Kardeşlik coğrafyası oluşturmalıyız
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çözüm sürecine ilişkin, "88 yıldır yazılan reçeteleri uygulamışız ama hastalık kronikleşmiş. Onun için bu süreçte sağlıklı bir analiz ve teşhis yapmamız lazım" dedi.
MUĞLA - Ergin, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki bir otelde düzenlenen ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kanaat önderleri ile muhtarların katıldığı "Çözüm Süreci" konulu toplantıda, Türkiye'nin 30 yıllık çatışma ortamında çok şehit verdiğini belirterek, "Canımız yandı, yüreğimiz dağlandı, gözyaşımız aktı. Bu coğrafyanın her köşesinden ağıtlar yükseldi" diye konuştu.
Bu 30 yıllık çatışmanın geçmişi olduğuna işaret eden Ergin, 1925'te başlayan bu süreçten bugüne gelinceye kadar zaman zaman isyan girişimleri ve terör hadiselerinin yaşandığını söyledi.
Ergin, 88 yılda defalarca reçeteler yazıldığını ve 20'ye yakın rapor hazırlandığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Raporlarda, 'doğu sorunu', 'Kürt sorunu', 'şark sorunu', 'terör sorunu', adına ne derseniz deyin, bunlar hep sıralanmış. Raporların hepsinde tedbir ön görülerek reçete yazılmış. 'Şunları şunları kullanalım, iyi gelecek, bu hastalık iyileşecek' denilmiş. 88 yıldır yazılan reçeteleri uygulamışız ama hastalık azalacağına daha da kronikleşmiş. Onun için bu süreçte sağlıklı bir analiz ve teşhis yapmamız lazım. Şayet teşhisi doğru yapmazsanız, reçeteyi doğru yazamazsınız tedaviden de bir sonuç alamazsınız."
"75 milyonu ağlatan bu ateşi söndürmek istiyoruz"
Ergin, terör nedeniyle, Türkiye'nin güçlenmesinden çekinenler, bölgesinde ve dünyada belirleyici aktör olmasını istemeyenlerin sevindiğine ve ülkeyi bu fitneyle meşgul ettiğini kaydetti.
"Çözüm süreci ile ne yapmak istiyorsunuz Sayın Adalet Bakanı, bu ülkeyi bölmek mi istiyorsunuz" diye soranlar olduğunu belirten Ergin, söyle devam etti:
"Yapmak istediğimiz şudur: Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı ile 75 milyonu ağlatan bu ateşi söndürmek, bizim ağlamamıza sevinenleri üzecek bir kardeşlik coğrafyası oluşturmak istiyoruz. Amacımız bu. Bunu başarabilirsek, birbirine kem gözle bakanlarla dünya üzerinde hem siyasi hem ekonomik hem de askeri alanda dayanışabilirsek bu ülke, bu millet tarihi misyonunun sahibi olarak çok daha güçlü olur."