”Kimse avcunu ovuşturmasın”
CHP Genel Sekreteri Sav, "Baykal istifa etti diye kimse avcunu ovuşturmasın" dedi
ANKARA - CHP Genel Sekreteri Önder Sav, "Deniz Baykal istifa etti gitti diye kimse avcunu ovuşturmasın" dedi.
CHP TBMM Grup toplantısının ardından basına açıklama yapan Sav, şunları kaydetti:
"Dün bütün Türkiye, bütün vatandaşlarımız, değişik, kararlı, onurlu bir siyaset adamının şimdiye kadar belki tanıyamadıkları bir yönünü daha tanıma olanağı buldular. Sayın Deniz Baykal, dünkü davranışıyla onurlu bir siyaset adamının, onurlu bir devlet adamının yapması gerekenin, böyle güç koşullarda ne olduğunun altını çizdi ve tarihin unutulmazları arasında yerini aldı. Böyle güç dönemlerde önemli mevkide bulunan siyasetçilerin, devlet adamlarının kararlarını fazla geciktirmeden vermiş ve toplumla bölüşmüş olmalarını çok anlamlı buluyoruz, CHP olarak.
Ama bir gerçeğin de altını hep beraber çizmek istiyoruz; Sayın Deniz Baykal istifa etti, gitti diye kimse avucunu ovuşturmasın. Sayın Deniz Baykal'ın yıllardır çizdiği politika, o politikayı bölüştüğü arkadaşları tarafından duraksamadan, geriye dönüş yapmadan sürdürülecektir. Artık, Sayın Baykal'a sadece çalışma arkadaşları olan bizler sahip çıkmıyoruz. Sayın Baykal'a bütün vatandaşlarımız, CHP'nin bütün örgütü sahip çıkıyor. Artık, sadece CHP'nin Genel Başkanı değil, toplumu yönlendirecek önderlerden birisi durumuna gelmiştir Sayın Baykal. Bizlere düşen görev, onun bu onurlu tutum ve davranışını zedeletmemek, onun bu çizdiği yolda aksaklıklara, engellere fırsat vermemektir."
"Kurultay Baykal'ın istifasıyla ilintili değil"
CHP'nin 22-23 Mayıs tarihleri arasında yapacağı 33. Olağan Kurultayına işaret eden Sav, kurultayın Baykal'ın istifasıyla ilintili olmadığını söyledi.
Sav, kurultayın gündeminin belli olduğunu, delegelerin gelip meseleye el koyacağını, CHP'nin 23 Mayıstan sonraki yönetimini belirleyeceğini anlatarak, "O zamana kadar yöneticiler olarak bizler de üzerimize düşen görevleri aksatmadan sürdüreceğiz. Düzenli, düzgün, CHP'nin geçmişine, şu anda içinde bulunduğu duruma yakışır bir kurultay gerçekleştireceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu.
Baykal'ın yeniden CHP Genel Başkanlığına dönmesi için imza toplandığının anımsatılarak, Baykal'ın tavrının sorulması üzerine Sav, bunun, Baykal'ın vereceği karara bağlı olduğunu ve bu konudaki düşüncesini öğrenmediğini belirtti.
Görüntülerle ilgili olarak ilgili bakanlardan CHP'ye bilgi gelip gelmediğine ilişkin soruyu Sav, "Hayır, herhangi bir bakandan bununla ilgili bir bilgi ulaşmadı" diye yanıtladı.
Sav, Baykal ile tartıştığına yönelik iddiaların sorulması üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün bir köşe yazarımızdan ben de okudum, öğrendim, öyle bir şey varmış meğer. Sayın Genel Başkan ile 53 yıllık dostum, arkadaşım, kesintisiz siyaset bölüşmüş bir insanım. Zaman zaman bir siyasi partide, tornadan çıkmış gibi düşünceler olmaz. Sayın Genel Başkan ile zaman zaman karşılıklı fikir teatisi içinde olduğumuz durumlar olmuştur. Ama bu olayla ilgili anlatıldığı, abartıldığı gibi herhangi bir şey gerçekleşmemiştir."
"Dosta düşmana parmak ısırtacak bir kurultay gerçekleştirecektir"
Bunun bir tertip olduğu, Baykal'ın yeniden genel başkanlığa döneceğine yönelik haberlere karşılık Sav, "Sayın Genel Başkanımız, hayatın hiçbir döneminde tertip yapmamıştır. Aksine tertip yapanlara karşı mücadele vermiştir. Böyle bir dönemde de yakıştırıldığı gibi bir tertip içinde bu işe başlamış olması, asla söz konusu değildir" dedi.
Sav, "Sayın Baykal'ın iktidara yönelik suçlamalarında Fethullah Gülen ile konuşmasının bir etkisi var mı?" sorusu üzerine, Baykal ile bu konuda hiç görüşmediğini vurguladı.
Aday olmaması halinde, kimin genel başkan adayı olacağı konusunda Baykal ile görüşüp görüşmediğinin sorulmasına ise Sav, "Sayın Genel Başkan ile bu konuda da bir görüşmemiz olmadı. CHP ailesi, onun kararını kendi içinde verir. CHP çok köklü bir partidir. Hele hele içinde bulunduğumuz sıkıntılı günlerde, Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntılı günlerde dosta düşmana parmak ısırtacak bir kurultay gerçekleştirecektir. CHP'nin kendi iç tartışmalarını yapacağını sananlar da yanılacaktır" görüşünü dile getirdi.
"Genel Başkanımız, bizi kendi göbeğimizi kesmekle baş başa bıraktı"
Önder Sav, konuşmasında, "Dün bütün dünyanın, Türkiye'nin onurlu bir devlet, siyaset adamının belki kendisinin tanınmayan yönlerini tanıtan bir davranışına tanık oldu" değerlendirmesinde bulundu. Sav, Baykal'ın istifasına ilişkin, "Basit, iğrenç bir kaset olayıdır diye geçiştirilemeyecek bir olayın üzerine cesaretle giderek; amacı vahim bir komploya teslim olmayacağını, alçakça, hayasızca, namussuzca komplo yapanlara okkalı bir şamar vurulabileceğini kanıtladı ve onlara unutamayacakları bir ders verdi" diye konuştu.
Baykal'ı, "sırdaş, bir arkadaş ve baş başa kaldıklarında şakalaşılacak bir dost" olarak da niteleyen Sav, konuşmasında özetle şunları kaydetti:
"Sayın Deniz Baykal, sevgili Genel Başkanımız, bizi Türkiye'nin bu karmakarışık ortamında kendi göbeğimizi kesmekle baş başa bıraktı.
Sayın Baykal'ın çok yerinde vurguladığı gibi komplonun hedefinde CHP vardır. Bu komployla alçakça, şerefsizce komplocularla bu komployu düzenleyenlerle hesaplaşmak kaçınılmaz bir sorumluluk ve ödevimizdir. Yalansız, dürüst ve cesur duruş sergileyen sadece Baykal'ın omuzlarına bu mücadeleyi yüklemek büyük bir haksızlık olur. Sayın Genel Başkanımızın komploya teslim olmayan, kaçmayan, gerçeklerle yüzleşen anlayışının sonuna kadar arkasında duracağız. Tarihe, geleceğe, ulusumuza, vatandaşlarımıza bugün gözleri ve kulakları burada olan örgütümüze karşı sorumluluğumuzun bilinci içinde davranmak zorundayız.
Sayın Baykal istifa etti. CHP'nin çalkantılara, sıkıntılara soktuk diye ellerini ovuşturmaya kalkanlara hiçbir zaman bu fırsatı vermeyeceğiz. Birlik ve beraberliğimizi, dayanışmamızı her zamankinden daha güçlü kuracağız, koruyacağız."
"Hiç kimse hamiliğine soyunmaya kalkışmasın"
Sav, bu zamana kadar olandan çok daha sorumlu davranmaları gereken günlere doğru gittiklerini belirterek, "hiçbir arkadaşının bireysel kaygılarla, gelecek endişesiyle hareket etme hakkının olmadığını" söyledi.
"Bizleri olur olmaz, yerli yersiz konuşmaya çekmek isteyen medyaya lütfen meze ve malzeme olmayınız. Hiç kimse de Sayın Genel Başkanımızın hamiliğine soyunmaya kalkışmasın" diyen Sav, "Baykal'ın onurlu duruşunu zedelemeye hiçbirinin hakkı olmadığını" vurguladı. Sav, Baykal'ı "vatandaşların, CHP'nin, örgütün sahiplendiğini" ifade ederek, "Cılız ve bencil çıkışlarla bu hedeflerden CHP'yi lütfen saptırmaya kimse kalkışmasın" dedi.
Baykal'a sonuna kadar sahip çıkacaklarını, mücadelesini destekleyeceklerini, yalnız bırakmayacaklarını dile getiren Önder Sav, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hepimizin üzerinde tarif edilmeyecek kadar emeği ve hakkı vardır. Bizler de ona, bu emeğinin hakkının karşılığını ödünsüz desteklerimizle ödemek durumundayız diye düşünüyorum. Namussuzlara karşı namusluların cesareti içinde mücadelemizi vereceğiz. Atatürk, sürekli devrimi tarif ederken; 'Devrim, güneş kadar parlak, güneş kadar sıcak, güneş kadar bize uzaktır. Ben, yönümü hep o güneşe bakarak tayin ederim. Sıcaklığı ve parlaklığı beni yakıncaya dek yürürüm. Sonra dururum, sonra tekrar ilerlemek üzere yola koyulurum.' Tarihin ender tanıdığı devrimcilerden, gemileri kolayca yakıp arkasına bakmayanların da devrimciliği, bu sözleri önümüzdeki mücadelemizde bize rehber olmalıdır. O, devrimci yolda yürürken yine Atatürk'ün sözlerine kulağımızı açmalıyız; 'Yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız da beni izleyecekseniz. Dinlenmemek üzere yola koyulanlar asla yorulmazlar' diyordu. Evet, Mustafa Kemal gibi, İsmet İnönü gibi, Bülent Ecevit gibi, Deniz Baykal gibi yola koyulacağız; dinlenmemek üzere yürüyeceğiz, Türkiye'yi karanlıktan kurtarıncaya kadar yürüyeceğiz, alçak komploculardan hesap soruncaya kadar yürüyeceğiz."