Jeotermal enerjinin değeri artıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Mustafa TURHAN / Okan Üniversitesi Öğr.Üyesi.

mustafa.turhan@okan.edu.tr

Jeotermal enerji, yerkabuğunun derinliklerindeki ısının oluşturduğu sıcak buhar ve suyun değerlendirilerek ısıtma ve elektrik üretiminde kullanılmasıdır. Düşük ve orta ısı olarak 200-700-1500 arası sıcak su ve buhardan bina ısıtmalarında, seracılıkta, yiyeceklerin kurutulmasında, kerestecilik, dericilik, dokuma sanayi, kimyasal madde üretiminde, yüksek ısı ve sıcaklık olarak kabul edilen 1500 üstünde sıcak su ve buhardan ise elektrik enerjisi üretiminde yararlanılır.

Bugün dünya'da 9 bin MWe üzerinde jeotermal elektrik kurulu gücü yanında 27.8 bin MWt üstünde jeotermal kaynak elektrik dışında kullanılmaktadır. Jeotermal elektrik enerjisini en çok kullanan ülkelerin başında 2900 MWe ile ABD'de gelmektedir. Filipinler 1950 MWe, Meksika 960 MWe, Endonezya 800 MWe, İtalya 800 MWe, Japonya 550 MWe üzerinde jeotermal elektrik enerjisi kurulu gücüne sahiptir.

Ülkemiz, Dünya'da yedinci, Avrupa'da ise birinci sırada önemli bir jeotermal kaynak potansiyeline sahiptir. DPT'nin Madencilik OİK Raporunda "Türkiye'de tespit edilmiş sıcaklığı 400 üzerinde 172 adet jeotermal saha bulunduğu" ifadesi içersinde sadece 11 sahanın sıcaklığı elektrik üretimi için yeterli gibi görünmektedir. MTA'nın yaptığı sondaj çalışmalarına ilave özel sektörce yapılacak çalışmalarla bu sayının kesin artacağı kanaatı hakimdir.

Jeotermal sıcak su ve buhar kullanılarak geliştirilen kaplıca-termal kapasitesi ile Çin, Japonya, ABD ve İzlanda'nın ardından 5. sırada gelmektedir. Dünyada 10 bin dönüm, Türkiye'de ise bin dönüm jeotermal saha vardır.

Jeotermal enerji kullanımına yeteri kadar önem vermemizi gerektiren hususlar vardır. Bir defa, hem elektrik enerjisi için hem ısıtma, hem de tarım sanayide kullanımı için yerli ve güvenilir bir kaynak olup, iklimsel şartlardan etkilenmeyen, yüzde 90'nın üzerinde verimliliğe sahip, sera gazı üretmeyen, çevre ile uyumlu, güvenli kontrollü kullanımı olan kaynaktır. Dahası, ülkemizde başarılı uygulamaları ile istihdama katkısı büyüktür. Hem insan sağlığı için önemlidir hem de yaşam standartlarının geliştirilmesinde ve konforunda öneme sahiptir.

Bu güne kadar yapılan sondaj çalışmalarına kaynak aktarılması, belediyelerin ve yatırımcıların finansal yetersizlikleri, proje sahibi olmamaları, koordinasyonsuzlukları, jeotermal enerjinin değerinin anlatılamaması, uygulamalarda insan kaynağının yetersizliği yanında Jeotermal enerjinin her türlü kullanımında (elektrik üretimi, konut ısıtmaları, tarım ve sanayideki kullanımları için) yerli ve yabancı finans kuruluşlarının desteğini almak mümkündür. Ayrıca AB'nin olumlu yaklaşımı da bilinmektedir.

Sürdürülebilir kalkınma düşüncesi içersinde toplumsal desteğe sahip olması ile de yatırımcıların ilgisi devam etmektedir. Yürürlükteki mevzuatın halen yetersiz kalması karşısında yeni teşvik ve destekler ile jeotermal enerjinin geliştirileceği düşüncesi iş çevrelerinde hakim olmaya başlamıştır.

Jeotermal enerjinin önümüzdeki yıllarda yükselen değeri aşağıdaki belirgin rakamlardan anlaşılmaktadır. Jeotermal Karbondioksit üretiminin 2013 yılı hedefi 200 bin ton / yıldır. Jeotermal sera uygulamaları ile ihracatta 250 milyon dolar gelir elde edileceği tahmin edilmektedir. Elektrik üretimi ve sıcak su buhar kullanımında istihdama katkı 200 bin civarında olacaktır. Elektrik üretiminde 550 MWe kurulu güce ulaşılacağı ve 2.5 milyon kwh elektrik üretileceği hesaplanmıştır. 2013 yılında kalorifer yakıtı fuel-oil yerine jeotermal ikamesi ile 4.2 milyar dolar kazanılmış olacaktır. Çevresel olarak 2013 yılı 550 MWe + 8000 MWt projeksiyonu karşılığında salınımına engel olunan CO2 emisyon miktarı 10 Milyon Ton/Yıl olacaktır.

2013 uygulama hedeflerinin Jeotermal elektrik üretimi için yaklaşık 1 milyar dolar, ısıtma, konut, termal tesis, tarım ve sanayi kullanımda 3.2 milyar dolar yatırım yapılacaktır. Bu yatırımların katma değeri 15 milyar doların üstünde olacaktır.

Bütün bunlar göstermektedir ki, jeotermal enerji yatırımı kaçınılmazdır. Jeotermal enerjinin turizm, sağlık, tarım, sanayi sektörlerine verdikleri ekonomik katkı yanında toplumsal gelişmeye istihdama ve sosyal gelişmeye vereceği katkı büyüktür.

Bu konularda ilginizi çekebilir