Klimalarda sinsi tehlike

Serinlemek isteyenlerin "kurtarıcı" gördüğü klimalar, temizliği ve bakımı yapılmadığında ciddi sağlık sorunlarına açıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME





ANKARA - Yaz ayları ile artan sıcaklıklar nedeniyle serinlemek isteyenlerin "kurtarıcı" gördüğü klimalar, temizliği ve bakımı yapılmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, klimalar nedeniyle alerjik nezle, yaz gribi, astım gibi hastalıkların oluştuğunu ama klimaların neden olduğu en tehlikeli ve sinsi hastalığın İskoçya'da çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesiyle gündeme gelen 'Lejyoner Hastalığı" olduğunu söyledi.

Halk arasında "Klima Hastalığı" da olarak bilinen Lejyoner'e Legionella Pneumophilia adı verilen bakterinin yol açtığı bir zatürre hastalığı olduğunu belirten Akdur, "Hastalık ağır bir solunum yolu enfeksiyonu tablosu veriyor. Ateş, halsizlik, baş ağrısı, karın ağrısı, yaygın kas ağrıları, deri döküntüleri, kuru öksürük, nefes darlığı gibi belirtiler kısa sürede ortaya çıkar ve ateş 40 dereceye çıkabilir" diye konuştu.

Hastalığın kronik akciğer sorunu, kanserlilerde, şeker hastalığı olanlarda, alkoliklerde, yoğun sigara kullananlarda ve yaşlılarda tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabileceğini belirten Akdur, Lejyonere neden olan bakterinin dere göl bataklık gibi sulak alanların nemli ortamlarında yaşadığını ifade etti. Bakterinin sulara bulaşarak insanların yaşadığı alanlara geldiğini anlatan Akdur, "Özellikle kalorifer ve klima sistemlerinin soğutma kuleleri ve su tankları gibi ılık su bulunan ortamlarında bolca ürer. Daha sonra bu sistemlerin kullanımı sırasında kapalı ortamlarında oluşan su buharının solunması ile akciğerlere ulaşır ve solunum yollarına yerleşerek zatürre yapar" diye konuştu.

Lejyoner bakterisinin büyük oteller, hastaneler ya da benzer kuruluşların bakım ve dezenfeksiyonu iyi olmayan klima sistemlerine veya sıcak su sistemlerine bulaşarak küçük salgınlar yaptığını ifade eden Akdur, "Bu nedenle özellikle otel gibi toplu yerlerde kalırken ya da ayrıldıktan birkaç gün sonra yüksek ateş, öksürük ve koyu balgam gibi zatürre belirtileri görülmesi halinde mutlaka hekime başvurulmalıdır" şeklinde konuştu.

Paniğe gerek yok

Bakteri insandan insana bulaşmadığı için büyük salgınlara neden olmadığını ifade eden Akdur, şunları kaydetti: "Yalnızca suyun buharını soluyanlarda görülür. Dolayısı ile yalnızca bakteri ile kirlenmiş suyun bulunduğu toplu yaşama yerinde bulunan insan grubunda salgın yapar. Hastalık zaman zaman ve küçük sayılarda Türkiye'de de görülür. İskoçya'daki Lejyoner vakaları nedeni ile bizim herhangi bir ilave önlem almamıza ve panik yapmamıza gerek yok."


Kurumlarda alınacak önlemler

[PAGE]


Kurumlarda alınacak önlemler

Hastalık açısından özellikle kurumlarda ve toplu yaşanılan yerlerde alınacak önlemlerin önemli olduğunu belirten Akdur, "Özellikle de otel ve hastane gibi toplu yaşama yerlerinin soğuk, sıcak su sistemleri ile su soğutmalı klima sistemi olan kuruluşların bu sistemlerinin bakımlarını iyi yapması ve sitemlerin hijyenine dikkat etmesi gerekir" diye konuştu. Akdur, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

- Toplu yaşanan binaların su ve klima sistemlerini çalıştıran personelin konu hakkında eğitilmiş olması gerekir.
- Sıcak sistemin hiçbir yerinde su sıcaklığı 50 derecenin altına düşmemelidir.
- Duş başlıkları ve musluk filtreleri ayda bir kez temizlenmelidir.
- Sıcak su sisteminde kullanılmayan ölü boşluklar bulunmamalıdır.
- Kullanılmayan odalardaki muslukların günde bir iki kez ve üç beş dakika akıtılması gerekir.
- Soğuk su tanklarının yılda bir temizliği ve bakımı yapılmalı, bu tanklarda mutlaka tahliye musluğu bulunmalıdır..
- Su soğutmalı klima sisteminin soğutma kulelerinin üç ayda bir iyice temizlenmeli ve bakımı yapılmalı.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir