İstanbul adayı yine Topbaş

Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayını açıkladı: Kadir Topbaş

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde yapılan Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığı Bölge Toplantısında 21 ilin belediye başkan adaylarını açıkladı.

Daha önce 47 belediye başkan adayını açıklayan Başbakan Erdoğan toplantıda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kadir Topbaş ve AK Parti'nin 21 belediye başkan adayını açıkladı

İşte belediye başkan adayları:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: Kadir Topbaş

Bayburt Belediye Başkan Adayı: Mete Memiş

Sinop Belediye Başkan Adayı: Hamza İnce

Yalova Belediye Başkan Adayı: Yakup Koçal

Kırıkkale Belediye Başkan Adayı: Mehmet Saygılı

Nevşehir Belediye Başkan Adayı: Hasan Ünver

Siirt Belediye Başkan Adayı: Ali İlbaş

Niğde Belediye Başkan Adayı: Faruk Akdoğan

Kırklareli Belediye Başkan Adayı: Sadettin Minsolmaz

Edirne Belediye Başkan Adayı: Ahmet Günşen

Muş Belediye Başkan Adayı: Feyat Asya

Yozgat Belediye Başkan Adayı: Kazım Arslan

Çanakkale Belediye Başkan Adayı: Mehmet Daniş

Çorum Belediye Başkan Adayı: Muzaffer Külcü

Elazığ Belediye Başkan Adayı: Mücahit Yanılmaz

Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: Mehmet Vejdi Kahraman

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: Mustafa Yel

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: Zeki Toçoğlu

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: Ahmet Edip Uğur

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: İbrahim Karaosmanoğlu

Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: Recep Altepe 

 

İşte Başbakan Erdoğan'nın konuşmasından satır başları:

Açıklayacağımız Belediye Başkan Adaylarıyla şehirlerde farklı bir dönemi başlatacağız. Seçimlere eserlerimizle, plan ve projelerimizle giriyoruz.

AK Parti lafla seçime girmiyor. 1994 yılından itibaren eşsiz bir İstanbul tecrübemiz var. AK Parti'nin belediyecilik anlayışıyla hiç kimse yarışamaz. 

Proje geliştirme konusunda hiçbir parti AK Parti ile aynı kulvarda yarışamaz.Belediyecilik, diğerlerinin nazarında rant kapısı olabilir. Bizim nazarımızda hizmettir.

Burayı iyi dinleyin, iyi takip edin. Çünkü bunları duymayanlara duyurmamız lazım. Eğer biz yönetimi cepleri doldurmak olarak telakki etseydik, soruyorum bugüne kadar devraldığımız okullar ve derslik sayısını bir kat artırabilir miydik? Soruyorum.

Kitabı bile bulamayan yavrularımıza her eğiti öğretim yılında ücretsiz olarak kitaplarını koyabilir miydik? Soruyorum sizlere.

Göreve geldiğimizde 45 liracdık burs alan gençlerimize, 480 lira öğrencilerimize burs veya kredi verebilir miydik? Soruyorum sizlere. Acaba biz bu noktada devleti yerel yönetimleri bir rant kapısı olarak görmüş olsaydık, eğitimde FATİH Projesi’ne geçebilir miydik? Yine soruyorum sizlere.

İlkokullarda yavrularımızın kız ve erkek, onlara dahi kalkıp adeta kredi burs gibi biz parasal destek yardım verebilir miydik?

Bitmedi. Geliyorum sağlığa. Sağlıkta acaba hazine boş olsaydı, tam takır olsaydı. Bizler kalkıp da ülkenin 81 vilayetine dev hastaneler inşa edebilir miydik? Köylüsünden çiftçisine işçisinden memuruna, hastaneleri acaba nasıl verdik? Benim tüm vatandaşlarım istediği hastaneye gidebiliyor mu?

Affedersiniz insanları köpeklerin çektiği kızakla hastaneye yetiştirilen Türkiye’den paletli dört çekerli dev araçlarla dağlara tırmanan ambulanslarla bir sağlık anlayışı var.

Onu da geç. Doğumu yaklaşan bir kardeşimize kalkıp şehirde onu misafir etmek suretiyle, hem doğumunu gerçekleştirip, misafir edip, köyüne gönderen bir sağlık anlayışı var.

Adalet, Emniyet sarayları. Bitmedi. Soruyorum tüm Türkiye’ye. Göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometre duble yolu olan Türkiye’ye biz on yılda 17 bin km duble yol ilave ettik. Eğer cebini dolduran bir iktidar olsaydı bunları yapabilir miydi?

Enerjide şu anda dağ taş demeden elimizin kolumuzun ulaşmadığı yer kaldı mı? Bitmedi. İşte buyrun Marmaray. Marmaray gibi dev bir proje, teminatı olan bir Türkiye’de yapılıyor.

Üçüncü köprü yapılıyor. Marmaray’ın hemen güneyinde çift tüplü, 2015’te açacağımız yeni bir tüp geçit daha yapılıyor. Anlatacağım şeyler buraya sığmaz. 

Şu anda çatısı altında bulunduğumuz yer. Temelini ben attım, bitirmek Kadir beye nasip oldu. Buralar mezbahaydı.

Şimdi burada git de bir daire al bakalım, fiyatlar ne oldu? şu Haliç’i bu hale getiren AK Parti anlayışıdır. Ben huzurlarınızda Kadir beye teşekkür ediyorum.

76 üniversiteyle iktidarı devraldık, şimdi 175 üniversiteyle 8 vilayetteyiz. Bununla göçü önledik.

Eskiden Hakkari'deki bir genç üniversitedeki genç ne düşünürdü? Fakir, fukara, gureba... Ama şimdi ben Hakkari'de okuyabilirim diyor.

20 yıllık belediye tecrübemiz arkasında sayısız eserler bıraktı. Yollar, köprüler, temiz, su, temiz hava, düzenli caddeler...

Türkiye'de AK Parti belediyenin olduğu her yerde anlayış ve belediye kültürü değişti. Çıta çok yükseklere çıktı.

Değerli aday arkadaşlarım şunu özellikle bilmenizi istiyorum. Biz sadece bugüne karşı sorumlu değiliz.

Bizler bugünden yarını inşa etmenin, imar etmenin sorumluluğunu omuzlarımızda taşıyoruz. Bugünden öyle adımlar atmalıyız ki yarınlar aydınlansın.

Yani 30 Mart bir milat olmalıdır, Türkiye için

Yakın tarihte bir büyük mütefekkir Said-i Nursi son derece anlamlı ilkeyi ortaya koyuyor. “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından zevk ve lezzet alır” Hayat kadar, hayata bakışımız kadar şehirlerimize bakış da bu anlam üzerinde yükselmelidir.

Hem vücut hem de gönül gözüyle baktığımızda huzurumuzu artıran, yaşama aşkımızı şevkimizi çoğaltan bir çevre inşa etmek en önemli hedefimiz olmak zorundadır.

Çocuklarımız sokağa çıktıklarında, ruhlarını incitecek en küçük bir şeye şahip olmasınlar. Kadınlar güvenlerini zedeleyecek bir olumsuzlukla karşılaşmasınlar. Yaşlılarımız evlerindeymiş gibi huzur içinde hissetsinler.

Yaşlılarımız için ne getirdik, dedik ki belediye otobüslerine yaşlılarımız ücretsiz binecek. Niye? Saygımızın gereği bu. Engelli kardeşlerimiz sokağa çıktıklarında, hiçbir engelle karşılaşmasınlar, asla hüzünlenmesinler.

Süleymaniye Camii’nin penceresinden dünyaya bakan çocuğun tasavvuru ile gecekondu penceresinden dünyaya bakan çocuğun tasavvuru aynı değildir.

Sokakları caddeleri şehirleri dönüştürürken sadece şekli düzenlemeler yapmıyor, insanımızın, çocuklarımızın tasavvurunu değiştiriyoruz. 

Gazi Mustafa Kemal'den sonra bu ülkede en çok raylı sistem yapan iktidar biz olduk. Bu ülkede Türkiye'nin dört bir yanını demir ağlarla ören iktidar biziz. Onlar laf ürettiler biz ise icraat.

İstanbul bu ülkede 81 vilayetin özetidir. İstanbul bizim en büyük değerimiz, en büyük hazinemizdir. İstanbul nice medeniyetlere öncülük ettiği kadar, AK Parti bize de istikamet çizmiş bir şehirdir. 

İstanbul özdür. İstanbul alan bir şehir değil, veren bir şehirdir. İstanbul'a giren İstanbul'un aşığı olur. İstanbul fatihlerini fetheden bir şehirdir.

Dün akşam Katar'dan gelirken, sohbet esnasında bende bir ilham kaynaği oldu. Mizik nereden gelirse gelsin, burada İstanbullu olur. Irklar, dinler, inançlar, İstanbul'da tek bir kimliğe bürünür, İstanbullu olur. İşte onun için İstanbul almaz, verir. İstanbul'un huzuru, büyümesi Türkiye'nin de büyümesi huzur demektir. 

80 vilayetten İstanbul'da vatandaşlarımız var. İstanbul alelade bir şehir değildir. Alelade bir şehreminiyi kabul etmez İstanbul. İstanbul'un mezar taşlarını sökenler, mezar taşlarından camilerine, çarşılardan şadırvanlarına her dem anlattığı tarihi anlamayanlar, İstanbul'u asla anlayamazlar. 

İstanbul'u asfalt yoldan ibaret görenler İstanbul'da hiçbir şey görmemiştir. İstanbul sadece boğaz, sadece zengin, sadece elit de değildir.