Krizde büyümek

 

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Selçuk MARUFLU / 19. D. İSTANBUL MİLLETVEKİLİ

Geçenlerde, bir yabancı mecmuada okudum. Brezilya, Cumhurbaşkanı Lula Da Silva'nın uyguladığı Sosyal ve Ekonomik projeler sayesinde, Latin Amerika'nın en büyük ekonomisi durumuna geldi. Brezilya adına, BRİC denilen, Çin, Hindistan ve Rusya'yı kapsayan ülkelerinde önüne geçti. Brezilya sadece, Sanayi ve Kahve Sektöründe değil, genelde, Tarım dahil, her sektörde dev haline geliyor. Brezilya yıllık ortalama yüzde 5'lik büyüme hızını sürdürerek, tam istihdamı yakaladı. Yabancı sermaye yatırımlarının 50 milyar doları geçmesi bekleniyor. Artan GSMH'den, toplumun özellikle, belli bir gelir düzeyinin altında kalmış kesimlerine, Refah getirmek için, 20 milyar dolarlık Refah Fonu kuruldu ve bilhassa, ihracatı desteklemek amacıyla, ihracat yapan sanayilere dönük 125 milyar dolarlık Destek Fonu kurulduğu açıklandı.

Benim, her zaman inandığım ve sürekli tekrarladığım bir husus, eğer bir ülke azmederse ve iyi, kaliteli, bilgili yöneticilerce yönetilirse, kriz ortamında bile, kriz yaşamaz, hatta, dünyada yaşanan krizlerden karlı çıkar.

Türkiye, ne yazık ki, yapması gerekenleri, yapmıyor ve gereksiz, halkına refah sağlamayacak işlerle uğraşıyor. Türkiye'de iktidarın en önemli meselesi, kadınlara baş örtüsü (türban) taktırmak, kendisine, çok uzak bulunan, çağdışı İran, Arabistan, Suriye gibi, gerici toplumlarla ilişki kurmaktır. İran gazeteleri, utanmadan Türkiye'de İslam devrini kurmaya az kaldı diye yazabiliyor. Dünyada bir kriz yaşanıyor. Petrol fiyatları, varili 200 dolara doğru gidiyor. En büyük kriz, iklim değişiklikleri, Küresel Isınma ve kuraklık. Kuraklık nedeniyle, yağmur yağmıyor ve ürün üretiminde önemli düşüşler, yaşanıyor. Bizim, Toplumun bunlar umurunda mı? Vur patlasın, çal oynasın edebiyatı devam ediyor. Ağaçları katlediyor ve doğayı tahrip ediyoruz.

Geçen yıl, arabaların benzin depoları 80 YTL'ye doluyordu, bu yıl, 150 YTL'ye doluyor. Petrol fiyatları bu şekilde artarsa, arabasını, petrol istasyonunda 1000 YTL'ye dolduran kişi ne yapacak? Onları göreceğiz. Enerji ve petroldeki bu artışa rağmen, vatandaşın hayat biçiminde bir değişiklik görülmüyor, tasarruf tedbiri diye bir şey yok. Türkiye'nin enerji (Petrol) faturası 38 milyar dolara doğru ağırlaşıyor. Yani, 120 milyar dolarlık ihracatın önemli bir kısmı, enerji, petrole gidecek. Yapılan bir hesaplamaya göre, sadece boğaz köprüleri ve otoyollarda israf edilen petrol yılda 2,5 milyar dolar. Her gün, binlerce araç karşıya geçiyor ve akşam geri dönüyor, içinde tek sürücü ve uzayan kuyruklar nedeniyle, sadece Benzin israfı değil, zamanda yitiriliyor. Bu durumu düzeltmek, tedbir almak hiç kimsenin aklına gelmiyor. Oysa, Türkiye'de, planlı ve programlı bir yönetim ile toplumsal üretimi iki misline çıkarmak mümkün. Geçen gün bir panelde ifade edildi. Türkiye, yılda, 16 milyon ton, buğday tüketiyor. Üretimde, hava şartlarına göre 18 milyon ton. Oysa, Türkiye biraz gayret ve önlemlerle 30 milyon ton buğday üretebilecek kapasiteye sahiptir. Avrupa'da, çavdarda, mısırda, pirinçte, nohut, kırmızı mercimekte, sebze ve meyve de aynı şeyleri ifade etmek mümkün. Dünyada gıda tüketiminin tırmandığı bir ortamda, Türkiye kaynaklarını harekete geçirebilirse, hem çok para kazanır, hem de dahili tüketimde sıkıntı çekmez. Bu nedenle, önemli bir Tarımsal İstihsal alanı olan GAP'ın bitirilmesine verilen önceliği destekliyorum. Bu konuda da geç kalınmıştır. Toplam proje değeri 32 milyar dolar olan GAP'ın yarısı tamamlanmış, 16 milyar dolara daha ihtiyaç vardır.

Bu eksiklik en kısa sürede giderilmelidir. Türkiye bir türlü, ataletten kurtulamıyor, asıl uğraşması gereken işlerle uğraşmıyor, vakit kaybediyor. Yazının başında, Brezilya örneğini verirken, Brezilya Başkanı Luiz Inacio Lula Da Silva'nın proje ve programlarının, Brezilya'yı başarıya götürdüğünü ifade etmiştim.

İşte, gerçek vizyon sahibi, ileri görüşlü, tecrübeli, çağdaş, medeni devlet adamlarına sahip ülkelerle, bundan yoksun devlet adamlarına sahip ülkelerin farkı burada, ortaya çıkıyor.

Devlet yönetmek, vatandaşı refah ve saadete götürmek kolay değildir. kabiliyet ve beceri ve en önemlisi ileri vizyon işidir.