Kuveyt Emiri, istikrarlı gelişime önem veriyor
Kuveyt'te Bir Türk Olmak-2
Kuveyt'te "İnsan Kaynakları Organizasyonel Gelişim Müdürü" olarak görev yapmakta olan konuk yazarımız Mine Alptekin'e, [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.
Bugün 50 dereceyi geçmiş durumda ve sıcaklar yeni yeni başladı… Ama kuru havanın getirdiği bir ortamda rahat biçimde hayatınızı sürdürebiliyorsunuz burada. İşin zor tarafı gittiğiniz her kapalı ortam, ciddi anlamda soğuk… Bundan dolayı, keyifle T-shirt giyme olanağını daha hiç yaşamadım…
Bana gelen sorulardan biri de, emirliğin olduğu bir ortamda yaşamın nasıl olduğu.. Tabii ki bu sorunun cevabını anlatmak için, bu sefer yazıma Kuveyt'teki yönetimden bahsederek başlamak istiyorum.
Kuveyt'te El Sabah ailesi tarafından yönetilen meşruti monarşi hüküm sürmektedir. Kısıtlı katılımlı olsa da seçimle gelen milletvekillerinden oluşan, ancak siyasi partilerin yeralmadığı bir "Ulusal Meclis" bulunmaktadır.
1756 yılında Sabah Bin Cabir'in Emir seçilmesinden bu yana El Sabah ailesinden toplam on dört emir ülkeyi yönetmiştir. Halihazırdaki Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El Cabir El Ahmet El Sabah, Kuveyt'in onbeşinci Emiridir.
Anayasaya göre, El Sabah ailesinde kalması öngörülen emirliğin Mübarek El Sabah'ın soyundan gelmesi gerekmektedir. İstisnası olsa da teamül olarak Emirler sırayla ailenin Cabir ve Salim kollarından seçilmektedir. 13. Kuveyt Emiri Şeyh Cabir El Ahmet El Sabah'ın Ocak 2005'te vefatından sonra, sadece on dört gün için Emirlik görevini yürüten ve ailenin Salim kolundan gelen Şeyh Saad'ın Emirlik görevinden ayrılmasından sonra ailenin Cabir kolu, ülkenin yönetimine egemen olmuştur. Bu bağlamda, Kuveyt Emiri, Veliaht Prensi ve Başbakanı Kuveyt tarihinde ilk defa ailenin tek bir kolundan seçilmiş olup, tümü Cabir kolundan gelmektedir.
Kuveyt Emiri, Kuveyt'in istikarlı bir biçimde gelişmesi ve büyümesine önem vermektedir. Bundan dolayı, içinde bulunduğumuz ekonomik ortam kendini Kuveyt'teki büyük firmalarda daha 'tedbirli hareket etme' şeklinde gösteriyor. Zorluk çeken herhangi bir firmanın ismini duyduğunuz zaman ise, hemen ardından, devletin desteğinin geldiğinin haberini alıyorsunuz.
Lojistikte Bir Başarı Hikayesi ve Uluslararası Oyuncular
Barış Erdoğan, girişimcilik özelliği ona dünyanın tüm kapılarını açmış, başarısıyla tüm denizlere yelken açmış biri...
1978 Giresun doğumlu olan Barış, aslında Giresun'da hiç yaşamamış. İzmit'te büyüdüğü sırada en büyük hedefinin dünyayı görmek ve kendini bu konuda geliştirmek olduğunu farketmiş ve bu yüzden denizcilik okulunu seçmiş. Barış cok renkli ve sosyal bir yapıya sahip. Tarih, sosyoloji ve biyografi kitapları okumayı, yüzme, basketbol oynamayı seviyor ve silahlı atıcılık, halter, doğada yürüyüş gibi spor faaliyetlerini takip ediyor.
Kuveyt'e ne zaman nasıl geldin? diye sorduğumda ilginç hikayesini anlatıyor:
"Aslında Kuveyt'e 2000 yılında gemi ile stajyer olarak gelmiştim. Ama limandan dışarı çıkmamıştım, çünkü hiç ilginç bir yer olduğunu düşünmüyordum."
Barış'ın buraya geliş serüveni, aslında 2003 başında Bosna Hersek'te başlamış:
Gemi ile bir çok ülkeyi görmüş ama denizcilik sektöründe kariyer yapmak konusunda çekinceleri oluşmuş. Uzun vadede de bu kariyerin kendisini istediği yere götüremeyeceğini anlayınca, denizi 2002 sonunda bırakıp, Türkiye'de tanıştığı Boşnak arkadaşı Muamer Saracevic'in de yüreklendirmesiyle, Bosna Hersek'e gitmeye karar vermiş ve böylece Barış'ın Bosna serüveni başlamış...
Peki, Bosna Hersek'ten Kuveyt'e geçiş?
"Orda hemen dil kursuna başladım, çünkü kimse doğru dürüst ingilizce bilmiyordu. Şimdi ne kadar iyi olmuş, diyorum. Dünyada sadece 10 milyon insanın konuştuğu dil, hayatımın her alanında bana çok destek oldu. Dil kursunda her milletten insan vardı ama bana hem yaşça, hem de hayat tarzı bakımından en yakın kişi, tam arkamda oturan Amerikalı arkadaşım Jason Geyer'di ve arkadaşlığımız o kursta ilk temellerini atmış oldu. Bir süre sonra param ve iş bulma umutlarım azalmaya başladı.
Bu arada arkadaşım Jason bir Alman iş adamından Kuveyt ve Irak'ta faaliyet gösteren şirketini yönetmesi için iş teklifi aldı. Şirketin çalışanları Yugoslav ve Hintlilerdi. Jason da, dil ve iş bilgim nedeniyle bana iş teklifinde bulundu. Ben bu arada Türkiye'ye döndüm. 15-20 gün sonra beni aradı ve davetiyemi yolladı. 2 Eylül 2003'te Kuveyt'e ayak bastım.
Hep yurtdışında başka milletlerden insanlar ile büyük işlerde çalışmak ve o çok kültürlü ortamı yaşamak istemiştim. Karşıma fırsat çıktığında da seçici davranmadım. 'Bir yerden başlaman lazım Barış, bunun başka yolu yok' dedim kendi kendime. İyi ki de demişim."
İş alanına yönelik Türkiye'deki ortam nasıl? diye sorduğumda Barış'ın cevabı maalesef olması gerektiği yerden uzakta.
"Özellikle denizcilik eğitimi almış biri olarak beni en çok üzen konulardan biri de, deniz yolcu taşımacılığındaki az gelişmişlik. Akdeniz ve Ege gibi cennet bir coğrafyadayız ama ben Türk denizcilik şirketlerinin bu konuda hala birşey yaptığını göremiyorum. Turizm konusundaki tecrübemizi buraya yönlendirirsek, harika sonuçlar alabiliriz. Demiryolu taşımacılığında da harika bir potansiyel var ama potansiyeli yeterince kullanmıyoruz. Ulu önderin bize öğütlediği 'Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan' sözünü hala yerine getiremedik. Ama kendisi öyle uzağı görmüş ki, bu sözü hala çok geçerli.
Son olarak bu konu da şunu eklemek isterim: Devletimiz, taşımacılık sektörüne olan desteğini arttırmalı. İlerde milletçe çok faydasını göreceğiz.
Ya Ortadoğu'daki olanaklar?
"Araplar, özellikle körfez arapları, üretim değil, tüketim toplumu. Tabii bu lüksleri ellerinde petrol jokeri olduğu sürece geçerli olacak, o bitince birşeye karar vermek zorundalar. Üretmeye başlayıp dünyanın geri kalanı ile serbest piyasada rekabete mı katılacaklar, yoksa yine tüketirken halklarını gitgide fakirleştirecekler mi?
Onun dışında ticari açıdan bu pazarda zayıfız. Bir an önce bu pazara girip Avrupalı ve Amerikalı rakiplerimizle olan yarışımızı bir ileri safhaya taşımalıyız. Markalarımızı buralarda pazarlamaya başlamalıyız. Ortadoğu ile ilgili ön yargıdan da kurtulmamız gerekli.
Optimist olmayı seven ve çalışan biriyim, yurtdışındaki fırsatları değerlendirmeye bir süre daha devam edeceğim. Bu yüzden de rotamı Afrika'ya çevirdim. Yakın zamanda Denizcilik okulundan eski bir arkadaşımla Etiyopya' ya bir iş ziyareti yaptık. Bir şirket kurduk. Sanırım bu yılın sonuna doğru Kuveyt'le vedalaşacağım."
Sizin yolunuzda ilerlemek isteyenlere öneriniz?
"Kesinlikle korkmasınlar, özellikle aç kalmaktan. Çalışan insan hiçbir zaman aç kalmaz. Sendeler, düşer, sürünür ama yine ayağa kalkar ve gideceği yere emin adımlarla gider.
Sonra kendilerini geliştirmelerini geliştirmelerini öneririm, hem de mümkün olan en yüksek seviyede. 3-4 dil öğrenmek şart, özellikle uluslararası alanda bir iş yapacaksanız. Çok avantajı var.
Her ülkeden arkadaş edinsinler ve ilişkilerini taze tutsunlar. Internet kurdu değil ama bilgisayar kurdu olsunlar.
Hedeflerine kilitlensinler ve hep pozitif düşünsünler."
Barış Erdoğan'ın Lojistik alanında çalışmak isteyenlere önerdiği web sayfaları:
• Agility Logistics - www.agilitylogistics.com
• Aramex - http://www.aramex.com
• National Air Cargo, Kuwait - http://www.nationalaircargo.com/
• NAS-National Aviation Services, Kuwait - www.nas.com.kw/
• Expeditors - http://www.expeditors.com/
• Ortadoğu'daki iş imkanları için - www.gulftalent.com
• Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da lojistik alanında iş yapan Wared Logistics -
http://www.waredlogistics.com/
• Alghanim Group, Lojistik Şirketler Grubu - www.alghanimgroup.com/