”Kafkaslar'daki krizden yükselerek çıktık”

Babacan, Kafkaslar'daki krizde izlenen politikalarla Türkiye'nin riskli ve sıkıntılı bir dönemden başarıyla geçtiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin Kafkaslar'da son dönemde baş gösteren krizden yükselerek çıktığını ifade etti.

Babacan, dün gece geç saatlerde TGRT'de "Ankara'nın Gündemi" programına konuk olarak güncel dış politika konularını değerlendirdi. Bakan Babacan, "Kafkaslar'daki krizde izlenen aktif politikayla Türkiye'nin bu krizden başarıyla ve yükselerek çıktığını" belirterek, "Türkiye'nin ilkeli ve şeffaf bir şekilde davranmasının Rusya ile ABD arasındaki olası krizi başarılı şekilde yürütmesinde yardımcı olduğunu" kaydetti. Babacan, "Böylece Karadeniz'de Amerikan-Rus ihtilafının önüne geçmiş olduk" diye konuştu.

Ermenistan'la Erivan'daki maç öncesinde de devam eden bir süreç olduğunu anımsatan Babacan, milli maç sırasındaki görüşmelerde Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan'ı çözüm için güçlü irade sahibi olarak ve Yukarı Karabağ sorunun çözümü için de kararlı gördüklerini ifade etti. Babacan, Gürcistan ile Rusya arasındaki krizin bölge ülkelerine donmuş sorunları tutmanın ne kadar riskli olduğunu gösterdiğini kaydederek, Azerbaycan'ın enerji projelerinin etkilenmesinden ve Yukarı Karabağ'da Osetya veya Abhazya gibi bir gelişmenin olmasından endişelendiğini bildirdi. Ermenistan'da da gıda ve yakıt sıkıntısı başladığına işaret eden Babacan, bu çerçevede Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunların çözümü için teşvik ortamı oluştuğunu belirtti. Babacan, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki olumlu gelişmelerin Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de olumlu etkileyeceğini söyleyerek, "İkili ilişkiler penceresinden değil, üç ülkeyi ilgilendirecek şekilde bakarsak sorunların daha kolay çözüleceğine inanıyoruz" dedi.

Bakan Babacan, "Türkiye'nin ilkeli, şeffaf davranması ve her iki tarafla da iyi ilişkiler yürütmesinin krizi başarılı şekilde yürütmesinde yardımcı olduğuna" dikkat çekerek, "Böylece Karadeniz'de Amerikan-Rus ihtilafının önüne geçmiş olduk. Silahların kullanıldığı yerlerde realite çok geçerli olmuyor. Güvenilir olma özelliğini azami şekilde kullanmak son derece önemli. Kafkaslar'daki krizde izlenen politikalarla Türkiye'nin riskli ve sıkıntılı bir dönemden başarıyla ve yükselerek çıktık. Kriz döneminde Türkiye'nin art niyeti olmadı. 'Nasıl çıkar sağlarım' demedi. Gizli bir planı olmadı. Pozitif ve sorunlara çözüm üretmek isteyen bir ülke olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı. Rusya ve ABD'yi ayrı ayrı bilgilendirdik. (Montrö'yü) Şimdiye kadar istinasız uyguladık. Şimdiden sonra da istisnasız uygulayacağız. Talepte bulunurken bu kuralları bilin ve bu kurallar içerisinde taleplerinizi iletin dedik."

"Rusya'yla gaz krizi söz konusu değil"

Babacan, Kafkaslar'daki kriz sebebiyle kış aylarında Rusya'dan gelen gazda kriz olup olmayacağının sorulmasına karşılık şunları kaydetti:

"Bizim Rusya ile ilişkilerimiz karşılıklı güvene dayanıyor. Rusya, bugüne kadar olduğu gibi, hiç kuşkumuz yok bundan sonra da Türkiye'nin güvenilir bir ortağı olmaya devam edecek. (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov geldiğinde de soruldu, şiddetli şekilde bu tür soruları da reddediyorlar. Sıkıntı olacağı kanaati bizde söz konusu değil."

"İsrail'deki seçimler görüşmeler için önemli"

İsrail ile Suriye arasındaki aracılı görüşmelere değinen Babacan, İsrail'deki seçimlerin görüşmeler için önemli olacağını söyledi. Babacan, doğrudan görüşmelerin gelecek yılın başlarında başlayabileceğini ifade etti. Görüşmelerde Suriye'nin Türkiye'yi garantör olarak görmek istediğini belirten Babacan, bundan sonra birkaç ülkenin daha tablonun içerisinde görülebileceğini kaydetti. İran'ın nükleer programıyla ilgili süreci de değerlendiren Babacan, programın uluslararası toplumu endişelendirdiğini, sorunun çözümü için Türkiye'nin yoğun gayret sarf ettiğini belirtti.

"Ulusal Program için çok titiz çalışıyoruz"

Türkiye'nin 2008 yılı Ulusal Programı için çok titiz bir çalışma yaptıklarını söyleyen Babacan, "AB bizden neler beklediğini bildirdi. Biz de önümüzdeki 4 yıl içerisinde neler yapmayı düşündüğümüzü planladık. Çoğunu karşılıyoruz, ama stratejik konularda beklememiz gereken konular var" ifadesini kullandı. 130 kadar yasal düzenleme, 340 ikincil düzenleme öngörüldüğünü belirten Babacan, UP'nin tanıtımı için sivil toplum kuruluşları ve siyasi partileri ziyaret ettiğini anımsattı. Babacan, şu ana kadar 25 sivil toplum örgütünün görüşünün geldiğini, görüşlerin bildirilmesinin ay sonuna kadar yapılabileceğini söyledi. TBMM'de 32 yasal düzenlemenin beklediğini kaydeden Babacan, "Meclis düğmeye bassa aylarca çalışacak. Anayasal değişiklikler de söz konusu" diye konuştu.