Lee Cooper, Kipaş’la dönüyor
Kipaş, kot giyimde dünyanın kült markası Lee Cooper'ın Türkiye ve çevre ülkeler için üretim ve perakende haklarını aldı.
Handan Sema CEYLAN
İSTANBUL - Rolling Stones konserleri ile gençlerin efsane giyim markası haline gelen İngiliz demin markası Lee Cooper, uzun süredir koruduğu sessizliğini Türkiye'de Kipaş ile bozacak.
6 bin kişilik istihdamı, tekstil, konfeksiyon, çimento ve enerji sektörlerinden elde ettiği milyar liralık cirosuyla Anadolu'nun önde gelen holdinglerinden Kahramanmaraşlı Kipaş, kotta (denim) dünyanın kült markası olarak bilinen Lee Cooper'ın Türkiye ve içinde Rusya, Irak, Suriye, Türki Cumhuriyetlerin de bulunduğu çevre ülkeler için üretim ve perakende haklarını aldı. Kipaş, ilk Lee Cooper mağazasını haziran ayında açacak. Böylece perakende sektörüne de önemli bir markayla adım atmış olacak. Önümüzdeki kış sezonuna 10, bir sonraki sezon ise 40 mağazayla girmek isteyen Kipaş, üretimi bünyesindeki tesislerde yapacak. Pazarlama ve mağazacılık kısmına ise ilk üç yılda 20 milyon dolarlık yatırım yapacak.
Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve holdinge bağlı Bozkurt Konfeksiyon AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, 'pazarda olması gereken yerde değildi' diye tanımladığı Lee Cooper'ın Türkiye ve içinde Rusya, Irak, Suriye, Türki Cumhuriyetlerin de bulunduğu çevre ülkeler için üretim ve perakende haklarını almalarının öyküsünü DÜNYA'ya anlattı. 1998'de Koç Grubu'ndan aldıkları Bozkurt Konfeksiyon AŞ ile holdingin iplikten başlayan üretim sürecini hazır giyime kadar uzattığının altını çizen Ahmet Öksüz, "Biz entegre bir grubuz. Bozkurt'un hikayesi çok eskilere dayanıyor.
Koç Grubu'ndan 1998'de Bozkurt'u satın almamızla birlikte daha önceden faaliyette olmadığımız konfeksiyon alanında üretime başladık. Dünyaca bilinen markalara üretim yapıyoruz. Başta İngiltere, Almanya, Amerika olmak üzere pek çok pazarların markalarını üretiyoruz. Marks & Spencer, Zara, Benetton gibi markalara ihracat ağırlıklı üretim yapıyoruz" dedi.
Yerel kimlik kazanacak
Kendi markalarını oluşturma düşüncelerinin öteden beri var olduğunun altını çizen Öksüz, "Bunu yaparken değişik seçenekler vardı. Sıfırdan bir marka da yaratabilirsiniz, bilinen bir marka ile de bu işe başlayabilirsiniz. Bana ikinci seçenek daha cazip geldi. Daha çok denim ve spor giyim üretiyoruz.
Bu nedenle spor giyime hitap eden bir marka arayışı içinde girdik. Yaklaşık 3 yıl önce Lee Cooper'a üretim yapmaya başlamıştık. Bizim marka arayışımız vardı, onlar da Türkiye pazarında etkili olmayı istiyorlardı. Lee Cooper'ın biz de anısı vardı. Türkiye'ye ilk gelen denim markalarından biriydi.
Pazarda olması gereken yerde değildi. Daha önceki lisansörü kapanmıştı. Görüşmelere 1.5 sene önce başladık. Tabii bu süreç çok uzun sürüyor. Sonunda anlaştık. Biliyorsunuz marka İngiltere merkezli. Bütün üretim hakkıyla, mağazacılık kısmı ile birlikte bütün Türkiye ve civar ülkelerdeki haklarını aldık. Ama önceliğimiz Türkiye" dedi. Bir markayı Kahramanmaraş'tan çıkarmanın kendisi için büyük önem taşıdığını belirten Öksüz, şöyle konuştu:
"Tamam marka yabancı ama biliyorsunuz LCW de bir Fransız markaydı. Önemli olan bunu bu topraklarda üretip yerel bir kimlik kazandırmak. Kahramanmaraş'ta da üretim yapacağız, İstanbul'da da. Lee Cooper bizim perakende sektöründe ilk tecrübemiz. Kendimize güveniyoruz, çünkü üretimden geliyoruz. Bundan sonrası için önümüzü göreceğiz. Türkiye'den sonraki hedef Suriye, Irak, Rusya ve Türki Cumhuriyetler olacak."
Bayilikler de verecek
Türkiye'de kuracakları yapılanma ile ilgili bilgi veren Ahmet Öksüz, "Kendi mağazalarımızı da açacağız, bayilikler de vereceğiz. Bunun yanında corner shopping dediğimiz yerlerde de yer alacağız. Aslında düşüncemiz Lee Cooper'ı tüm Türkiye'ye yaymak. Anadolu müşterisi biraz daha sadık, bildiği markaya güvendiği markaya daha bağlı. Anadolu'dan bayilik talepleri alıyoruz, bunları değerlendiriyoruz" dedi.
10 kişilik ekiple başladı
Lee Cooper'ın çok geniş bir ürün yelpazesi olduğunu belirten Ahmet Öksüz, "Biz yine dışarıda da üretim yaptıracağız, her şeyi kendimizin üretmesi mümkün değil. Marka konuşuyoruz, bunun ayakkabısı da, çantası da, çorabı da, iç çamaşırı da var, yelpaze geniş.
Mevcut üreticiler var, yeni üreticiler arıyoruz, sürekli yeni firmalarla görüşüyoruz" şeklinde konuştu. Şu anda Lee Cooper'ın Bozkurt'un bünyesinde olduğunu ancak ayrı bir şirket kuracaklarını kaydeden Öksüz, "Perakendecilik üretimden çok farklı. Şirketi bu yüzden ayırmak gerek. Lee Cooper için ayrı 10 kişilik ekibimiz var" ifadelerini kullandı. Markanın kendine has bir konsepti olduğunu ancak bunu geliştireceklerini belirten Öksüz, bu 'yerelleştirme'nin nasıl yapılacağı konusunda şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz her ülkenin daha farklı bir tarzı var. Şu anda bizim konseptimiz için creative director olarak Murat Süter Bey çalışıyor. Kaliteye çok önem veriyoruz. Çünkü kalite kendi elimizde, üretici kendimiz olduğumuz için her şeyin en iyisini üretip kaliteli ürünler çıkartmak istiyoruz. Fiyatının da ulaşılabilir olması gerekiyor. Kimsenin ulaşamayacağı ürünler sunmayacağız. Harcı alem ürünler de yapmayacağız. Biz markayı hak ettiği yere getireceğiz."
İlk yatırım 20 milyon $
Mağaza yatırımları için kolları sıvadıklarını anlatan Öksüz, "Üretimle ilgili çok büyük bir yatırım yapmayacağız, zaten bu konuda yeterli kapasitemiz var. Kipaş olarak önemli bir hammadde tedarikçisiyiz.
Türkiye'de çok büyük üreticilerin ipliğini biz karşılıyoruz. Yatırım daha çok mağazalaşma, ekip ve satış pazarlama tarafında olacak" diye konuştu. Üç yıl içinde yapacakları yatırımın tahmini 20 milyon dolar civarında olduğunu kaydeden Öksüz, 10 yıl içinde ise bu rakamın 50 milyon dolara çıkabileceğini söyledi.
Nüfusu 300 bini aşan her kentte olacağız
Hedeflerinin ilk sezona 10-15 mağaza ile başlamak olduğunu kaydeden Öksüz, "Ön anlaşma yaptığımız yerler, görüşme halinde olduğumuz yerler var. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, kendi şehrimiz Kahramanmaraş'ta olmak istiyoruz, Adana, Eskişehir, Manisa ve Antalya'da olacağız. Kısacası nüfusu 300 binin üzerinde olan şehirlerde hemen pazara girmek istiyoruz" dedi.
Pazara girdikleri ilk sezonun kış sezonu olacağını da kaydeden Öksüz, "Daha sonraki yaz sezonunda mağaza ve corner olarak en azından bir 30-40 noktaya çıkmak istiyoruz. Orta ve uzun vadeli hedeflerimizde ise mağaza sayısının 250-300'e ulaşması. Hemen hemen her ilde olmak istiyoruz" diye konuştu.
Markanın İsrail, Avrupa, Güney Afrika, Uzakdoğu'da da kendi ofisleri ile büyüdüğünün bilgisini veren Öksüz, Lee Cooper'ın çok fazla taklit edildiğine dikkat çekti. Öksüz, "Bunlarla mücadele edeceğiz. Marka sahipsiz kalınca, bu alandaki boşluğu taklitçiler doldurmuş. Hatta mağazalarının vitrinine Lee Cooper yazmışlar. Ancak biz pazara hakim olunca, bu durumun düzeleceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
İsyanın simgesiydi
Lee Cooper'ın temeli 1908'de Moris Cooper ve arkadaşı Louis Maister tarafından Londra'da atıldı. Daha önce Güney Afrika'da yaşayan ikili burada iş giysileri açığı olduğunu gördükleri için yatırım yaptı. Birinci Dünya Savaşı sırasında iş giysileri üretimini durdurarak, İngiliz Ordusu için üniforma ve çanta üretimine başlayan ortaklar 1937'de sadece denim üretimi için yeni bir fabrika kurdu.
O yılın sonunda bin sterlin kâr ettiler. 1939'da İkinci Dünya Savaşı'nın başlamısıyla Moris Cooper işini ikiye ayırdı. Bir bölümünde iş giysileri üretti, diğer bölümünde ise uçuş tulumları. Moris Cooper'ın 1940 yılında ölmesinin ardından Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde görev yapan Harold Cooper işin başına geçti. Oğul Cooper, şirketin başarısını günlük giyisilere de taşıdı. Denim üretimine ağırlık verildi. Markanın ismini eşinin Leigh olan adından esinlenerek yarattı ve markanın ismine son noktayı koydu. Lee Cooper kotları 1960'larda muhafazakar anlayışa isyan eden gençlik tarafından hızla benimsendi.
Özellikle kadın kotlarında yaptığı tasarımlar, o dönemde çok tartışıldı. İngiliz Rock grubu Rolling Stones'un turnesine sponsor olan Lee Cooper, adeta isyan kültürünün kült ismi oldu. Hayali tasarımcı Alferdo Angelous ile alt kültürlere hitap etmeye çalıştı. 1989'da aile hisselerinin coğunluğu satıldı. Lee Cooper şu anda dünyada 70'ten fazla pazarda faaliyet gösteriyor.