Kurumlar vergisi indirimi teşvikinde dikkat çeken konular

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

VERGİ PORTALI / Recep BIYIK

[email protected]

Bir süre önce anons edilen yeni teşvik sisteminin kuşkusuz en önemli parçası, kurumlar vergisi indirimi teşvikidir.

Teşvik unsurlarından makine ve teçhizat alımında uygulanan katma değer vergisi istisnası ve sosyal güvenlik primi desteği de önemli olabilir. Ancak, bu teşvik ve desteklerin zaten yıllardır uygulanıyor olması, yeni bir teşvik olarak kabul edilebilecek olan ve son derece etkin olacağını düşündüğümüz kurumlar vergisi indirimini öne çıkartmaktadır.

Diğer teşvik unsurları başka makalelerin konusu olarak bırakılarak, kurumlar vergisi indirimiyle ilgili öne çıkan konulardan aşağıda ana hatlarıyla bahsedilecektir.

Yasal düzenleme

Kurumlar vergisi indirimiyle ilgili yasal düzenleme 28 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5838 sayılı kanunla yapılmıştır. Bu kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu'na eklenen bir maddeyle, teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar için indirimli gelir/kurumlar vergisi oranı uygulaması getirilmiştir.

Yapılan düzenleme, yayım tarihi olan 28 Şubat 2009'da yürürlüğe girmiş olmakla birlikte, uygulanabilmesi Bakanlar Kurulu'nun yetkilerini kullanarak gerekli ikincil düzenlemeleri yapması ile mümkündür.

Açıklanan konulardan öne çıkanlar

Geçtiğimiz günlerde Başbakan tarafından açıklanan konulardan, dikkat çeken bazıları şunlardır:

- Türkiye dört bölgeye ayrılarak kurumlar vergisi indirimi teşviki, bölgeler ve sektörler itibariyle farklılaştırılmaktadır. Bölgelerin doğru belirlenip belirlenmediği tartışılabilir olmakla birlikte, bu şekilde bir sınıflama ve kademeli teşvik, daha adil ve kabul edilebilirdir.

- Teşviklerin en yoğun olarak uygulanacağı dördüncü bölgenin, oldukça geniş tutulduğu görülmektedir. Bu bölgede 30 ilin olacağı anlaşılmakta olup, Doğu Karadeniz Bölgesi ile Güney ve Güneydoğu Anadolu bu bölgededir. Önümüzdeki dönemde, bu sistemin en çok konuşulan yönü bölge illerinin doğru belirlenip belirlenmediğine ilişkin olacaktır. Trabzon ile Mardin'in veya Çankırı ile Siirt'in aynı bölgede olup olmadığı sorusu ile sıkça karşılaşmamız olasıdır.

- Bölgelere göre belirlenmesi planlanan, yatırıma katkı oranı %20-60 arasında değişmektedir. En yüksek teşvik sağlanacak bölge için bu oran   %60 olarak düşünülmektedir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/A maddesine göre Bakanlar Kurulu'nun yetkisi, 50 milyon lirayı aşan yatırımlarda %45, bu tutarın altındaki yatırımlarda ise %25 ile sınırlıdır. Bu yetkilerin üzerinde yatırıma katkı oranı belirleneceği açıklaması, bir kanun değişikliği yapılarak Bakanlar Kurulu yetki sınırının artırılmasının gündemde olabileceğini göstermektedir.

- Büyük yatırımlar için uygulanacak kurumlar vergisi oranı, diğer yatırımlardaki oranla aynıdır. Ancak büyük yatırımlarda daha yüksek yatırıma katkı oranı belirlenerek, vergi avantajının bu yatırımlarda daha fazla olması sağlanmaktadır.

- Teşvikin 2010 sonuna kadar başlayan yatırımlara uygulanacağı anons edilmiştir. Gerçekte Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer alan madde geçici bir madde değildir. Bakanlar Kurulu kararıyla ilke olarak bu teşvik geçici bir hale getirilemez. Ancak Bakanlar Kurulu kendisine verilen yetki çerçevesinde, teşviki minimize edebilir. Bu çerçevede kurumlar vergisi indiriminin, 2010 sonunda başlayacak yatırımlar için belki daha düşük düzeyde devam edeceğini söylemek zor değildir.

İndirimli kurumlar vergisi oranı yoluyla yararlanılacak teşvik tutarı

İndirimli kurumlar vergisi oranı yoluyla yararlanılacak teşvik tutarı, üç unsura bağlı olarak belirlenecektir. Bu unsurlar; sektör, bölge ve yatırımın büyük proje yatırımı olup olmamasına bağlı olarak belirlenecek ve teşvik belgelerinde yer alacaktır.

Her bir il grubu için yatırıma katkı oranı ve yatırıma katkı tutarı Bakanlar Kurulunca belirlenecek, yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar (yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarıdır) indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

Başbakan tarafından yapılan açıklamaya göre, bölgeler itibariyle belirlenen yatırıma katkı oranları ve uygulanacak kurumlar vergisi oranları aşağıdaki tabloda yer almaktadır:

 Bölgesel ve sektörel Büyük proje yatırımları

Bölgeler Yatırıma katkı oranı Uygulanacak KV oranı Yatırıma katkı oranı Uygulanacak KV oranı

1 20 10 30 10

2 30 8 40 8

3 40 4 50 4

4 60 2 70 2

Bu tabloya göre örneğin; 1. bölgede yapılacak 200 milyon tutarındaki bir yatırımda, bu yatırım tutarının %20'si, yani 40 milyon liralık kısmı Devletçe karşılanacaktır. Devlet bu tutarı yatırımcıya nakit olarak ödeyerek karşılamayacak, bunun yerine bu yatırımdan elde edilecek kazançları düşük oranda (%20 yerine %10) vergileyerek gerçekleştirecektir. Buna göre, yapılan yatırımdan elde edilen kazanç 400 milyon liraya ulaşıncaya kadar indirimli oran uygulanacak, bu yolla devlet yatırımcıya 40 milyon liralık vergi tasarrufu sağlamış olacaktır. Vazgeçilen vergi tutarı devlet katkı payına ulaştığında, standart kurumlar vergisi uygulanmaya başlayacaktır.

Teşvikten yararlanmaya başlanması

İndirimli kurumlar vergisi oranı teşvikinden, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlandığı hesap döneminden itibaren yararlanılacaktır.

İndirimli kurumlar vergisi oranının uygulanacağı kazanç

İndirimli kurumlar vergisi oranı, sadece yapılan yatırımdan elde edilen kazançlara uygulanacaktır. Bu çerçevede yeni yapılan yatırım dışındaki faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli oran değil, standart oran uygulanacaktır.

İndirimli oranın sadece yeni yatırımdan elde edilecek kazanca uygulanması, teşvikin etkinliğini ciddi ölçüde azaltacağı gibi, yeni yatırımdan elde edilen kazancın diğer kazançlardan ayrı olarak hesaplanmasını gerektirdiğinden uygulaması oldukça zor olacaktır.

KDV ve ÖTV indirimleri ne zaman sona eriyor?

Değerli DÜNYA okurları, bildiğiniz gibi ekonomik kriz önlemleri kapsamında bir süre önce, bazı mal gruplarında 15 Haziran 2009, bazı mal gruplarında ise 30 Haziran 2009 tarihine kadar olmak üzere, KDV ve ÖTV oranlarında indirimler yapılmıştı. Bu indirimleri sağlayan Bakanlar Kurulu kararlarında indirimin 15 Haziran 2009 tarihine kadar veya 30 Haziran 2009 tarihine kadar uygulanacağı yazıyor. Bu günlerde vergiciler, 15 ve 30 Haziran günlerinde hangi oranların uygulanacağını tartışıyor. Karara bakıldığında indirimli oranların mal gruplarına bağlı olarak 14 veya 29 Haziran akşamı biteceği anlaşılıyor. Öte yandan Bakanlar Kurulu'nun iradesinin gerçekte 15 Haziran ve 30 Haziran günlerinde de indirimli oran uygulanması yönünde olduğuna kuşku yok. Bakanlar Kurulu üyelerinin son günlerde yaptığı açıklamalardan da bu anlaşılıyor. İndirimli oran uygulamasının uzatılması halinde belki sorun olmayacak ama bir an önce bu belirsizliğin giderilmesinde yarar var. Aksi halde önümüzdeki Pazartesi günü farklı uygulamalarla veya karmaşayla karşılaşacağız.