L'Oreal CEO'su: Gelecek bizim

L'Oreal CEO'su Jean-Paul Agon: "Geleceğin bize ait olması için tüm şartlar mevcut"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
Didem ERYAR ÜNLÜ
 
Dünyanın lider kozmetik şirketlerinden biri olan L'Oréal hafta başı 2012 yılı cirosunu 22.46 milyar euro olarak açıkladı. 
 
CEO Jean-Paul Agon, 2013 yılına güveniyor ve "L'Oréal'a güçlü bir dinamik sağlayacak herşey mevcut. Gelecek bizim" diyor.
 
"2012 çok iyi bir yıl oldu bizim için. Küresel liderliğimizi pekiştirdik. Pazar yüzde 4.5 büyüme kaydederken, biz yüzde 5.5 oranında büyüme gerçekleştirdik. 104 yıldır ilk kez yeni pazarlar, ilk faaliyet alanımızı oluşturmaya başladı" diyen Agon, "İyimserliğimiz performansımıza ve kararlılığımıza dayanıyor. Pazarın dayanıklılığına ve dinamizmine güveniyoruz. Pazarın 2013 yılında yüzde 4.5 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz. Biz de her alanda yaptığımız Ar-Ge çalışmaları, markalarımız, kalkınma modelimiz ve ekiplerimiz sayesinde, bu büyümenin ötesine geçeceğiz. Gelecek bize ait" yorumlarında bulunuyor.
 
L'Oreal CEO'su Jean-Paul Agon'un Le Figaro'da yer alan yorumları şöyle:
 
* L'Oréal'in 2012 yılı sonuçları sizi tatmin etti mi?
2012 çok iyi bir yıl oldu bizim için. Küresel liderliğimizi pekiştirdik: Pazar yüzde 4.5 büyüme kaydederken, biz yüzde 5.5 oranında büyüme gerçekleştirdik. Faaliyet gösterdiğimiz her alanda pazar payımızı artırdık. 2012 aynı zamanda inovasyon açısından da çok önemli bir yıl oldu. Uluslararası piyasalara yayılımımızı güçlendirdik. 104 yıldır ilk kez yeni pazarlar, ilk faaliyet alanımızı oluşturmaya başladı. Fransa'da dünyanın en önemli saç uzmanlık merkezini kurduk. 2012 yılı bizim için başarı yılı oldu. Şirket, kaliteli ürünleri; her alanda gerçekleştirdiği inovasyonlar ve uluslararası piyasalardaki varlığı ile kazanmaya devam ediyor.  
 
* 2012 yılının ilk dokuz ayında yavaşladıktan sonra, büyümeniz son çeyrekte atağa geçti. 2013 yılında daha hızlı bir büyüme gerçekleştireceğinize yönelik güven veren konu bu mu oldu?
İyimserliğimiz performansımıza ve kararlılığımıza dayanıyor. Pazarın dayanıklılığına ve dinamizmine güveniyoruz. Pazarın 2013 yılında yüzde 4.5 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz. Biz de her alanda yaptığımız Ar-Ge çalışmaları, markalarımız, kalkınma modelimiz ve ekiplerimiz sayesinde, bu büyümenin ötesine geçeceğiz. L'Oréal tarihinin dönüm noktasında. L'Oréal'e güçlü bir dinamik sağlayacak herşey mevcut. Gelecek bizim. 
 
* Batı Avrupa'da ekonomik büyüme çok umut verici değil. Bu sizin verimliliğinizi etkilemiyor mu?
Batı Avrupa bir tür fırsatlar piyasası. Doğu Avrupa zorluklar yaşadı. İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan'ı kapsayan bölge, geçtiğimiz sene satışlarda geriye giden tek bölge oldu. Fakat ürün portföyümüzü bu bölgeye uyumlu hale getirdik ve 2013 başında işlerimizin yeniden yoluna girmeye başladığını gördük. Bunun tersine, kuzey Avrupa hala yatırım bölgesi olmaya devam ediyor. Bu bölgede satışlarımız artış kaydediyor. Örneğin Fransa'da satışlarımızda yüzde 3.5 artış yaşadık.
 
* Lüks ürün satışlarındaki yavaşlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
2011 ve 2012'nin ilk çeyreğinde yüzde 8'lik büyüme gerçekleştiren lüks kozmetik pazarı daha makul bir büyüme hızına geldi. 2012'de yüzde 8.2 oranında büyüme kaydeden L'Oréal Luxe, özellikle Lancome ve Clarisonic gibi markaları ile büyük bir dinamizm sergiledi. Bu pazar bizim için önemli bir taşıyıcı görevi üstleniyor ve bu sene en azından yüzde 5 büyüme gerçekleştirecek.
 
* Geçtiğimiz sene en yüksek büyüme performansını gösterdiğiniz Afrika'ya yönelik planlarınız neler?
Afrika bizim yeni ve son sınırımız. Eğer Afrika yükselecekse, ki bunun olacağına inanıyoruz, biz de orada olmalıyız. Nijerya, Kenya, Suudi Arabistan ve Mısır'da ortaklıklar kurduk. Hatta Mısır'da fabrika inşaa ediyoruz. Afrikalıların saçlarına özel bir numaralı markaya sahibiz: SoftSheen, Güney Afrika'da lider konumda. Bu marka, Dark & Lovely gamı ile Afrika pazarını fetedecek. Bu markayı başka kıtalarda da lanse edebiliriz. 
 
* Kiehl's ve The Body Shop'un başarıları, sizi mağaza açmaya yönlendiriyor mu?
Kiehl's ve The Body Shop mağazaları ile başarılılar, fakat aynı zamanda e-ticaret sayesinde de dinamizmlerini koruyorlar. Yeni aldığımız Urban Decay makyaj markası ile başarılı kalkınma fırsatları yakalayabiliriz.
* Borçlanma seviyeniz çok düşük; nakit seviyeniz ise çok yüksek. Nestlé'nin L'Oréal'daki payını geri almak gündeme gelir mi? 
Bugün bir savaş hazinesine sahip olmak kötü bir şey değil. Eğer gündeme gelirse, iyi bir satın alma yapabilecek durumdayız. Fakat satın almalar biz araç, sonuç değil. Her zaman kendi portföyümüzü tamamlayan markaları satın almayı tercih ediyoruz. Urban Decay, Cadum, Vogue ve Clarisonic ile 18 aydır yaptığımız da bu. 
 
* Güçlü euro, büyük bir bölümü Fransa'da üretilen lüks markalarınıza zarar verebilir mi?
Bu bizim için bir sorun değil, çünkü ürünlerimizin çok büyük bir bölümü yerel olarak üretiliyor. Lüks konusunda ise bu biz dezavantaj. Güçlü euro Fransa için bir sorun. Öte yandan Avrupa sanayinin rekabet gücünü artırmak açısından kamu güçleri için etkili bir kaldıraç. 
 
L'Oreal her yerde büyüyor 
 
[PAGE]
 
L'Oreal her yerde büyüyor 
Dağıtım ağı 2012 cirosu (milyar euro) Yıllık büyüme oranı (%)
Ecza ürünleri 1.5 +5.8
Kuaför salonları 3 +2.1
Parfüm mağazaları 5.6 +8.3
Marketler 10.7 +5
 
Ortadoğu'da göz makyajı; Çin'de kusursuz cilt ön planda
CEO Jean-Paul Agon'un sektördeki küresel trendlere yönelik görüşleri şöyle:
 
 * Ortadoğu'da göz makyajı çok önemli
"Mısır, Pakistan gibi ülkelede de faaliyet gösteriyoruz. Bu konuda yanılmamak gerekiyor, çünkü türbanlı kadınlar kendilerine oldukça özen gösteriyorlar. Gözler başta olmak üzere, oldukça fazla makyaj yapıyorlar. Ortadoğu ülkelerinin güzellik konusunda oldukça derin bir geçmişi var."
 
* Çinli kadınlar kusursuz cilt peşinde 
"Çin'de kadınların en fazla özen gösterdikleri konu kusursuz bir ciltlerinin olması. Asya'da UV ışınlarının Avrupa'ya oranla çok daha güçlü olduğunu unutmamak gerekli. Bu yüzden Çinlilerin ve Japonların güneşte şemsiye ile dolaştığını görüyoruz. Dikkat etmedikleri taktirde ciltlerinde kahverengi lekeler oluşuyor. Çin, Kore ve Japonya gibi ülkelerde güneş ışınlarına karşı koruma sağlayan ürünler çok fazla satılıyor." 
 
* Erkekler de kozmetik kullanıyor
"Erkeklere yönelik kozmetik ürünler ve deodorantlar da önemli bir potansiyel oluşturuyor. Gelişmiş ülkelerde erkekler genellikle oldukça tutucular. Özellikle genç nesiller kozmetik alanına ilgi gösteriyor. Asya'da da erkekler bu konuda hiçbir komplekse sahip değiller. Çin'de erkek bakım ürünleri sektörü hızla büyüyor."
 
* Kadınlar 10 yaş daha gençleşecek
"Gelecekte, sektörde en fazla ses getirecek yenilikler yaşlılık alanında olacak. Geçtiğimiz 20 yıl içinde kadınlar 10 yaş gençleşti. Önümüzdeki yıllarda da deri hüclerinin korunmasına ve yenilenmesine yönelik yaptığımız çalışmaların sonucunda kadınların 10 yıl daha gençleşmesini sağlayacağız. İnsanlar bazen yeni ürünlere endişe ile bakıyorlar. Ben, onlara yirmi yıl sonrasına randevu veriyorum.  Sovyetler Birliği çöktüğünde, Doğu Avrupa'da bakım ürünlerine ulaşamayan kadınların durumuna bakmalarını tavsiye ediyorum. Doğu Avrupalı kadınlar, batı Avrupalı kadınlardan yirmi yaş daha büyük duruyorlar". 
 
* Yaşadığımız en büyük devrim, dijital devrim 
"Yaşadığımız en büyük devrim, dijital devrim. Bunun nedeni marka iletişimimizi tamamen değiştirmiş olması. Güzellik, hayalgücü, duygular, eğitimle ilgili bit konu. Seneler boyunca billboardlar, basılı medya ve televizyonun sunduğu sınırlı mesaj içerikleri içinde kaldık. Dijital devrim ise her şeyi değiştirdi. Bugün ise sınırsız tercihlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu geçiş biraz zor olacak, fakat insanlar bir süre sonra doğru hedeflere doğru iletişim araşları ile ulaşabilecekler."