”Kriz 'prosedürel' bir konuydu”
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, imzalanan Türkiye-Ermenistan protokollerini yorumladı
ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan protokollerinin imzalanması öncesinde yaşanan krizi "prosedürel bir konu" olarak niteledi. Davutoğlu, Ermenistan'ın en büyük kazancının, Türkiye gibi büyük ve köklü bir devletle dostluk ilişkisi kurmak olduğunu söyledi.
Davutoğlu, TRT'de katıldığı bir programda Türkiye ile Ermenistan arasında dün Zürih'te imzalanan protokollere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Protokollerin imzalanmasının "önemli bir adım" olduğunu belirten Davutoğlu, "hayırlı olmasını" dilediği protokollerin "Türkiye'nin barış vizyonunun bir yansıması" olduğunu kaydetti.
İmza töreninden önce çıkan kriz hakkında Davutoğlu, sorunu "sürecin doğal unsuru" olarak gördüğünü ifade ederek, "Dün çıkan kriz prosedürel bir konudur" dedi.
Sorunun törende kullanılacak ifadelerle ilgili olduğunu belirten Davutoğlu, İsviçre'ye giderken anlayışlarının, herkesin tek taraflı açıklamalarını yapacağı yönünde olduğunu belirtti. Davutoğlu, metinlerin İsviçre'ye verileceği ve dikkatli bir dil kullanılacağı yönünde centilmenlik anlaşması olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin perspektifinin kapsamlı barış olduğunu ifade eden Davutoğlu, ancak bunun bütün tarafların bütün konulara adil ve eşit yaklaşımıyla olacağını belirtti.
Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan ikili ilişkilerindeki yeni döneme işaret ederek, bu sayede Türkiye'nin Suriye ile sınırları aşma noktasına geldiğini, aynı şeyin Ermenistan ile de olabileceğini ifade etti.
Türk ve Ermeni halklarının birbirini daha doğru anlamalarının da bu yeni dönemle birlikte sağlanabileceğini söyleyen Davutoğlu, bu sürecin bölgesel barış için de önemine işaret etti.
Azerbaycan ile ilgili endişeler yönünde de değerlendirmede bulunan Davutoğlu, Türkiye'nin hangi şart olursa olsun Azerbaycan'ı yalnız bırakmasının söz konusu olmayacağını, iki ülkenin kaderlerinin ayrılmaz şekilde birleştiğini kaydetti.
"Lokomotif ülke Türkiye"
Türkiye'nin öz güveninin yüksek olduğunu belirten Davutoğlu, "Çevre ülkelerin lokomotif ülkesi Türkiye'dir" diye konuştu.
Davutoğlu, kurulacak her yeni düzenin ekonomik, kültürel ve siyasal anlamda Türkiye'yi çekim ülkesi haline getireceğini belirterek,Kafkaslar'da halkın günlük hayatına yansıyacak ciddi gelişmeler beklendiğini kaydetti.
"Fakir komşu istemiyoruz. Komşumuz da zenginleşsin, ama o da başka bir komşumuzun haklarına riayet etsin" diyen Davutoğlu, tüm bölgelerdeki işgalin sona ermesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, makro vizyon geliştikçe, mikro krizlerin zamanla önemini kaybettiklerini ifade etti.
Kars Anlaşması'nın sınır oluşturan anlaşma olduğunu ve bu tür anlaşmaların devletler kalksa bile hükmünü kaybetmeyeceğini belirten Davutoğlu, imzalanan protokolde mevcut sınırın kabul edilerek teyit edilmesi ifadesinin bulunduğunu anımsattı. Davutoğlu, sınırların tanınması konusunda tereddütlerinin olmadığını belirtti.
İmzaların ardından protokolün önce TBMM'ye sevk edileceğini, ardından onaylanacağını belirten Davutoğlu, zaman ve onay itibariyle takdirin TBMM'de olduğunu ifade etti.
Davutoğlu, onayın ardından iki ay sonra protokolün işleme gireceğini, imza ile birlikte sınırların otomatik olarak açılmasının söz konusu olmadığını belirtti.
Yalnızlıktan kurtulmak, Ermenistan'ın kazancı olacak
Ermenistan'ın işgal kalktığında kazanacağı şeyin şu anda kazandığını düşündüğü şeyden daha fazla olacağını ifade eden Davutoğlu, bunları; Ermeni halkının refahı, komşu ülkelerle iyi geçinmesi ve bölgedeki genel iyileşme dolayısıyla kendine güveninin artması şeklinde sıraladı. Davutoğlu, Azerbaycan ile ilişkilerinin düzelmesi ve böylece Ermenistan'ın yalnızlıktan çıkmasının da Ermenistan'ın kazancı olacağını söyledi.
Davutoğlu, "Bugün değilse yarın o işgal bitecek orada. Ne kadar erken biterse, herkesin o kadar menfaatine" diye konuştu.
"Ermenistan'ın en büyük kazancı Türkiye gibi büyük ve köklü bir devletle dostluk ilişkisi kurmaktır" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin kendisiyle dostluk ilişkisi kuran hiçbir devleti yalnız bırakmadığını söyledi.
Türkiye'nin çevresindeki sınırların yavaş yavaş kalkmasını istediklerini belirten Davutoğlu, ekonomik ve kültürel anlamda yakınlaşmanın hedeflendiğini ifade etti.