Kaddafi sonrası Libya petrolleri nasıl paylaşılacak?
Serdar İSKENDER / TÜTEV Enerji Danışmanı
Kaddafi henüz yakalanamamasına rağmen, Kaddafi sonrası döneme yönelik tartışmalar başlamış bulunuyor. Büyük çoğunluğu çöl olan Libya'nın dünya ekonomisi açısından önemi petrol ve doğalgaz rezervlerinden kaynaklanıyor.
Libya dünyanın on ikinci, Afrika'nın en büyük üçüncü petrol ihracatçısı konumunda bulunuyor. Libya, dünya günlük petrol üretiminin yaklaşık yüzde 2'sini, OPEC'in toplam üretiminin ise yüzde 4.4'ünü yapıyor. Libya topraklarının sadece yüzde 25'in de petrol aramasının yapılabildiği, gerçek petrol rezevlerinin bilinen rezervlerden çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca, Libya'da kesinleşmiş olan 1.3 milyar metreküplük doğal gaz rezervi de tüm dünyanın dikkatini çekiyor.
Libya, enerji kaynakları açısından değerlendirildiğinde uzun yıllar petrol ve doğal gazı sömürülebilecek bir ülke konumunda. Kaddafi sonrası dönemde, Libya petrol ve doğal gazının Batılı emperyal güçler tarafından tüm dünyanın gözü önünde nasıl paylaşılacağı merakla bekleniyor.
Kaddafi döneminde, Libya petrolleri İtalyan Eni, Fransız Total, İngiliz BP, İspanyol Repsol ve Avusturyalı OMV şirketleri arasında paylaşılmıştı. Yeni dönemde Libya petrollerinin paylaşım yarışında İtalyan Eni ve Fransız Total petrol şirketleri önde gidiyor.
İtalya, eski sömürgesi olan Libya'yı bırakmak istemiyor. İtalya'nın, Kaddafi döneminde imzalanmış olan petrokimya ve inşaat sektörlerinde ki milyarlarca dolarlık sözleşmeleri bulunuyor. İtalyanlar, Kaddafi yönetimden ayrılsa da, sözleşmelerin devam edeceğini savunuyor. İtalya Başbakanı Berlusconi'nin şirketi olan enerji devi Eni, İtalyan Hükümeti'nin tam desteğini almış durumda. İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini'nin, "Eni'nin Libya'nın geleceğinde birincil rol oynayacağına" yönelik açıklamaları bu desteğin boyutlarını göstermesi açısından önemlidir. İtalya, kullandığı petrolün yüzde 20'sini Libya'dan sağlıyor. Enerji üretiminde nükleer enerjiyi kullanmayan İtalya'nın, Libya'da ki petrol pastasından alacağı payın düşmesi büyük bir enerji krizine girmesine ve enerji maliyetlerinin artışına neden olabilir. Bu nedenle İtalya, Kaddafi döneminde sağlamış olduğu kazanımları arttırarak, Libya'nın enerji kaynaklarının efendisi olma konumunu sürdürmek istiyor.
Libya petrollerinin paylaşımında Fransa'da önemli bir aktör konumunda. Birleşmiş Milletler'in Libya'ya yönelik aldığı şartlı operasyon kararını hızla uygulayarak Libya'ya yönelik hava harekâtı düzenleyen Fransa, Kaddafi sonrası dönem için petrol de aslan payını alabilmek için büyük mücadele veriyor. Bu amaçla, Libya Ulusal Geçiş Konseyi'nin önemli isimlerinden Mahmud Cibril, mayıs ayında Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile görüştü. Kaddafi sonrası için ekonomik tavizleri arttırmak isteyen Fransa, Libya Geçici Konseyi lideri Mustafa Abdulcelil'i görüşmeler için Paris'e davet etti. Kullandığı petrolün yüzde 15'ini Libya'dan karşılayan Fransa bu oranı daha da arttırmanın peşinde.
Petrol rezervlerinin büyüklüğü, yüksek petrol kalitesi, petrol çıkarma maliyetinin düşük olması ve Avrupa'ya en yakın enerji kaynağı olması nedeniyle, Libya'ya yönelik petrol yarışı hızlanıyor. İtalyan Eni ve Fransız Total şirketleri petrol yarışında bir adım önde olsalar da, İsviçre, İrlanda ve Avusturya'da bu yarışın içerisinde rol almaya çalışıyor. Bu üç ülke, kullandığı petrolün yüzde 15'ini Libya'dan ithal ediyor. Finansal krizlerle boğuşan Avrupa Birliği ülkelerinin, enerji krizi yaşamamak için Libya petrollerine ihtiyaçları var.
Bu büyük yarışta, ABD'nin şu ana kadar sesi çok fazla duyulmadı. ABD kullandığı petrolün yüzde 1'ini Libya'dan ithal ediyor. Amerikan petrol şirketleri ise Hess, ConocoPhillips ve Marathon'un Libya'da petrol sektörüne yönelik milyarlarca dolarlık yatırımları bulunuyor. Dolayısıyla, ABD'nin petrol yarışında geri de kalma şansı yok. Fakat, şu ana kadar ABD'nin Libya'da ki yapmış olduğu görüşmelere yönelik kamuoyuna bilgi sızmadı.
Kaddafi'ye yönelik ayaklanmaların başladığı dönemde, Libya Ulusal Geçiş Konseyi liderleri yaptıkları açıklamalarda, savaş sırasında kendilerine destek veren ülkeleri, savaş sonrasında unutmayacakları yönünde sözler vermişlerdi. Verilen sözlerin tutulması durumunda petrol yarışında hangi ülkelerin öne çıkacağı bekleniyor.
Muammer Kaddafi rejimi henüz resmen sona ermemişken, dünyaya yön veren Batılı petrol şirketleri Libya'nın enerji kaynaklarını paylaşma yarışına girmiş bulunuyor.