İtalya'dan Türkiye'nin AB üyeliğine destek
İtalya Başbakanı Renzi, İtalya'nın düşüncesinin Türkiye'nin 2000'lerin başında AB'ye girmesi olduğunu açıkladı.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi, ülkesinin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) girişini destekleyen tutumunu yinelerken, “İtalya’nın düşüncesi, Türkiye’nin 2000’li yılların başında AB’ye alınmasıydı. Ancak bu süreç engellendi” dedi. Renzi, iki taraf arasındaki ilişkide ise, basın özgürlüğünün kaçınılmaz bir koşul olacağını da söyledi.
Yaklaşık iki yıldır başbakanlık koltuğunda oturan Matteo Renzi, geleneksel yıl sonu basın toplantısını gerçekleştirdi.
Hükümetlerinin bir yıllık çalışmalarını kısaca anlatan Renzi, İtalya Gazeteciler Cemiyeti (ODG) ve İtalya Parlamento Muhabirleri Derneği’nin bu toplantıyı düzenlemesinden ötürü, basın özgürlüğünün önemine ilişkin de görüşlerini belirterek, “Daha yeni açıklanan bir raporda, bu yıl da çok sayıda gazetecinin öldürüldüğü, her türlü riski göze alarak özgürce bilgi yaymasından dolayı hapse atıldığı vurgulanıyor. İtalya, yüce özgürlük değerleri, demokrasi ve bilgi özgürlüğünü savunmaya devam edecektir. Ben, bu sorunun yaşandığı birçok ülke lideriyle, tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılması ve ifade özgürlüğü için konuştum” dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Enzo Iacopino da, bir Türk gazetecinin de soru soracaklar arasında yer aldığını söyleyerek, “Bu vesileyle Türkiye’de zor şartlar altında çalışan, özgürlüğü kısıtlanan gazetecileri anmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
'Davutoğlu'yla basın Özgürlüğünü konuştum'
Bunun ardından Başbakan Renzi DHA’nın, “Basın özgürlüğü ve gazetecilerin serbest bırakılması için konuştuklarınız arasında Türk liderler de var mı?” sorusuna, “Hatırlayacağınız üzere, geçen yıl Aralık ayında, şimdinin ve o dönemin de başbakanıyla (Ahmet Davutoğlu) yaptığımız görüşmede bu konunun gündeme geldiğini açıklamıştık. Yani cevabım evet” dedi.
'Düşüncemiz Türkiye'nin 2000'lerin başında AB'ye girmesiydi'
1 yıl önce Türkiye ziyareti sırasında, 2015 yılının, bu ülkenin AB’ye girişi için önemli bir yıl olacağını söylediği hatırlatılan Renzi, ülkesinin, diğer hükümetler döneminde de Türkiye’nin AB’ye katılımını desteklediğini anımsatarak şöyle konuştu:
“Bununla ilgili AB’de iki ayrı pozisyon olduğu malumunuz. İtalya ise, gerçeği söylemek gerekirse, gerek Berlusconi gerekse de Prodi hükümetleri döneminde de Türkiye konusunda aynı pozisyona sahipti.
Bu hem siyasi dinamik açısından hem de liderlerin kişisel eğilimi açısından böyle oldu hep. Buradaki düşünce, Türkiye’yi 2000’lerin başında, süreci hızlandırarak AB’ye almaktı. Ancak bu süreç engellendi. Bu Avrupa’nın ve bazı Avrupalı ülkelerin sorumluluğudur. Belki bugün meşru olarak birçoğu fikrini değiştirdi. Ancak bu süreçte Türkiye’nin de yaklaşımını değiştirdiği görüldü. Ben, bu konunun tekrar detaylıca tartışılmasını diliyorum. Türkiye ile görüşmelerin düzenli aralıklarla yapılması önemli olacaktır.”
Renzi, “Şu çok açık ki, bilgi özgürlüğü (basın özgürlüğü), AB ve Türkiye arasındaki herhangi bir diyalogta, ilişkide gerekli ve kaçınılmaz bir koşul olacaktır” diye ekledi.
'Henüz anlaşma tamamlanmadı'
AB’nin, Türkiye’ye sığınmacı akınıyla ilgili 3 milyar Euro sağlayacak olmasına ilişkin anlaşmanın gerçekten verimli olup olmayacağına ilişkin görüşü de sorulan Renzi, “3 milyar Euro’ya ilişkin anlaşma henüz tamamlanmadı. Türkiye’den ziyade bu para, Türkiye topraklarında bulunan göçmenler için verilecek. Bu paranın yönetimi, AB ve Türkiye arasında bir obje olmaya devam edecek. Halen AB içinde bu anlaşma tamamlanmış değil. Ocak ayında Coreper (AB Daimi Temsilciler Komitesi) toplantısı olacak. Bakalım orada anlaşmaya varılacak mı” diye açıklamalarını sürdürdü.
Renzi, İtalya’nın bu 3 milyar Euro’ya ne kadar katkı sağlayacağına ilişkin ise açıklama yapmaktan kaçındı.
'Referandumu kaybedersem bırakırım'
Bu arada 2015 yılının, hükümetlerinin gerçekleştirdiği reformlarla dolu bir yıl olduğunu söyleyen Renzi, 2016 yılı sonbaharında ise, anayasal reformlara ilişkin bir referandum yapmayı planladıklarını, buradan olumsuz sonuç alırlarsa görevi bırakacağını da kaydetti.