Kısa vade temkinli, orta vade umutlu…

UZMAN GÖRÜŞÜ / Banu ERİŞ

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bu hafta Irak Şam İslam Örgütü’nün (IŞİD) Musul’a girmesi ve hafta ortasında Türkiye Konsolosluğu’na baskın yapıldığı haberleri jeopolitik risklerin bir anda ön plana gelmesine neden oldu. Türkiye’nin vereceği tepki ve konuyla ilgili gelişmeler kısa vadede piyasalar üzerinde baskı yaratmaya devam edebilir. Konunun nereye kadar uzayacağını ve ne kadar süreceğini öngörmek ise zor gözüküyor. Kısa vadede yatırım kararları açısından temkinli bir yaklaşım içinde olunmalı.

En iyi senaryo kademeli indirim

Orta vadede ise Avrupa Merkez Bankası’nın geçen hafta açıkladığı önlemler ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) beklenen faiz indirimleri ile yatırımlar açısından daha sağlıklı bir döneme girebiliriz. ECB politikaları, büyümeye etkisi ve sermaye akımları açısından orta vadede başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ülke piyasaları olumlu yönde etkileyecektir. TCMB’nin faiz indirimi hızını artırması sermaye girişlerini azaltabilir, geriden gelmesi ise kuruma yönelik eleştirilerin artmasına neden olarak tedirginlik yaratabilir. Enflasyon beklentilerinde iyileşmeyle birlikte kademeli olarak faiz indirimine gidilmesi ise bu açıdan en iyi senaryo olarak gözüküyor. 

Fed iyimserliği bozabilir

Dışarıda ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımlarının öne çekilmesi ise bu iyimserliği bozabilecek ana risk faktörü olarak takip edilecektir. Faiz artırımı için henüz çok erken olsa da, önümüzdeki dönemde makro veriler ve Fed üyelerinin açıklamaları dönem dönem beklentilerin öne çekilmesine neden olarak küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açabilir. İçeride takip edilmesi gereken diğer önemli konu ise Cumhurbaşkanlığı seçimi ve siyasi taraftaki gelişmeler olacaktır. Önümüzdeki aylarda söz konusu risklere bağlı olarak volatilite olabilir, ancak piyasalarda 2013 Mayıs ve Aralık döneminde olduğu gibi kalıcı ve sert bir satış dalgası görülmeyecektir.