Kömür karasının izi çıkmıyor
ZONGULDAK'TAN / Sabiha TOPRAK
Türkiye'nin gündemi hızla değişiyor. Bu hızlı değişime rağmen kentimizin kömür karası gündemi halen sıcaklığını yitirmeden önümüzde...
Şöyle kısaca kömür ile Zonguldak'ın hikayesi nerede başlamıştı bir gözden geçirelim. 18. yy'da Osmanlı donanmasındaki gemilerde kullanmak üzere buhar enerjisi elde etmek için kullanılan kömür, ithal ediliyordu. Osmanlı'nın ithalat serüvenini Uzun Mehmet ihracata çevirdi. Nasıl mı? İlk kömür parçası Zonguldak Ereğli'sinde 1822 yılında Uzun Mehmet tarafından bulunmuştu. Hatta Uzun Mehmet'e hayatı boyunca aylık bağlanmıştı. Ne yazık ki mükafatını göremeden Uzun Mehmet, öldürüldü. Bu 'kara' yazgı devam ediyor...
Şimdilik 'hala' hafızalarımızda! Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait Karadon Müessesesi 1 Nolu Yeni Kuyu'da meydana gelen grizu patlamasında, taşeron firmada çalışan 30 madenci göçük altında kaldı. Patlamanın ardından 30 madenciyi kurtarmak için tüm ekipler seferber oldu, ne yazık ki hiç biri kurtulamadı... Her evden acı ağıt sesleri yükseldi...
Yıllardır kömür üretimi yapılan Zonguldak, bu acıyı ne yazık ki her dönem yaşıyor. Zonguldak Limanı'ndaki Maden Şehitleri Anıtı'nda 1875 yıldan bu yana, kaza, göçük ve grizu nedeniyle yaşamını yitiren 5 binin üzerinde maden şehidinin adı yazılı.
Evet, maden bakımından bu bölge zengin. Bu, ülkemizin de zenginliği. Ancak Türkiye'de artık ilerlemiş bir teknoloji varken, madencilerin kaderi ölüm olmamalı. Riski asgariye indirmek, iş verenlerin görevi. Kurumun bir süredir taşeronlara iş vermesi, iş sağlığı ve iş güvenliği problemlerinin artmasını da beraberinde getirmiş. Oysa madenler, riskleri itibariyle taşeron işçiliğinin hiç kullanılmaması gereken yerler. Taşeron işçiliği, ne yazık ki sırf maliyetleri azaltmak amacıyla madenlerimize de girmiş. Bu acı olayların yaşanmasına da taşeronculuk zemin hazırlamış.
Madencilik dünyada doğası gereği yüksek risk taşıması, bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren en zor ve en riskli işkolu olarak tanımlanıyor. Bu açıdan deneyim, sağlık ve güvenlik bu işkolunda üretimden çok daha önemli. Bu nedenle TTK'nın Zonguldak'taki maden ocaklarının girişinde "Önce emniyet" yazısını görürüz. Peki madende çalışan insanlarımızın deneyimi var mı, iş bilgisi var mı, neden taşeron çalıştırırız diye hiç sorduk mu? Özel maden ocaklarında Çin'den insan getirerek çalıştırıyorlar. Onların deneyimi nedir diye sorduk mu?
Grizu patlamasının meydana geldiği 17 Mayıs tarihinden itibaren TTK'nın kurtarma ekipleri aralıksız çalışmalarını sürdürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla üç bakan patlama sonrası bölgeye geldi ve çalışmaları yakından takip etti. Başbakan Erdoğan da bölgeye gelerek madenci yakınlarıyla görüştü ve bir konuşma yaptı. Evet, devlet yanımızda, bunu biliyoruz.
"...Siyah akar Zonguldak'ın deresi,
Yüz karası değil,
Kömür karası,
Böyle kazanılır ekmek parası."
demiş şair. Umarım bundan sonra yürekler yanmaz. Biz de hafızaları sıcak tutmak için bu hatırlatmaları yapmayız. Ölen maden işçilerimizin ruhları şad olsun.