”Mali kural ekonomideki başarının anahtarı”

BEYRUT - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, mali kuralı ekonomideki başarının anahtarı olarak niteledi ve "Kriz dönemi olsun, olmasın her dönem mali kuralı koymak ve uygulamak bir ülkenin orta vadeli başarısında ve kredibilitesinde çok önemlidir" dedi.

Şimşek, Lübnan'ın Başkenti Beyrut'ta düzenlenen Arap Ekonomik Forumu'nda, "Kriz Sonrası Dönemde Ekonomik Canlanmayı Sağlayan Ekonomik Politikalar" konulu panelde konuştu.

Türkiye'nin 8 yıl önce bir kriz yaşadığını hatırlatan Şimşek, bu krizde edinilen tecrübelerin son krizden çıkışa ışık tuttuğunu ifade etti. AB ve diğer ülkelerin Gayri Safi Yurt İçi Hasılalarında meydana gelen düşüşün, son küresel krizin ne kadar büyük boyutta olduğunu ortaya koyduğuna işaret eden Şimşek, bütün ülkelerin kriz dönemlerinden nasıl çıkılacağı konusunda izleyecekleri stratejilere odaklanmaları gerektiğini söyledi.

Krizde ortak strateji izlenmesi zorunluluğuna da dikkati çeken Bakan Şimşek, "Bütün ülkeler, özellikle bütçe açıklarını kontrol altına almak için ortak hareket etmek zorundalar" dedi.

"Her ülkede mali kural olmalı"

Maliye Bakanı Şimşek daha sonra, Türkiye'nin son dönemlerde uygulamaya koyduğu reformlar ve aldığı tedbirlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin son krize karşı tedbir alan ilk ülkelerden biri olduğunu bildiren Şimşek, bu çerçevede Orta Vadeli Mali Planın uygulanmaya başlandığını ve çeşitli tedbirlerin yürürlüğe sokulduğunu vurguladı.

Türkiye'nin son 10 yılın başlarında ciddi bütçe açığı bulunduğunu kaydeden Şimşek, şöyle devam etti:

"Aldığımız tedbirlerle bu açığı kriz öncesi yüzde 1'lere kadar düşürmüştük. Gelişen ülkelerin bu konuda gösterdikleri gayret, bu krizden çıkışta çok önemli. Muhakkak birtakım mali kuralları uygulamaya koymak zorundasınız. Bu tür şok anlarında mali kurallarınız olmalı. Mali kural, ekonomideki başarının anahtarıdır. Kriz dönemi olsun, olmasın her dönem mali kural koymak ve uygulamak, bir ülkenin orta vadedeki başarısında çok önemlidir. Mali kural, ülkenin kredibilitesi için de çok önemli. Biz, bu konudaki kurallarımızı belirleyerek, ortaya koyduk.

Orta vadede bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranını yeniden yüzde 1'e düşürmeyi öngörüyoruz. Burada bütçe açığı kadar, bütçe açığının nereden kaynaklandığı da çok önemli. Dünya ekonomilerinde düzelme olmasına karşılık, hala kırılganlıklar devam ediyor. Çünkü bütçe açıklarının birçok nedeni olabiliyor. Harcamalar artıyor, gelirler düşüyor. Biz ülkelerin üretim kapasitelerini nasıl artırabiliriz, buna odaklanmalıyız. Örneğin vergi indirimleriyle bu sağlanabilir. Uzun vadedeki başarı için bu bir araç olabilir. Özelleştirme ile üretim kapasitesini artırabilirsiniz. Eğitime yatırım yapmalısınız. En önemli şeylerden biri de uzun vadede araştırma ve geliştirmeye ne kadar harcama yapıyorsunuz? Bu harcamaları artırmalısınız."