Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisinde haksız uygulamaya son verilmelidir
Dr. Ahmet KAVAK / Yeminli Mali Müşavir
28. 10. 2010 tarih ve 27743 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımlandığı gün itibariyle yürürlüğe giren 25. 10. 2010 tarih ve 2010 / 974 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile "Bankalar ve finansman şirketleri tarafından kullandırılan tüketici kredilerinde (ticari amaçla kullanılmamak kaydıyla gerçek kişilere kullandırılan krediler) kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi oranı %15 olarak tespit edilmiştir."
Bakanlar Kurulu Kararı ile %15 olarak belirlenen kaynak kullanımı destekleme fon kesintisi oranının uygulama tarihinin, adı geçen kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı 28.10.2010 tarihi olarak belirtilmiş olmasına karşın, uygulama hiçte öyle geçekleşmemiştir.
Zira, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Türkiye Bankalar Birliği'ne yazmış olduğu 28. 10. 2010 tarih ve B.07.1.GİB.0.68.165.01.04 - 314/97121sayılı yazıda; 2010 / 974 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tüketici kredilerinde kaynak kullanımı destekleme fonu kesinti oranının %15 olarak tespit edildi belirtildikten sonra;
- " Uygulama, 12. 5. 1988 tarih ve 88 / 12944 sayılı Kararnameye ilişkin kaynak kullanımı destekleme fonu hakkında 6 sıra nolu tebliğin 2'inci maddesinin birinci fıkrasının (A/a) bendinde yer alan kredileri kapsadığı,"
- "Öte yandan, Türk Lirası kredilerde fon kesintisi faiz tahakkukunda doğduğundan, bu kredilerle ilgili olarak kredi kullanım tarihine bakılmaksızın 28. 10. 2010 (bu tarih dahil) tarihinden sonra tahakkuk ettirilecek faizler için fon kesintisi oranının %15 olarak uygulanması gerektiği,"
açıklanmıştır.
Bu yazı üzerine Bankalar, TL karşılığında kredi alanların kredinin alındığı tarih itibariyle mevcut yasal düzenlemelere dayanarak hesaplanan kaynak kullanımı destekleme fon tutarlarını, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile faiz ve anapara ödemelerini sabit ödemeli planına bağlamış olmalarına karşın 28.10.2010 tarihi ve sonrası tarihlerdeki taksit ödemelerde kaynak kullanım destekleme fonu tutarlarını artırarak tahsil yoluna gitmiştir.
Bu uygulama her yönü ile yanlış bir uygulama olduğu net ve açıktır. Zira kararnamenin yayınlandığı tarihten itibaren alınan krediler için %15 oranında kaynak kullanımı destekleme fonu uygulanması gerekmektedir. Bu şekildeki bir uygulamanın yasaya uygun olduğu savunulamaz. Kaldı ki Tüketiciyi Koruma Kanunu yalnızca özel kesime karşı tüketici koruyor anlamı çıkartılmamalı kamu kesiminden gelen olumsuzluklar içinde koruyuculu dikkate alınması gerektiği unutulmamalıdır. Diğer taraftan bu uygulamanın verginin yasallığı ilkesine ve vergi yasalarının geriye uygulanmama prensibine de aykırılık teşkil etmektedir.
Kaldığı aynı durum 2004 yılında da %10 oranında uygulanmakta olan kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi oranı %15 olarak belirlenmiş ancak, bu değişimde uygulama nedense farklı bir biçimde yapılmıştır. Şöyle ki;
15.8.2004 tarih ve 25554 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe giren 2004 / 7735 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile "Bankalar ve finansman şirketlerince kullandırılan tüketici kredilerinde (Gerçek kişilere ticari amaçla kullanılmamak kaydıyla kullandırılan krediler) kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi oranı %15 olarak tespit edilmiştir."
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün Türkiye Bankalar Birliği'ne yazmış olduğu 16.8.2004 tarih ve B.07.0.GEL.0.68./6802-7-217/037647 sayılı yazıda; 2004/7735 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tüketici kredilerinde kaynak kullanımı destekleme fonu kesinti oranının %15 olarak tespit edildi ve bu kararın yayınlandığı 15.8.2004 tarihinden itibaren kullandırılacak ve temdit edilecek tüketici kredilerinden %15 oranında kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi yapılacağı belirtildikten sonra; "Uygulama, 12. 5. 1988 tarih ve 88 / 12944 sayılı Kararnameye İlişkin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında 6 sıra no.lu Tebliğin 2'inci maddesinin birinci fıkrasının (A/a) bendinde yer alan kredileri kapsadığı,"ifade edilmiştir.
Görüleceği üzere, yeni oran Bakanlar Kurulu Kararı'nın Resmi Gazete'de yayımlandığı 15. 8. 2004 tarihinden itibaren kullandırılan tüketici kredileri ile bu tarihten itibaren temdit edilen krediler için uygulanmış ve belirtilen tarihten önce alınmış krediler için %10 oranında kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi uygulanmaya devam etmiştir.
2004 yılından 2010 yılına kadar konuya ilişkin yasal mevzuatta herhangi bir değişiklik yapılmadığı dikkate alındığında, aynı idarenin aynı konu hakkında (oran değişikliğinin) uygulamayı iki farklı şekilde yapmış olmasını, bir uygulamanın doğru, diğer uygulamanın ise yanlış olduğu sonucunu doğurur. İşte bu iki uygulama karşısında yanlış olanın 2010 yılı uygulaması olduğunu söyleyebiliriz.
Zira yasalar, özellikli olarak vergi ve benzeri yükümlülükler öngören yasalar ve düzenlemeler geriye doğru uygulanmaz. Yani yükümlülüğü gerekli kılan düzenlemenin yayınlanmasından itibaren gerçekleşen olaylar için uygulanır. Bu cümleden olarak, 28. 10. 2010 tarihinde yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen %15 oranındaki kaynak kullanımı destekleme fonun kesintisi ancak 28. 10. 2010 tarihinden itibaren alınan krediler için veya mevcut kredilerin bu tarihten itibaren temdit edilmesi halinde uygulanacaktır.
Aksi uygulamaların Anayasamızın 73'üncü maddesinde yer verilen verginin yasallığı ilkesi ile de bağdaşmaz. Anayasamızın ilgili maddesinde alt ve üst sınırları yasalarda belirtilmiş olmak kaydı ile vergi oranlarında değişiklik yapmak hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilebilmekte ve bu yetkinin Bakanlar Kurulunca kullanılması halinde, tespit edilen yeni vergi oranları ancak ilgili Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete'de yayınlandığı tarihten itibaren gerçekleştirilen işlemlerde uygulanabilecektir.
Açıklamaya çalışıldığı üzere, 28. 10. 2010 tarihinden evvel alınmış tüketici kredileri nedeniyle uygulanması gereken kaynak kullanımını destekleme fonu kesinti oranı %10 ve 28. 10. 2010 tarihinden itibaren alınan tüketici kredileri için ise bu oran %15 olarak uygulanması yerinde ve yasalar uygun olacağından, idarenin uygulamayı belirtilen şekilde değiştirmesi ve Bankalar Birliğine vereceği bir talimatla hatalı uygulama nedeniyle alınan fazla fon kesintilerinin hak sahiplerine mahsup sistemiyle iadesini sağlanması hukuk devleti olmanın bir gereği olacağı gibi, bu dönüşümle, 28. 10. 2010 tarihinden önce tüketici kredisi almış binlerce kişinin mağduriyeti önlenmiş ve gereksiz ihtilafların yaratılması da önlenmiş olacaktır.