'da olduğunu söyledi.
Şirketlerin borsaya uzak durmasının nedenlerini, "halka açık şirketlere vergi teşviği olmaması", "yönetimdeki kontrolü kaybetme endişesi", "bağımsız denetim yükümlülüğü", "kamuyu aydınlatma yükümlülüklerinin rekabet gücünü olumsuz etkileyeceği endişesi", "kayıt dışı faaliyetler", "halka arzın maliyetleri", "bürokratik işlemler", "fon arzı eksikliği" şeklinde sıraladıklarını aktaran Erkan, İMKB'de işlem görmeyen İSO 500 şirketlerine ilişkin yapılan anket sonuçlarına göre, şirketlerin yüzde 46'sının hisse senetlerinin İMKB'de işlem görmesini istediğini belirtti.
Erkan, halka açılmak isteyen KOBİ'lerde geçici bir süre belli bir vergi indiriminin gündeme gelmesi gerektiğini düşündüklerini, bununla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ile görüşmelerinin olduğunu bildirerek, "Belki faizlerde bundan sonraki dönemde ufak ufak artış görmeye başlayacağız hem Türkiye'de hem dünyada. Borçlanma maliyetleri artacak. O yüzden şimdi halka arz zamanı" dedi.
Mahalli borsalar kurmak konusunda taleplerle karşılaştıklarına da değinen Erkan, halka arz maliyetinin dünya borsalarıyla karşılaştırıldığında İMKB'de yüksek olmadığını kaydetti.
Erkan, Türkiye'nin emtia konusunda büyük potansiyele sahip olduğuna işaret ederek, bunların birçoğunun şu anda gerektiği potansiyel çerçevesinde kullanılmadığını ve elektronik işleme açılması gerektiğini dile getirdi ve emtia borsalarının elektronik borsalar haline gelmesi konusunda TOBB ile bilgi paylaşımında bulundukları bilgisini verdi.
İMKB Başkanı Erkan, halka arz konusunda yapılan protokol kapsamında, "6-7 Mayıs'ta Halka Arz Seferberliği İstanbul Zirvesi"ni yapacaklarını da sözlerine ekledi.