Katsayının iptaline yargı freni
Danıştay, YÖK'ün katsayı farkını kaldıran kararının hukuka aykırı olduğunu bildirdi; yürütmeyi durdurdu
ANKARA - Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurdu. Gerekçe olarak kararın hukuka aykırı olduğu gösterildi.
İstanbul Barosu Başkanlığı, Yükseköğretim Genel Kurulunun (YÖK) yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.
Dairenin kararında, milli eğitim sisteminin yönlendirmeye ilişkin kuralları ile 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kurallar yürürlükte ve uygulanıyor iken, bu kuralların uygulanmasını bertaraf edecek şekilde alınan dava konusu kararın, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığının görüldüğü vurgulandı.
Kararda, "Bu durumda, dava konusu kararın 3, 4. ve 5. maddelerinin, dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun değildir. Dava konusu kararın uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşacağı da açıktır" denildi.
Davalı YÖK'ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.
Danıştay 8. Dairesi'nin, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesinde, herkese eşit bir katsayı uygulamasıyla, farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratıldığı, bu uygulamanın, hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacağı belirtildi.
Anayasa'nın "Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi" başlıklı 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edilip düzenleneceğinin kurala bağlandığı, bu madde ile eğitim ve öğretimin genelliği ilkesinin benimsendiği, birey açısından bir hak, Devletin de asli görevi olduğunun belirlendiği kaydedildi.
Milli Eğitim Temel Yasası'nda, milli eğitim sisteminin genel ve özel amacı ile temel ilkelerinin belirlendiği, genel yapısının bu amaç ve ilkeler çerçevesinde oluşturulduğu vurgulanan kararda, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 45. maddesinde de ilköğretimini tamamlayan ve ortaöğretime girmeye hak kazanmış her öğrencinin, ortaöğretime devam etmek ve ortaöğretim imkanlarından ilgi, eğilim ve yetenekleri ölçüsünde yararlanmak hakkına sahip olduğunun belirtildiği ifade edildi.
Aynı yasanın, "Yükseköğretime Geçiş" başlıklı 31. maddesinde, "Lise veya dengi okulları bitirenler, yükseköğretim kurumlarına girmek için aday olmaya hak kazanır. Hangi yükseköğretim kurumlarına, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir" kuralına yer verildiği hatırlatılan kararda, Milli Eğitim Temel Yasası'nda yer alan kuralların anlamı, amacı ve kapsamının anlaşılabilmesi için genel gerekçesinin irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine işaret edildi.