Kriz, Denizli, tekstil…
DENİZLİ’DEN / Güneş DOĞDU
Geçtiğimiz günlerde Denizlili Sanayici ve İşadamları Derneği, Denizlili Genç İşadamları Derneği, Babadağlı Sanayici ve İşadamları Derneği ve Pamukkale Üniversitesi birlikteliğinde düzenlenen “Krizde Yanıt Bulması Gereken Sorular” konulu toplantıda, global krizin ülkemize ve Denizli’ye etkileri ile Denizli’nin önceliklerinin ele alınması, kentimiz açısından çok faydalı oldu.
Toplantıda krizin firmaların yaklaşık yüzde 65’inin mal satamaz hale gelmesi ve kredi kartlarında yaşanan sıkıntı ile kendini gösterdiği;
kriz önlemlerini almada geç kalınmasının başta Denizli olmak üzere sanayi kentlerine olumsuz etkileri olduğu gerçeği bir kez daha ortaya kondu. Likit sıkışıklığı çeken firmaların güven erozyonuna uğradığı ve bankacılık sektörünün yumuşatılması gerektiği; yurt dışında hareketliliğin başladığı ancak krizin ülkemize 6-7 ay gecikmeli gelmesi nedeniyle düzelmenin 2010 yılına sarkacağı; IMF ile anlaşmanın biran önce yapılması gerektiği dile getirildi. Ayrıca Obama’nın Türkiye’ye gelmesinin avantaj olabileceğine ve iyi projeler hazırlanırsa olumlu sonuçlar alınabileceğine dikkat çekildi. G20 toplantısından pek birşey beklenmemesi de toplantıda dile getirilenler arasındaydı.
Alternatif sektörlerin araştırılması konusu tartışılırken, Denizli’nin tekstil sektöründe en güzel kümelenme modelinin olduğuna vurgu yapan Ozantekstil Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Katrancı, “Ben Babadağlı‘yım. Bizler 600 yıldır dokumacılığın içindeyiz, şimdi kalkalım fabrikalarımızı Mısır’a ya da Doğu’ya mı götürelim, ya da başka sektöre mi geçelim? Bu mümkün değil. Tekstil sektörünün gözden çıkarılmasını anlamıyoruz” diyerek önemli bir konuya parmak bastı. Akova Tekstil Genel Müdürü Betül Kulaklı Ağanoğlu da “Yakın illere teşvikler verildiğinde sesimizi çıkaramadık ya da sesimizi çıkarmakta geç kaldık.
Denizli’de her doğan bebek tekstilci geni ile doğuyor. Ama Ankara’dan çok kopuğuz. Bankaların da tavrını tasvip etmiyorum. Zorlukları işverenlerle işçiler iç içe yaşıyorlar” diye serzenişte bulundu.
Tekstilin desteklenmemesine rağmen halen ülkenin yükünü omuzlarında taşıdığını savunan Troya Tekstil sahibi Faruk Akyürek ise “Diğer sektörler arasında en iyi konumda olan tekstil sektörü. Ama bankalar kredi vermiyor veya teminat istiyor. Sektörün bu konuma gelmesinin bir sebebi de bankacılık sektörünün tekstil sektörüne tavrıdır. Ankara’dakiler bizi anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar ya da batarlarsa batsınlar diye mi düşünüyorlar” dedi.
Denizli’nin alternatif sektör arayışlarında önceliği oluşturan termal turizm, termal seracılık ve hayvancılık sektörlerinde gelecekte başarı ivmesi yakalayacağına inancımız sonsuz. Ancak ciddi emekler verilip güçlü bir alt yapı oluşturarak başarı öykülerinin doğduğu tekstil sektörünün gözden çıkarılması yerine verilecek desteklerle Denizli’nin geçmişi olan tekstili geleceğe de taşımak mümkün.