Mali Kural'da yüzde 5 büyüme hedefleniyor
Babacan iki bileşenden oluşan Mali Kural'ın nasıl çalışacağını anlattı.
İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, merakla beklenen 'Mali Kural'ın ayrıntılarını düzenlediği basın toplantıyla açıkladı. Babacan, orta, uzun vadede bütçe dengesinde yüzde 1 açık ve ekonomide yüzde 5 büyüme hedeflediklerini bildirdi.
Dün yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında taslağa son şeklini verdiklerini belirten Babacan, taslağın Başbakanlığa, oradan da TBMM'ye sevkedilmeye hazır durumda bulunduğunu söyledi.
Mali kuralın özellikle maliye politikaları açısından Türkiye için son derece önemli olduğunu dile getiren Babacan, "Para politikaları tarafında Merkez Bankası'nın bağımsızlığı nasıl temel bir konu ise mali politikalarda da, mali kuralla Türkiye'de yeni bir dönemin başlayacağını ifade edebilirim" dedi..
İki bileşenden oluşuyor
Mali kuralın nasıl çalışacağını anlatan Babacan, mali kuralın 4 ana parametresi bulunacağını ve buna göre orta, uzun vadede Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçe dengesinin eksi yüzde 1, yani Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 1'i oranında oluşmasının hedefleneceğini açıkladı.
"Yani orta, uzun vadeli hedefimiz bütçe dengesi noktasında yüzde 1'lik bir açık" diyen Babacan, bir başka önemli parametrenin de eşik büyüme oranı olduğunu ve bunun da yüzde 5 olarak belirlendiğini bildirdi. Babacan, şöyle devam etti:
"Mali kuralımız iki bileşenden oluşuyor. Bunlardan biri açıkla ilgili konu. Bir diğeri de genel konjonktürle, ekonomik büyüme hızıyla ilgili. Diyelim bizim bütçe açığımız yüzde 4. Ulaşmak istediğimiz hedef de yüzde 1. Çünkü 1 artık sabit. Bir bundan sonra yıllar boyunca hep sabit olacak, o orada duracak.
Açığımızın 4 olduğu bir yıl, ertesi yıl için ne kadarlık bir bütçe açığı hedeflemeliyiz. İşte bu noktada 0,33 katsayısı devreye giriyor. Bu da bu da şu demek; yüzde 4'ten yüzde 1'e ulaşırken, bir sonraki yıl aradaki farkın 3'de 1'i kadar bir uyarlama yapıyoruz. Yani 4 ile 1 arasında 3 puan var, o 3 puanın 1 puanı kadar bir uyarlama. Dolayısıyla mali kural çerçevesinde yüzde 4 açık verdiğimiz bir yılın ertesi yılı, bu açığı 3'e indirmemiz gerekecek. Yani yüzde 1'lik bir mali uyum gerekecek. Bir sonraki yıl kalan farkın yine 3'de 1'ini alıyoruz. Yani azalan bakiye sistemiyle gidiyor.
Diyelim ki ertesi yıl açığımız yüzde 3 ise ve hedef 1 ise bu sefer 3 ile 1 arasındaki farka bakıyoruz 2 puan. İki puanın 3'de 1'ini alıyoruz ve 0,67 oranında açığımızı düşürüyoruz."
Konjonktür etkisi
İkinci bölümün konjonktür etkisi olduğunu anlatan Babacan, bununla ilgili şu bilgileri verdi:
"Diyelim biz Türkiye olarak herhangi bir yıl yüzde 8 büyüdük. Yüzde 8 büyüme bizim eşik büyüme oranımızın 3 puan üzerinde. O 3 puanın 3'de 1'i oranında o yıl bir tasarruf sağlamamızı söyleyecek mali kural. Ya da tam tersine diyelim ki sadece yüzde 2 büyüdük. Bu yılda da yine yüzde 5'lik eşik değerden 3 puan daha altta kaldığımız için bunun 3'te 1'i kadar, yani yüzde 1'lik daha fazla bütçe açığı belirleyeceğiz.
Yani bir bakıma işlerin iyi gittiği yıllarda, yüzde 5'in üzerinde büyüdüğümüz yıllarda tasarruf edeceğiz, ama yüzde 5'in altında büyüdüğümüz yıllarda da o tasarruf ettiğimiz miktarlar kadar bütçemizde daha fazla açık vermeye izin vereceğiz. Yani ekonomik döngülerle ters çalışan bir bütçe dengesi. Ekonomik döngüleri telafi etmeye yönelik bir bütçe dengesini böylece kurmuş olacağız. Bu formülasyon, matematik biraz belki ilk bakışta anlaması güç gözükse de bir süre göreceksiniz sonra buna çok kolay alışacağız."
Babacan Mali Kural ile Eylül 2009'da açıklanan Orta Vadeli Programdaki hedeflerin farklı olmadığını da vurgularken, "Burada amaç uzun vadeyi garanti altına almak. Uzun vadede nereye gittiğimizi herkese ilan etmek ve iyi günde kötü günde, hava şartları ne olursa olsun, biz bu yolculuğa devam edeceğiz mesajını açık bir şekilde verebilmek" diye konuştu.
Özel sektörün ve piyasaların işi kolaylaşacak
Mali kuralın uzun vadeli bir hedef olduğunu vurgulayan Babacan, bununla özel sektörün ve piyasaların işinin de kolaylaştığını bildirdi.
Amaçlarının Türkiye ekonomisinin özel sektör eliyle büyümesinin sağlanması olduğunu ve kamunun uzun vadede ne yapacağını açıkladığı zaman, özel sektöre de daha uzun vadeli bir perspektifin getirildiğini kaydeden Babacan, "Yani özel sektöre ne kadar bir alan açılacak ekonomide bunu herkes görmüş oluyor. Ben kuvvetle inanıyorum ki bu mali kuralın uygulanmasıyla beraber tedrici olarak göreceksiniz hem içeride hem dışarıda Türkiye'de kaynak vadeleri uzayacaktır. Özel sektörümüz çok daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetleri kaynaklara içeriden ve dışarıdan ulaşabilecektir. Zaten bizim de amacımız Türkiye'yi özel sektör eliyle büyütmek" dedi.
Meclis kapanmadan yasalaşmalı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, Mali Kural Kanun Yasa Tasarısı Taslağının Meclis kapanmadan yasalaşmasını hedeflediklerini söyledi.
Babacan, Mali Kural Kanun Yasa Tasarısı Taslağının ana unsurlarını açıkladığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine Babacan, sadece bir hükümet dönemini kapsayan mali kuralın anlamı olmayacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Mali kuralın eğer sahibi sadece bir dönem bir hükümet ise bu mali kuraldan fazla şey beklememek lazım. Mali kuralın sahibinin çok daha geniş bir kitle olması gerekiyor. İş dünyamız, sivil toplum kuruluşlarımız, basın kuruluşlarımız, medyamız ne kadar bu mali kurala sahip çıkarlar ise mali kuralın uygulaması o kadar sıhhatli olabilir. Aksi halde sadece bir hükümet dönemini kapsayan bir mali kuralın çok fazla anlamı da olmaz. Bugün Merkez Bankasının bağımsızlığı bir yasadır, bir cümle. Anayasamızda yoktur öyle bir şey ama kolay değildir onu değiştirmek. Onu değiştiren ondan sonra ertesi gün piyasalardaki gelişmeleri herhalde görür, altından kalkamaz hiçbir hükümet.
Dolayısıyla o noktaya getirmemiz gerekiyor. Sapma olduğunda hep beraber sahip çıkmamız gerekiyor. Bu memleketin geleceğiyle ilgilidir. Bu bizim çocuklarımızla, torunlarımızla ilgilidir. Gelecek nesillerin refahından sen çalamazsın. Mali kural biraz da nesiller arası adaleti sağlamakla ilgilidir. Bugünden har vurup, harman savurup gelecek nesillere borç bırakmak değil, tam tersine gelecek nesillere daha çok yüksek bir refah seviyesi bırakmaktır. Bunun bilincinde olursak hep beraber ve kamuoyu baskısı, piyasa baskısı mali kuralı yerinde tutacaktır."
Babacan, taslağın yasalaşma zamanına ilişkin bir soru üzerine de, Meclis kapanmadan yasalaşmasını hedeflediklerini kaydetti.
Parametrelerde bir değişiklik olursa
Orta Vadeli Program (OVP) ve Orta Vadeli Mali Plan'da (OVMP) mali kurala göre saptanan genel yönetim açık tavanının belirleneceğini, bundan sonraki OVP ve OVMP'nin hep bu mali kural çerçevesinde oluşacağını belirten Babacan, kuralın hesaplandığı parametrelerde bir değişiklik olursa, Ekim ayında toplanacak YPK toplantısında OVP ve OVMP'deki açık tavanının güncelleneceğini kaydetti.
Babacan, "Söz gelimi 2011 ile ilgili bir büyüme öngördük ancak, bütçe dönemi geldiğinde bu öngörümüz değişti, yarım puan, 1 puan aşağı indi, yukarı çıktı. Bu durumda mali kural çerçevesinde hedeflerin revizyonu gerekecek. Mali Kural'dan sapma olup olmadığı da o yıl için gerçekleşen genel yönetim açığının GSYİH oranı ile kesin tavan mukayese edilerek yapılacak" dedi.
Uygulama sırasında farklı ihtiyaçların çıkması ve öngörülmeyen gelişmeler olması halinde, bununla ilgili yıl içinde gerektiği zaman gereken tedbirlerin, bakanlar kurulunda tartışılıp alınacağını anlatan Bakan Babacan, şöyle devam etti:
"O tedbirleri alıp, ne olursa olsun yıl sonunda öngörülen hedeflere ulaşmanın gereği ne ise yapılacak. Tabii afet, tehlikeli, salgın hastalıklar, ağır ekonomik ve finansal bunalım durumlarında olağanüstü hal ilan edilmesi halinde, doğrudan olağanüstü haller için yapılacak ve bütçede öngörülmeyen ilave merkezi yönetim harcamaları Mali Kural kapsamı dışında tutulacak. Bu, borç tedarikleri ile ilgili genel yapıyı, eğilimi bozacak bir unsur değil. Bir defalık maliyetlerle ilgili bir konu."
3 aylık izleme raporu hazırlanacak
Yasa tasarısı ile OVP ve OVMP'nin birleştirilerek, tek bir doküman olarak 15 Haziran'da yayımlanacağını belirten Bakan Babacan, dokümanın yayımlanmasını izleyen 15 gün içerisinde Maliye Bakanı ile DPT'den sorumlu Bakan'ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na özel gündemli bir toplantı ile bilgi vereceğini kaydetti.
Maliye Bakanlığı'nın 3'er aylık ve yıllık dönemlerde Mali Kural İzleme Raporu hazırlayarak bunu kamuoyuna duyuracağını bildiren Bakan Babacan, hazırlanacak diğer raporlar hakkında şu bilgiyi verdi:
"Şeffaflık ilkesi gereği, hedefle uyumlu muyuz değil miyiz bu da düzenli olarak ortaya konacak. Kit'ler 3'er aylık ve yıllık olarak Hazine Müsteşarlığı tarafından raporlanacak ve kamuoyuna açıklanacak.
Emeklilik ve genel sağlık sigortalarının uzun dönemli aktüeryal dengelerini içeren hesaplar, rapor hazırlanarak her yıl kamuoyuna kamuoyu ile paylaşılacak. Bu hesapları sosyal güvenlik yasamızı çıkarırken yaptık ve uygulamaya başladık ama o günden bugüne bir açıklamamız olmadı. Nasıl gidiyor, genel dengeler nereye gidiyor, öngörülene göre neredeyiz, sıkıntı var mı, yok mu? Bununla ilgili her yıl düzenli raporlama yapılacak. Artık sosyal güvenlik açıkları ve buna bağlı olarak aktüeryal denge yıllık raporlamalar ile kamuoyunun bilgisine sunulacak."