İVCI: Türkiye'nin Girişim Sermayesi Platformu
Doç. Dr. Mustafa Hilmi ÇOLAKOĞLU / TTGV Danışmanı
Türkiye'nin ihracatının 2023 yılında 500 milyar dolara ulaşması hedefinde en büyük pay bilim ve teknoloji tabanlı, yenilikçi işletmelere ve ürünlere ait olacak. Bu hedefin gerçekleşmesi ise ar-ge ve yenilikçilik çalışmalarına daha fazla kaynak ayrılmasıyla mümkün olabilir. Gayrisafi Milli Hasıla'dan (GSMH) Ar-Ge ve yenilikçilik için ayrılan pay ülkemizde sürekli olarak yükselmesine rağmen bu alanda kat etmemiz gereken önemli bir mesafe bulunmakta. Bu hedefin gerçekleşmesi için alışık olduğumuz destek sistemlerinin yanı sıra modern destek sistemlerini de devreye koymamız gerekmektedir.
Uluslararası işletmelerin özellikle Ar-Ge yatırımı kararlarında dikkate aldıkları önemli kriterlerden birisi de yatırım planlanan ülkede gelişmiş bir ekosistemin bulunmasıdır. Bunun gereği ise sağlıklı ve düzenli çalışan bir girişim ortamı ve girişimlerin finansmanı için gereken girişim sermayesidir. Worl Economic Forum 2010 Raporu'na göre girişim sermayesine önem veren ülkeler ve bu ülkelerdeki işletmeler son beş yılda rakiplerinden daha hızlı gelişme kaydetmiştir. Girişim sermayesine ayrılan kaynakların Ar-Ge için ayrılan kaynaklara göre yarattığı katma değerin üç dört kat daha fazla olduğu belirtilmektedir.
EVCA European Venture Capital Association 2010 verileri incelendiğinde görüleceği üzere İngiltere'de girişim sermayesinin GSMH'ya oranı %0.566'dır. Bunu İsveç, Belçika, Norveç, Finlandiya, Danimarka ve İsviçre izlemektedir. Girişim sermayesi fonlarının yüksek olduğu ülkelerin ekonomisinde ve ihracatında katma değeri yüksek, yenilikçi ürünlerin ağırlıklı olduğu görülmektedir. Avrupa Birliği ortalamasının %0.186 olduğu bir dönemde ülkemizde girişim sermayesi yatırımlarının GSMH'ya oranı ise %0.053'tür. Diğer bir ifadeyle ülkemiz bu alanda AB ortalamasının dahi üçte biri düzeyindedir.
Yukarıda belirtilen durumu iyileştirmek amacıyla 2007 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin liderliğiyle KOSGEB, TTGV, Türkiye Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Fonu'nun katılımıyla İVCI- İstanbul Girişim Sermayesi İnsiyatifi başlatılmıştır. Fona Garanti Bankası ve komşumuz Yunanistan'dan National Bank of Greece Group da katılmıştır. Fonun hacmi 160 milyon euro. Bu kararın alınmasında İstanbul'un 2020 yılında girişim sermayesi fonlarının merkezi olması potansiyeli etkili olmuştur. Türkiye'nin genç, dinamik, iyi eğitilmiş, dinamik ve girişimci ruha sahip insan kaynakları, GSMH'daki istikrarlı artış, imalat sanayiinin sürekli gelişimi, Anadolu kaplanlarının sayısının düzenli olarak artışı, Atatürk Havalimanı'nın kapasitesi vb. unsurlar İstanbul merkez olmak üzere ülkemizi Güney Doğu Avrupa, Orta Asya ve Ortadoğu'nun odak noktası kılmaktadır.
İVCI Fonu geçtiğimiz beş yılda 60 projeyi incelemiş, 7 projeye 110 milyon euro yatırım gerçekleştirilmiştir. Bu yılsonuna kadar 140 milyon yatırımın gerçekleşmesi beklenmektedir. İVCI'nın ülkemizde yaklaşık 1 milyar euro tutarındaki yatırımların gerçekleştirilmesini tetiklemesi hedeflenmiştir. Diğer bir ifadeyle bire sekiz kaldıraç etkisi oluşturmaktadır.
İVCI, ülkemizde girişim sermayesi sektörünün oluşması ve gelişmesine, kaldıraç etkisiyle doğrudan sermaye yatırımlarının tetiklenmesine, girişim sermayesi fonlarını kuracak Türk profesyonellerin yetiştirilmesine katkıda bulunmaktadır. İşletmelere sadece fon sağlamakla yetinmeyip yönetim ve uluslararasılaşma katkısını, yeni pazarlara açılmasını, iş ağlarından yararlanmasını, profesyonel iş tecrübesinin aktarılmasını sağlayacak olan İVCI'nin diğer önemli bir etkisi ise uluslararası yatırımcıların ve fonların ilgisini çekerek ülkemizde uzun vadeli ve istikrarlı yatırım yapmalarını teşvik etmek olacaktır.
İVCI'nin Türkiye'nin ilk bölgesel girişim sermayesi fonu olan GAP VC'ye de 2012 yılında yatırım yapmasının planlandığı belirtilmektedir. Öte yandan, Kalkınma Bakanlığı tarafından Temmuz 2006'da yayınlanan Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'nın 97 no'lu eyleminde Bilişim Vadisi kurulmasının planlandığı belirtilmiş ve amaç şu şekilde ifade edilmiştir;
"Türkiye'nin bölge ülkeleri içerisinde, uluslararası bilgi teknolojileri firmaları için üretim ve operasyon merkezi niteliğini kazanması ve geliştirmesi, sektörde yer alan küçük ölçekli firmaların, uluslararası firmaların bölgesel ağlarını kullanarak yurt dışına açılımlarının sağlanması, bilgi teknolojileri alanında dış yatırımın ülkeye çekilmesi, sektörde yer alan yerli firmaların iş yetkinliklerinin geliştirilmesi amacıyla bir bilişim vadisi kurulacaktır".
İVCI Fonu'nun Bilişim Vadisi'nde faaliyet gösterecek işletmelere fon sağlayarak gelişimine katkıda bulunmasının planlandığı belirtilmektedir. Türkiye için çok yararlı ve başarılı bir başlangıç olan İVCI yöneticilerini çalışmaları nedeniyle kutlarken, ülkemizde çok daha büyük hacimli yeni girişim fonlarının kısa sürede kurulması ve ihracatı artırma, dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girme hedeflerine katkıda bulunması yönündeki dileklerimizi de belirtmeliyiz.