İsrail'in özür dilemesi yetmez

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç, CHP MYK Toplantısını ve gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, İsrail'in Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Türkiye'den özür dilemesine ilişkin, "Emperyal hayaller kuran ve kurdurtulan, bu yönde gaz verilen bir AKP, İsrail'in etrafında oluşabilecek tecrit edilmişliği kırmak ve ateş çemberini bertaraf etme misyonu yüklendi. AKP'ye verilen görev bu" dedi.
 
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Koç, düzenlediği basın toplantısında, MYK'da ele alınan konular ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsrail'in Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Türkiye'den özür dilemesi konusuna değinen Koç, "Yeni Osmanlıcılık adı altında emperyal hayaller kuran ve kurdurtulan, bu yönde gaz verilen bir AKP, İsrail'in etrafında oluşabilecek tecrit edilmişliği kırmak ve ateş çemberini bertaraf etme misyonu yüklendi. AKP'ye verilen görev bu. 'İsrail'in tecrit edilmişliğini sen kendi elinle kaldır' yeni görevi bu Türkiye'nin" ifadesini kullandı.
 
Koç, 2012 yılının kasım ayında Doha'da düzenlenen uluslararası bir toplantıda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da imzaladığı anlaşmanın maddelerini okudu.
Anlaşmada Türkiye'nin küresel emperyalizme hizmet eder hale getirildiğini savunan Koç, ülke çıkarları için bu yaklaşımdan hemen uzaklaşılması gerektiğini söyledi.
Londra kaynaklı bir gazete kupürünü gösteren Koç, buradaki analizde, Irak'ın kuzeyindeki petrolün, Kerkük-Ceyhan boru hattına yapılacak ilaveyle Ceyhan'dan İsrail'in Hayfa Limanı'na ulaştırılacağının anlatıldığını aktardı.
 
Bu hattın 2014 yılında tamamlanacağı ve Hayfa'nın bir enerji merkezi olacağının da analizde yer aldığını belirten Koç, "Amerika'nın çıkarları var, İsrail'in çıkarları var. Olan bizim ölen 9 yurttaşımıza oldu" diye konuştu.
 
Söz konusu anlaşmanın maddelerinin ve buna ilişkin analizin özrün ne koşullarda dilendiğini açıkça ortaya koyduğunu savunan Koç, "Bir üçüncü dünya ülkesi gibi buradan bir kahramanlık üretmeye çalışan bir iktidar yaklaşımı söz konusu" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu da eleştiren Koç, "Çapsız olduğunu söylemiştik ama onur konusunda da sıkıntısı olduğunu görüyoruz Dışişleri Bakanı'nın" ifadesini kullandı.
 
Özür yetmez, Başbakan'a hizmet madalyası da versinler
İsrail'in özrünün altında yatanların çok iyi analiz edilmesi gerektiğini söyleyen Koç, "İsrail'in özür dilemesi yetmez, Dışişleri Bakanı ve Başbakan'a bir de üstün hizmet madalyası vermesi gerek" şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "İsrail özür diler, CHP özür dilemez" şeklindeki sözlerini de eleştiren Koç, "CHP, cumhuriyeti kurduğu için kimseden özür dileyecek değil" görüşünü savundu.
 
Diyanet İşleri Başkanı İzmirlilerden özür dilemeli
Konuşmasında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in İzmir'le ilgili sözlerine tepki gösteren Koç, Görmez'in sözlerinin temsil ettiği makamın ağırlığına uymadığını söyledi. Açıklamayı bir talihsizlik olarak nitelendiren Koç, "Sayın Diyanet İşleri Başkanı İzmir'den ve İzmirlilerden özür dilemek zorundadır" ifadesini kullandı.
 
Hükümetten, 'ben bilgi sahibiyim' diyen var mı?
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Koç, CHP'nin artık bu süreci "Erdoğan-Öcalan müzakereleri" olarak tanımladığını aktardı.
Bu süreçte CHP'nin gerçek bir çözüm için gösterdiği çabayı anlamamak için kötü niyetli olmak gerektiğini ileri süren Koç, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun dün partisinin grup toplantısında konuya ilişkin yaptığı açıklamaları hatırlattı.
"Ben çözümü, barışı istiyorum ama demokrasiyi istemiyorum diyen birinin samimiyeti sorgulanmalı mı sorgulanmamalı mı?" diye soran Koç, çözümün ve barışın, ancak hukuk ve demokrasi içinde gerçekleşebileceğini vurguladı. CHP gün aşırı çözüm beyan etmek zorundaymış gibi bir tavır içinde olanların aslında iktidarın nasıl bir çözümü olduğunu bilmediğini ileri süren Koç, yalnızca vatandaşın değil, milletvekilinin ve bakanların da çözüm sürecine ilişkin bilgi sahibi olmadığını savundu.
Hükümetten 'ben bilgi sahibiyim' diyen Beşir Atalay dışında bakan olmadığını ileri süren Koç, şöyle konuştu:
"Tayyip Erdoğan, çık delikanlı gibi önerin neyse onu söyle. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletini, 76 milyonu masaya oturduğun ortağın Abdullah Öcalan'ın ağzına bakar hale getirmekten utanmıyor musun? Ortağınla yaptığın projeni açıklamadığın ve konuşmadığın her gün, seninle ilgili şüphelerimiz biraz daha artacak."
Bu konuda oluşacak hayal kırıklıklarının ülkeye, millete, barışa, kardeşliğe vereceği telafisi imkansız zararları herkesin görmesi gerektiğini söyleyen Koç, "Bugün yaratılan bu sanal ortam ve buna katkı sağlayan herkesi, ülkemiz adına, gerçek bir barış, kardeşlik adına sağ duyuya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.
 
"Pazarlık yapıldığı ortada"
"Oslo görüşmeleri" gündeme geldiğinde Başbakan Erdoğan'ın "bu görüşmeleri ispat edemeyen şerefsizdir" dediğini hatırlatan Koç, ardından Erdoğan'ın görüşmeleri itiraf etmek zorunda kaldığını kaydetti.
Erdoğan'ın o sözünün havada kalmadığını iddia eden Koç, "Şimdi 'pazarlık ettiğimizi söyleyen namerttir' diyor. Cezaevinden, hükümet tarafından görüldü, onaylandı, ekler yapıldı damgasıyla bazı mektuplar açıklanıyor. Çok beklemeyeceğiz, pazarlık yapıldığı da ortada" şeklinde konuştu
Koç, Akil Adamlar Komisyonu'na ilişkin tartışmaların hatırlatılması ve bunun TBMM içtüzüğünde nereye oturtulabileceği şeklindeki soru üzerine "Anayasa Uzlaşma Komisyonu diye bir komisyon kurulması da Meclis içtüzüğünde yok" karşılığını verdi. Komisyonun içtüzükte olup olmamasının bir önemi olmadığını belirten Koç, asıl siyasal ve toplumsal mutabakat aramaya yönelik bir tavır sergilemenin önemine işaret etti.
Haluk Koç, bir başka soruyu yanıtlarken de CHP'nin tüm çağrılarının meşruiyete davet olduğunu, sürecin mutlaka geniş mutabakata dayalı ve hukuk içinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
AK Parti'nin önerdiği Akil Adamlar Komisyonu'nu da bir soru üzerine eleştiren Koç, "Onların ki AKP'nin Akil İnsanlar Heyeti olacak" değerlendirmesine bulundu.