Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a yanıt
Kılıçdaroğlu, "Dış politika stratejiniz eğer ülkenizin yüksek çıkarları, bekası ve sokaktaki insanın refahı bakımından artı değer üretmiyorsa doğru tespit edilmemiş demektir. Cehaletin büyüğü budur" dedi.
ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenledi ve Başbakan Erdoğan'ın AKP İl Başkanları toplantısında kendisine yönelttiği eleştirileri ve "Dışişleri Bakanımız bölge hakkındaki projeksiyonumuzu açıkça komşu bir ülkenin cumhurbaşkanına iletirken, bakanımızın oraya Türkiye'nin mesajını değil de, başka bir ülkenin mesajını götürdüğünü iddia etmek bir büyük gafletin değilse, şifa bulmaz bir cehaletin ilanı değil mi?" sözlerini yanıtladı.
"Sayın Başbakan Hükümet'in Suriye politikasını eleştirirken bizim kullandığımız taşeron sözcüğüne bir hayli içerlemiş görünüyor" diyerek sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, "Devletler arasında taşeronluk sözleşmesi olmaz. Siz kendi kendinizi o duruma düşürürsünüz veya düşürmezsiniz. Sayın Başbakan bize cevap yetiştireceğine önce bakanıyla kendi arasındaki üslup ve tutum farkını ortadan kaldırmalıdır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın "Sabrımızın sonuna geldik. Suriye bizim iç meselemizdir" sözlerinden bütün dünyanın "Türkiye Suriye'ye müdahale edecek" sonucu çıkardığını, bu görüşlerin Batı basınında yazıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Esasen Sayın Başbakan'ın beyanlarını başka türlü yorumlamak mümkün değil" dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "Suriye'ye müdahaleyi asla düşünmüyoruz" dediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Ya aralarında fikir uyuşmazlığı var, ya kafaları karışık, ya da Sayın Başbakan'ın sözlerini ciddiye almamamız gerekiyor. Sayın Başbakan sokakta ve sokak tarzıyla politika yapmaktan vazgeçmelidir. Dış politika ciddi bir iştir. Dış politika hem sokakta yapılmaz, hem de sokağın duygularıyla yapılmaz" diye konuştu.
"Neye dayanarak komşunuzu tehdit ediyorsunuz?"
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun "son uyarı" için Suriye'ye gittiğini, AKP'nin bir sözcüsünün "Davutoğlu Şam'dan dönünce bir yol haritası çizeceğiz" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Başbakan'ı da, Bakan'ı da açıklama yapan iktidar partisinin sözcüsünü de ciddiyete davet ediyoruz. Sizin bir yol haritanız bile yokken neye dayanarak komşunuzu uyarıyor, tehdit ediyorsunuz? Bizim söylediğimiz gayet basit, sorumuz ise gayet açık ve net. Siz Suriye sorununda böylesine taraf konumuna girerken, bu sorunu yönetiyor gibi ortaya çıkarken bütün dünyaya Türkiye savaşa giriyor, Suriye'ye müdahale gündemde imajını verirken hedefiniz neydi? Ne yapmak istiyorsunuz? Kimin adına yapıyorsunuz? Bunu neden TBMM ile TBMM'de grubu bulunan partilerle, anamuhalefet partisiyle paylaşmıyorsunuz?"
"Cehaletten kaynaklanmıyorsa bunun adı ihanettir"
Ankara'da güvenlik zirvesi yapılırken daha bakanların ayrılmadığı sırada ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin oraya adeta bir "baskın" yaptığını dile getiren Kılıçdaroğlu, iç ve dış kamuoyuna büyükelçi ile başka bir zirve yapıldığı görüntüsü verildiğini belirterek "İç ve dış kamuoyuna verdiğiniz görüntü bu. Zirve öncesi, zirve sonrası ABD Büyükelçisi'nin bildiğini biz bilmiyoruz. TBMM Başkanı da parlamento da parlamentoda grubu olan partiler de bilmiyor. İşte sorun bu. Siyasi nezakete sığmayan sözlerle bize saldırmanızın nedeni de bu. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki böylesine angaje olduğunuz bir konuda yol haritanızı daha sonra çizeceksiniz. Yani siyasi bir hedefiniz yoksa siz başkalarının siyasi hedeflerine taşeronluk yapıyorsunuz demektir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Libya konusunda da benzer gelişmelerin yaşandığını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"NATO'nun Libya'da ne işi var' diyen siz değil miydiniz? Daha sonra NATO'nun müdahalesine destek olarak tıpkı Irak'ta olduğu gibi yüzlerce müslümanın öldürülmesine, okyanusta boğulmasına katkıda bulunmadınız mı? Dış politika stratejiniz eğer ülkenizin yüksek çıkarları, bekası ve sokaktaki insanın refahı bakımından artı değer üretmiyorsa doğru tespit edilmemiş demektir. Cehaletin büyüğü budur. Eğer bu, cehaletten kaynaklanmıyorsa bunun diğer adı da ihanettir."
"Taşeronluğun tescili"
"Meclisine, anamuhalefetine ve halkına değil de Batı'nın egemen güçlerine bilgi vermeyi düstur edinenler egemen güçlerin taşeronluğunu yapanlardır" diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan'a "Sayın Başbakan, siz anamuhalefeti eleştirseniz de bu böyledir, suçlasanız da bu böyledir. Sizinki toplum vicdanının isyanı sonucu suçluların ve suçluluğun telaşıdır. Bu aynı zamanda taşeronluğun tescilidir" diye seslendi.