Kriz ve savaş arasında ekonomik performans

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Doç. Dr. Mustafa YILDIRAN

 

Türkiye krizin gözdesi ve büyümenin lokomotifi görüşü, hakim görünmektedir. Ayrıca Türk ekonomisinin patronları dünyaya kriz dersleri vererek bu görüntüyü uluslararası areneya taşımaktadır. Aslında çoğunlukla doğru olmakla, pamuk ipliğine bağlı gelişmeleride içinde barındıran bir durum vardır. Türkiye'nin siyasi pozisyonu ve Avrupa'nın ekonomik krizi sorunların şiddeti, büyüme üzerindeki olumsuz etkileri artırabilecek seviyededir.

 Öncelikle Türkiye'nin iktisadi sorunu sadece bir kredi notuna bağlı değildir. Kredi notunun değerlendirmesindeki sorunlar ve kredi notunu veren kurumların kriz itibarı nedeniyle bu çok da önemli değildir. Türkiye'nin temel iktisadi sorunları, işsizlik, üretim gücündeki süreklilik ve ödemeler dengesi sorunlarıdır. Haziran 2012'de Avrupa ekonomisindeki sorunlar ve Suriye ile savaş pozisyonuna gelinmesi aslında son on yılın en riskli dönemlerinden birisinin olduğunu göstermektedir. Özelikle Türkiye'nin Anadolu'daki işletmelerin üretim ve satışlarında sıkışıklık yaşanırsa, Türkiye'nin hassas istihdam dengesini olumsuz etkiyebilecektir. Ayrıca Türkiye'de büyünmenin finansmanında dış borçlanma, yabancı sermaye ve ithalat vergilerinden meydana gelen, dışa bağımlı finansman biçiminin 2003-2012 döneminde değişmeden devam ettiğini söylemek mümkündür. Gelecek dönemde bu yapının sürdürülebilirliği veya alternatif kaynakların sürekliliği (2/B arazilerden gelecek paralar gibi) önemlidir. Türkiye'nin AB'deki ekonomik sorunlar nedeniyle bu ülkelere ihracat artıramayacağı gerçeği ile Suriye, İran ve Rusya ile yaşanabilecek sorunlar nedeniyle bu ülkeler ihracat artırılamayacağı gerçeği göz önüne alınırsa Türkiye'nin ekonomik performansı gelişmelerden olumsuz etkilenecektir.

Türkiye'de iç ekonomik yapıda,

- Tasarruf noksanlığı,

- Hizmet sektörüne bağımlı istihdam artışı,

- Tarım üretiminde fazlalık olmaması,

- KOBİ işletmelerini n dahi yabancı sermayeye devredilmesi,

- Teknolojik gelişmede ÇİN, KORE, Hindistan gibi gelişen ülkelerden çok geride olması,

- Vergi gelirlerinin ithalata ve tüketime bağlı olması nedeniyle, çok hızlı bir şekilde ekonomik performansını olumsuza dönmesi tehlikesiyle karşılaşabilir.

Bu dönemeç ekonomide bir üst sıraya yükselme fırsatı verirken, geriye düşme tehlikesini de bünyesinde taşımaktadır. Bu süreçte en önemli sorun, özgüven patlaması(!)(Yunanistan kötü biz iyi gibi) ve ekonominin üretim gücündeki yabancılaşmanın fark edilmeyişi gibi sorunlardır. Ayrıca Türkiye'de iç piyasadaki bir durgunluk diğer sosyal tartışmaları da beraberinde getirecektir. Kriz ve savaş arasında ekonomik performansın istikrarı için, yakalanan hızlı büyüme trendini kaçırmamak ve mütevazi çalışkanlığı bırakmamak önemlidir. Çin ekonomisinde başlayan yavaşlama, gelecek için önemli bir göstergedir.