Korumacı politikalar uyuturak yavaşlatır

Ermenegildo Zegna Grup Başkanı Zegna, Türkiye ekonomisinin korumacı önlemlerden uzaklaşarak markalaşmaya gitmesi gerektiğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Ermenegildo Zegna Grup Başkanı Paolo Zegna, ek vergi gibi serbest ticaretin ruhuna aykırı korumacı politikaların Türkiye'yi uyutarak yavaşlatacağını belirterek, "Bu önlemler yerine markalaşıp tüketiciye yenilikçi yaklaşımlarla alternatifler sunmak daha doğru bir yol olur" dedi.

Korumacı önlemlerle kalkınamazsınız

Zegna, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneğince (TGSD) düzenlenen 4. İstanbul Moda ve Hazır Giyim Konferansı'nın ikinci gününde yaptığı konuşmada, bugüne kadar hiçbir ülkenin korumacı önlemlerle kalkınamadığına dikkati çekti.

Ermenegildo Zegna Grup Başkanı Zegna, 101 yıllık şirket olarak kalite ve yenilikçiliğe önem verdiklerini belirterek, "Sizlere de bir dost olarak tavsiyem, korumacılıktan ziyade, yenilikçi fikirlere, moda ve markalaşmaya önem verin, enerjinizi buna harcayın. Yoksa ek vergi gibi serbest ticaretin ruhuna aykırı korumacı politikalar Türkiye'yi uyutarak yavaşlatır. Bu önlemler yerine markalaşıp tüketiciye yenilikçi yaklaşımlarla alternatifler sunmak daha doğru bir yol" dedi.

Korumacılığa iki çözüm

Zegna, Çin'in birçok ülkenin ekonomisinde büyük sarsıntılar yarattığını ifade ederek, kendi ülkeleri İtalya'nın, oluşan bu sarsıntıdan henüz çıkmaya çalıştığını söyledi.

Kimi ülkelerin bu durumda hemen korumacı önlemlere sığınmak istediğini ifade eden Zegna, şunları kaydetti:

"Korumacılığa kesinlikle karşıyım. Bunun için de iki çözüm var. İlki 'mülkiyet hakkının korunması', ikincisi de 'menşe şahadetnamesi'dir. İtalya tekstilde bir referanstır. Çin'in piyasaya girmesi 5 yıl öncesine dayanır. Bununla birlikte de korumacılık baş gösterdi. Ama çözüm bu değil. Korumacılık, peşinden tembelliği getirir. Şirketlerin işlevini yavaşlatır. Çin yüzünden her şirket bir duvar oluşturdu kendine ama bununla şirket uyuyakalır. Bu iş 'gelin beni koruyun' demekle olmaz."

Korumacı politikanın isimle, kişilik ve kimlikle yok edilebileceğini belirterek, fikri mülkiyete ağırlık verilmesine vurgu yapan Zegna, menşe şahadetnamesinin de şart olduğunu söyledi.

Paolo Zegna, "Türkiye artık dünyanın parmakla gösterilen sayılı ülkelerinden biri oldu. Bunun için size en büyük önerim korumacılıktan vazgeçin. Biz KOBİ'leri çok önemsiyoruz. Siz de öyle yapın. Çünkü rekabetle farklı yollara başvurarak baş etmek gerek. 'Made in Turkey' için kendi markanızı, tasarımınızı genç ve taze kanlarla yapın" diye konuştu.

Zegna, kendilerinin "Made in Italy" için çabaladıklarını belirterek, ancak bunun dışında dağıtım ve pazarlamanın payının çok yüksek olduğunu, sadece üretmenin yetmeyeceğini, bunu tüm dünyaya dağıtmak ve 'İşte biz bu ürünü yaptık' demek gerektiğini kaydetti.

Bu şartlarda dünya moda ülkesi olmanız hiç zor değil

Fransa ve özellikle Brezilya'nın kendi kültürel gelenekleriyle bir moda rüzgarı estirdiğini vurgulayan Paolo Zegna, Türkiye'nin de çok zengin, başarılı ve genç nüfusa sahip olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye için dünya moda ülkesi olmak bu şartlarda hiç de zor değil. Komşu ülke ilişkileri, uzun vade için tasarım ve yaratıcılık, tüketicinin yolunda yürümek, tutarlı olmak ve servis ağı sizleri moda ülkesine götürür. Ağır hastalıklara aspirin iyi gelmez. Uzun yola bakmak için hayal önemlidir. Krizle beraber müşteri profili değişse de biz inat ettik. Hem de çok inat ettik. 1980'lerde de aynısını yaptık. Özel dikim terziler azalınca o dönemde biz de inatlaşarak konfeksiyona yani gömlek, pantolon ve takım dikmeye başladık. Ancak önce kendinizi geliştirin genişletin ki sonra hep birlikte güzel işlere ve 'Made in Turkey'e imza atın."

Bu konularda ilginizi çekebilir