”Kazanılmış haklardan hiçbir şekilde taviz verilmeyecek”
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği İlerleme Raporuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu
ANKARA - Dışişleri Bakanlığı, bir devlet politikası olan AB'ye üyelik hedefinden ve bu bağlamda kazanılmış olan haklardan hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa birliği'ne katılım sürecinin Türkiye'nin stratejik hedefi olarak gündemin öncelikli maddesini teşkil etmeye devam ettiği ettiği belirterek "Biz bu süreci sürekli olarak ilerletmeye, daha da önemlisi sürekli ivme kazandırmaya kararlıyız" denildi.
Açıklamada, bu çerçevede, 12 Ekim tarihinde yapılan hükümet açıklamasında AB'ye katılım sürecine verilen önemin vurgulandığı, önümüzdeki dönemde atılması öngörülen adımlara ayrıntısıyla yer verildiği belirtildi.
Bakanlık açıklamasında şöyle denildi:
"Açıklamamızda da ifade edildiği üzere, bir devlet politikası olan AB'ye üyelik hedefinden ve bu bağlamda kazanılmış olan haklarımızdan hiçbir şekilde taviz verilmeyecektir. Türkiye'nin bu tarihi hedefi, geleceğin dünyasındaki rolünü güçlendirmesi açısından Avrupa Birliği tarafından da benimsenmesi doğal bir stratejik hedef olarak ortaya çıkmaktadır. Bölgesinde bir güven ve istikrar unsuru olan dinamik Türkiye'nin AB üyeliği, evrensel değerlerin geniş bir coğrafyaya yayılması ve ortak refah ve güvenliği artırmak için vazgeçilmez niteliktedir. Türkiye, tam üyelik hedefi doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeye devam edecektir."
Bu süreçte, büyük öneme haiz, AB Komisyonu tarafından 1998 yılından bu yana Türkiye için düzenli olarak hazırlanan İlerleme Raporunun on ikincisi ve ileriye yönelik beklentiler içeren Genişleme Stratejisi Belgesi'nin bugün yayınlandığı hatırlatılan açıklama şöyle devam etti:
"Genişleme Stratejisi Belgesinde, genişleme sürecinin ivmesinin korunmasının AB'nin çıkarına olduğunun teyit edilmesi olumludur. Aynı zamanda, ikili konuların katılım sürecini duraklatmaması ve bu konuların iyi komşuluk ilkesi çerçevesinde ilgili taraflarca çözümlenmesi gerektiği yönündeki Komisyon görüşü de memnuniyet vericidir."
Genişleme stratejisindeki unsurlar
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, genişleme stratejisinde Türkiye'yle ilgili olarak yer alan başlıca unsurlar şöyle sıralandı:
"Genişleme Stratejisinde ülkemizle ilgili belli başlı unsurlar olarak'
-Türkiye'nin bölgesel güvenlik, enerji tedariki ve medeniyetler arası diyalog konularında anahtar rol oynadığı'
-Bu çerçevede, Güney Kafkasya, Orta Doğu ve diğer bölgelerde istikrara katkıda bulunmak için inisyatifler aldığı, Ermenistan'la ilişkilerin iyileştirilmesi için önemli çaba gösterdiği ve bu sayede ilişkilerin normalleştirilmesini öngören protokolleri imzaladığı,
-Nabucco Hükümetlerarası Anlaşmasını da imzaladığı'
-Katılım müzakerelerinin daha çok çaba gösterilmesi gereken bir aşamaya geldiği'
-Müzakerelerde son bir yıl içerisinde ilave fasılların açıldığı'
-Ancak, reformların hızının arttırılması gerektiği belirtilmektedir."
Reformlara geniş yer verilmesi memnuniyet verici
Bakanlık, İlerleme Raporunda eksikliklere de değinilirken, geçen yıl içinde gerçekleştirilen reformlara geniş bir şekilde yer verilmiş olmasının memnuniyet verici olduğunu bildirdi.
Açıklama şöyle devam etti:
"Bu çerçevede, diğer hususlar meyanında,
-Dışişleri, Adalet ve İçişleri bakanları ile Devlet Bakanı ve Başmüzakerecinin katılımlarıyla her iki ayda bir toplanan Reform İzleme Grubu'nun reform sürecine güçlü destek sağladığı'
-Sadece AB konularıyla ilgilenmek üzere Sayın Egemen Bağış'ın, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci olarak atandığı'
-Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin kuvvetlendirilmesi amacıyla yeni ABGS kanununun onaylandığı'
-Üçüncü Ulusal Programımızın hayata geçirildiği'
-Kültürel haklarda ilerleme sağlandığı, 24 saat Kürtçe yayın yapan TRT-Şeş kanalının ve Ermenice radyo yayınlarının başlatıldığı'
-TBMM'de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurulduğu'
-Yargı Reformu Stratejisinin onaylandığı'
-Engelli Kişilerin Haklarına ilişkin BM Sözleşmesinin onaylandığı'
-İlave çaba sarfedilmesi gerekmekle birlikte, toplumda gittikçe daha açık ve hür bir tartışma ortamının oluştuğu belirtilmektedir."
Kıbrıs konusu
İlerleme Raporunda "Kıbrıs" konusuna da yer verildiği hatırlatılan açıklamada, Kıbrıs'ta kapsamlı çözüme yönelik müzakerelerin, yerleşik BM parametreleri olan' iki kesimlilik, siyasi eşitlik ve eşit statüye sahip iki kurucu devleti haiz yeni bir ortaklık zemininde devam ettiği belirtilerek "Türkiye'nin bu sürece verdiği desteğin tam olduğu çeşitli açıklamalarımızla vurgulanmıştır. Türkiye, başta AB olmak üzere uluslararası toplumun da kapsamlı çözüm sürecine odaklanmasını ve bu sürece aktif destek vermesini beklemektedir" denildi.
AB Komisyonu'nun her yıl tüm adaylar veya müzakere eden ülkeler için benzer raporlar hazırladığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
"Bilindiği üzere, rapor onaylanan mevzuat ve uygulanan önlemleri içermekte, hazırlıkları sürdürülen mevzuat çalışmalarını dikkate almamaktadır. Raporda eksiklik veya düzeltilmesi gereken hususlara yer verilmesi esasen Komisyonun, İlerleme Raporlarıyla ilgili görevlendirmesinin bir parçasıdır. Mevzuat ve uygulama alanında gözlemlenen eksiklikler Türkiye'nin tam üyelik aşamasına kadar hazırlanacak olan raporlarda yer alabilecektir."
Bu yılki İlerleme Raporunun yapısının geçen yılki raporla aynı olduğu, raporda her yıl olduğu gibi daha fazla ilerleme kaydedilmesi beklenen alanların vurgulandığı belirtilen Dışişleri Bakanlığı açıklaması şöyle devam etti:
"Bu çerçevede, beklentiler karşılanmamış olduğu takdirde bir önceki raporda mevcut hususlar müteakip raporda da aynen yer alabilmektedir.
Raporda yer verilen ve olumsuz olarak değerlendirilebilecek hususların amacı, üzerinde durulması gereken ve çalışmaların odaklanması beklenen alanların tespiti olarak yorumlanmalıdır. Rapordaki görüşlere katılmadığımız alanlarda mutat olduğu üzere Komisyona görüş ve düzeltmelerimiz iletilecektir."