Maddeleri değiştirmektense anayasayı değiştirelim
AB Bakanı Bağış, "Maddeleri değiştirmek Türkiye'yi bir darbe anayasası ayıbından kurtarmaz. Maddeleri değiştirmektense anayasayı değiştirelim" dedi.
İSTANBUL - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Maddeleri değiştirmek Türkiye'yi bir darbe anayasası ayıbından kurtarmaz. Toptan değişikliğe gidelim. Maddeleri değiştirmektense anayasayı değiştirelim" dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar'ın ev sahipliğinde Cemile Sultan Korusu Kandilli Tesisleri'nde düzenlenen sahur etkilnliğine katılan Bağış, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok hassas bir dönemden geçtiğini belirtti.
Mayısın, aslında Türkiye'nin göstergeler açısından en önemli ve başarılı geçen aylarından biri olduğunu ifade eden Bağış, "Gezi Parkı'nda 5-6 ağaç bahane edilerek Türkiye'de kargaşa çıkarıldı. Ancak milletin dirayetiyle Türkiye, bu kargaşanın üstesinden gelebilmeyi başardı" diye konuştu.
Bakan Bağış, Türkiye'nin AB standartlarını yakalaması gerektiğini ve bunun için atılması gereken önemli adımlar olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin demokratikleşmesi için çok önemli adımlar atıldığını dile getiren Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Turgut Özal bir mülakatında 'annem Kürt'tü' demişti. Bir başka mülkatında 'teyzem Türkçe bilmezdi' demişti ama 'ben Kürt'üm' diyememişti. Bir cumhurbaşkanının Kürt'üm demeye çekindiği bir ülkede devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapıyor. Mahkumlar anneleriyle Kürtçe konuşabiliyor. Ermeni vatandaşlar, 112 yıl sonra Akdamar'da, Ortodoks vatandaşlar 88 yıl sonra Sümela'da dinleri gereğince ibadet yapabiliyor. TOKİ, Roman vatandaşlara konut yapabiliyor. İnanç özgürlüğünün karşısında değiliz. Atatürk'ten sonra ilk kez bir cemevinde bir cumhurbaşkanı, muharrem orucunda aynı sofrada buluşan bir başbakanımız var. Bu bizim özgüvenimizle alakalı bir konu. Türkiye geçmişle karşılaştırıldığında çok iyi bir noktada. Ama mükemel de değiliz."
Katılımcıların gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Bağış, Türkiye'nin Ermenistan ile bir sorunun bulunmadığını, Ermeni diasporasının büyük çoğunluğunun Hristiyan olan ülkelerde, Hristiyan bir toplumun kimliliğini korumak için sürekli Türkiye ve Türkler'e karşı nefret üzerinden yürütükleri bir rant olduğunu söyledi.
Amerika'nın Boston kentinde kreşte çocuklara, 'Pis bir Türk olmaktansa köpek olmayı tercih ederim' ifadelerinin yer aldığı şiirler öğretildiğine bizzat şahit olduğunu kaydeden Bağış, şöyle devam etti:
"Bunu ezberleyen çocuğun Türkiye'ye sıcak bakma imkanı yok. Bu mekanizma oradaki toplumun bir arada kalması için vesile haline geliyor. Konu Ermenistan ile çözülecek olsa bazı ekonomik araçlarla çözülür. insanlar yokluktan başka ülkelere göç ediyor. 70 bin Ermeni vatandaşı ülkemizde kaçak olarak çalışıyor. Bayanlar genellikle bebek ve yaşlı bakıcılığı yapıyor. Milletçe kalbimizde bir nefret olsaydı en kıymetli varlıklarımız olan bebek ve yaşlıları onlara emanet etmezdik. 2015'in yüzüncü yıl olması nedeniyle mutlaka aleyhimize kullanacaklar. Ama değil yüzüncü yılı, bininci yıl da olsa işlemediğimiz bir suçu kabul etmemiz mümkün değil."
"Toptan değişikliğe gidelim"
Bağış, askeri darbeleri, bir ülkenin kendi ordusu tarafından işgal edilmesi olarak tanımlayarak, bunun dayanağı olan kanun maddesini kaldırmak için Avrupa müktesebatını ortaya koyduklarını ve bu maddenin kaldırılmasıyla Türkiye'nin demokrasisisin güç kazandığı söyledi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerinin üzerinde anlaştığı maddelerin, partilerin sözlerinin arkasında durması halinde mecliste bir gecede değişebileceğini vurgulayan Bağış, "Maddeleri değiştirmek Türkiye'yi bir darbe anayasası ayıbından kurtarmaz. Toptan değişikliğe gidelim. Maddeleri değiştirmektense anayasayı değiştirelim. Gerekirse referanduma gidelim. Türkiye'de bundan sonra tartışmaları bir sivil anayasa üzerinde yapalım. Reform bitmeyen bir süreçtir" ifadelerini kullandı.
AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın kadın parlamento muhabirlerine yönelik sözlerini eleştiren Bağış, "Bir milletvekilimizin bayan gazeticilere yaptığı terbiyesizliğe karşı partimiz gerekeni yaptı. Dün ana muhalefet partimizin bir vekili haddini aşarak başbakanımızın kızına terbiyesizlik yaptı. Ana muhalefet partisinin nasıl bir reaksiyon göstereceğini merak ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.