Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve yapılan son değişiklikler
Hasan AKDOĞAN / Emekli Gümrük Başkontrolörü
Ülkemizde kaçakçılık kanunlarının geçmişine göz atacak olursak; Cumhuriyet'in ilanından dört yıl sonra çıkarılan 10.12.1927 tarihli 1126 sayılı Kaçakçılığın Men'i ve Takibi Hakkında Kanun, yürürlüğe girişinin üzerinden henüz iki yıl bile geçmeden yerini 15.06.1929 tarihli 1510 sayılı Kaçakçılığın Men'i ve Takibi Hakkında Kanuna bırakmış, 1510 sayılı Kanun ise 07.01.1932 tarihli 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. Çıkarıldığı tarihte ülkenin içinde bulunduğu duruma uygun olarak korumacı bir yaklaşımla hazırlanan 1918 sayılı Kanun 4926 sayılı Kanun yürürlüğe girene dek 71 yıl uygulanmıştır. 19.07.2003 tarihli 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu "ekonomik suça ekonomik ceza" mantığının bir sonucu olarak hapis cezalarını çok özel durumlar haricinde ortadan kaldırmıştır.
Ardından, AB ile uyum çalışmaları kapsamında 2006 yılında çıkarılan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 5'inci ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3'üncü maddeleri uyarınca 4926 sayılı Kanunun suç ve kabahatlere ilişkin genel düzenlemelerinin anılan kanunlara uyumlu hale getirilmesi gereği ortaya çıkmış, bu amaçla yapılan çalışmalarda 4926 sayılı Kanunun uygulamada tereddüt yaratan hükümleri de gözden geçirilmiş ve madde metinleri sadeleştirilmiş, 5237 ve 5326 sayılı kanunlarda düzenlenmiş bulunan genel hükümler kanun metninden çıkarılmış ve bilindiği gibi 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu 31.03.2007 tarihli 26479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
5607 sayılı Kanun'un genel sistematiği
5607 sayılı Kanun,
- Amaç ve tanımlar
- Kaçakçılık fiilleri
- Usul hükümleri
- Çeşitli Hükümler
- Geçici ve son hükümler olmak üzere beş bölümden oluşuyor.
Amaç ve tanımlar bölümünde; kanunun amacı, kaçakçılık fiilleri ve yaptırımları ile kaçakçılığı önleme, izleme, araştırma, usul ve esaslarını belirlemek olarak birinci maddede yerini almıştır. Görüleceği üzere daha önceki kanunlarda yer alan soruşturma (tahkik) kavramı yerini araştırma kavramına bırakmıştır. Tanımlar başlıklı 2'nci maddede kanunda yer alan; gümrük vergileri ve gümrüklenmiş değer kavramlarının anlamlarına yer verilmiştir (1-2'nci madde).
Kanunun ikinci bölümünü oluşturan "kaçakçılık fiilleri" başlıklı bölümde sırasıyla; suçlar ve kabahatler, nitelikli haller, etkin pişmanlık, yolcu beraberinde getirilen kaçak eşya, deniz taşıtları ve tekerrür başlıklı maddelere yer verilmiştir (3-8'inci madde).
Usul hükümleri bölümünde; arama ve el koyma, kaçak eşya naklinde kullanılan taşıta el koyma, el konulan eşyanın muhafazası, yasak eşyanın geri gönderilmesi, müsadere, mülkiyetin kamuya geçirilmesi, kaim değer ve tasfiye maddeleri hüküm altına alınmıştır (9-16'ncı madde).
Çeşitli hükümler başlıklı dördüncü bölümde ise; yetkili merciler, davaya katılma, kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla görevli olanlar, tutanaklar, kontrollü teslimat, silah kullanma yetkisi, ikramiyeler ve kriminal laboratuar başlıklı maddeler düzenlenmiştir (17-24'üncü madde).
Geçici ve son hükümler başlıklı son bölümde ise; yürürlükten kaldırılan hükümler (4926), geçici maddeler (4 adet), yürürlük ve yürütme maddelerine yer verilmiştir (25-27 ve geçici 4 madde).
5911 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler
07.07.2009 tarihli 27281 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5911 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da bir takım değişiklikler yapılmıştır. Kanunun dört maddesinde yapılan bu değişiklikler uygulama açısından önemli sonuçlar doğurabilecek nitelikler taşıyor.
5911 sayılı Kanun'un 68/C maddesi ile; 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılıyor.
5607 sayılı Kanun'un "Tekerrür" başlıklı 8. maddesinde; "(1) Bu kanundaki kabahatler dolayısıyla verilen idarî para cezasına ilişkin karar kesinleştikten sonra tekrar kabahat işlenmesi halinde tekerrür hükümleri uygulanır. (2) Tekerrür halinde, idarî para cezası yarı oranında artırılır. (3) İdarî para cezasının tamamen yerine getirilmesinden itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen kabahat açısından, önceki kabahat, tekerrüre esas teşkil etmez. (4) Tekerrüre esas alınacak idarî para cezaları hakkındaki kayıtların, Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde tutulmasına ilişkin esas ve usûller yönetmelikle düzenlenir." Şeklinde hüküm bulunuyor. 5911 sayılı Kanun ile tekerrüre esas alınacak idari para cezaları hakkındaki kayıtların, Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde tutulmasına ilişkin esas ve usullerin yönetmelikle düzenlenmesine cevaz veren 4. fıkra yürürlükten kaldırılıyor.
5911 sayılı Kanun'un 71'inci maddesinin 1'inci fıkrası ile; 5607 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinin 18. fıkrasında yer alan "suçlar ile onuncu fıkrada tanımlanan kabahat fiilleri" ibaresi "fiiller" şeklinde değiştirilmiştir.
Kanunun değiştirilmeden önceki halinde 3'üncü maddenin 18'inci fıkrasında 3'üncü maddede tanımlanan suçlar ile 10'uncu fıkrada tanımlanan kabahat fiillerinin, teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış gibi cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Yani kaçakçılık suçları ve 10'uncu fıkradaki kaçakçılık kabahati dışındaki fiillerde teşebbüsün cezalandırılmayacağı düzenlenmiştir. Değişiklik ile 3'üncü maddede düzenlenen tüm kaçakçılık fiillerinin (suç ve kabahatlerin) teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile tamamlanmış gibi cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.
Yine 5911 sayılı Kanun'un 71'inci maddesinin 2'nci fıkrasında; 5607 sayılı Kanun'un 12'nci maddesinin 2'nci fıkrasında yer alan "suçunun" ibaresinin "fiilinin" şeklinde değiştirildiği görülmektedir.
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun "Yasak eşyanın geri gönderilmesi" başlıklı 12'nci maddesinde; "(1) Yabancı ülkelerden gelen yasak eşya, yükleme veya taşıma belgelerinde belirtilerek gümrüğe getirilirse, teminat altında ve gerekli güvenlik tedbirleri alınarak geldiği yere veya diğer bir ülkeye iade ve sevk olunur. (2) Kaçakçılık suçunun konusunu, toplum ve çevre sağlığı yönünden tehlikeli ve zararlı eşya ile atık maddelerin oluşturması halinde, ilgililer hakkında soruşturma işlemleri başlatılmakla birlikte, bunlar gümrük yetkilileri tarafından derhal getirildiği ülkeye iade edilir." Hükmü yer almakta idi. Bu düzenlemeye göre "toplum ve çevre sağlığı yönünden tehlikeli ve zararlı eşya ile atık maddeler" kaçakçılık suçuna konu ise getirildiği ülkeye iade edileceği, eğer kaçakçılık kabahatine konu ise iade edilemeyeceği gibi çelişkili bir düzenleme yer almakta idi. Yapılan değişiklik ile bu tür eşyaların kaçakçılık fiillerine (suç ve kabahatlerine) konu olması durumunda getirildikleri ülkeye iade edileceği hükme bağlanmıştır.
Örnek verecek olursak; 5607 sayılı Kanun'un 3/7'nci maddesine göre ithali kanun gereği yasak olan eşyanın ithal edilmesi söz konusu ise ve suça konu eşya toplum ve çevre sağlığı açısından tehlikeli bir eşya ise bu fiil bir "kaçakçılık suçu" olduğundan eşya getirildiği ülkeye iade edilecekken, 3/10'uncu maddede yer alan genel düzenleyici idari işlemlerle ithali yasaklanan eşyanın ithal edilmesi söz konusu ise kabahate konu eşya toplum ve çevre sağlığı açısından tehlikeli bir eşya olsa bile bu fiil bir "kaçakçılık kabahati" olduğundan eşya getirildiği ülkeye iade edilememekteydi. Kanun koyucunun muradı toplum ve çevre sağlığını korumak olmasına rağmen hatalı düzenleme ile bu amaca ulaşılamamıştı. Yapılan değişiklik ile bu mümkün hale gelmiştir.
5911 sayılı Kanun'un 71'inci maddesinin 3'üncü fıkrası ile; 5607 sayılı Kanun'un geçici 3'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında yer alan "1/1/2009" ibaresi "1/1/2012" şeklinde değiştirilmiştir.
Bilindiği gibi anılan kanunun geçici 3/1'inci maddesinde; "Gümrük idaresi, kaçak şüphesiyle el konulan eşya ile 10 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince alıkonulan taşıt ve araçların muhafazası için 1/1/2009 tarihine kadar kaçak eşya depoları kurar veya mevcut depolardan kiralamak veya satın almak yoluyla yararlanır. Kaçak eşya depoları için gerekli olan giderleri karşılamak üzere Gümrük Müsteşarlığı bütçesine, yeterli ödenek konulur." Denilmekte iken, değişiklik ile gümrük idaresinin, kaçak şüphesiyle el konulan eşya ile 10/2'nci madde uyarınca alıkonulan taşıt ve araçların muhafazası için kaçak eşya depoları kurma veya mevcut depolardan yararlanma sorumluluğunun tarihi 01.01.2012 olarak değiştirilmiştir.
Günün koşullarına göre yapılan kanunlar kısa ömürlü oluyor. Bir ülkenin ekonomik ve siyasi temel tercihlerinin bugünden yarına değişmeden devam etmesi ve bu sistemin kendi içinde elastikiyetlerinin olması büyük düşünme ile alakasını kurmak gerekiyor. Vizyon oluşturmanın, sağlam öngörülerin kalitesi ile at başı gittiğini herkes biliyor……..