Mali müşavirler ve TURMOB yeni dönemde Anayasa'ya ve hukuka aykırı maddelere sessiz kalmamalı

Hüseyin TOKSÖZ / Mali Müşavir(CPA)/İktisatçı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

TURMOB'un 19. Olağan Genel Kurulu 18-19 Ekim'de çok yoğun bir katılımla tamamlanmış ve Ekonomi eski Bakanı Dr. Masum Türker başkanlığındaki yeni yöneticilerini 2 yıllığına göreve getirmiştir. Türk ve Dünya Ekonomisinin içinde bulunduğu Ekonomik resesyon ve daralma karşısında TURMOB'un yeni yönetiminin genelde ülke ekonomisine ve özelde ise meslek camiasının kangren olmuş sorunlarına karşı sorumlulukları aciliyet kazanmaktadır.

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası (kısaca Mali Müşavirlik Yasası) 19 yıllık uygulanma sürecinden sonra 10.07.2008 tarih ve 5786 sayılı kanunla bazı maddelerinde değişiklik yapılmış ve meslek camiasının yıllardır beklediği bazı olumlu değişiklikler yapılmıştır. Örneğin meslek mensuplarının 3 parçaya bölünmesine sebep olan unvan karmaşası serbest muhasebeciliğin kaldırılmasıyla 2 ye indirilmiş ,mesleğe üniversite mezun olmayanların girmesi son bulmuş, yıllardır adaletsizliğe ve eşitsizliğe yol açan maliye bürokrasisinden gelen inceleme elemanlarının sınavsız yeminli mali müşavir olmaları kaldırılmış ve herkese sınav kazanma şartı getirilmiştir.

Ancak yıllardır meslek camiasında tartışılan ve bu güne kadar da çözülmeyen TURMOB kurullarının demokrasiye, Anayasa'ya, hukuka ve evrensel kurallara aykırı bir şekilde oluşturulmasına devam edilmekte ve bu ısrarcı tutum mesleğin gelişmesine engel olmakta meslek mensupları arasında hiyerarşiye, ayrımcılığa, kayırmacılığa ve dolayısıyla kaosa neden olmaktadır.

Meslek yasamızın hazırlanmasında hükümet ve milletvekilleri üzerinde etkin olan maliye bürokrasisi, emekliliklerinde yapacakları bir iş olarak gördükleri ve doğrudan sınavsız girdikleri meslek üzerindeki hakimiyetlerini her alanda göstermektedirler. Maliye Bakanlığı ve bürokrasisinin şuana kadar çıkardığı veya çıkarılmasında etkin olduğu 80 küsur iş tebliği ve yönetmeliğinin tamamı yeminli müşavirlerle ilgilidir. Mali müşavirlerle ilgili olarak sadece mükerrer 227 vardır. Bu da göstermektedir ki mesleğimizle ilgili tüm olumlu gelişmeler, yaratılan tüm artı değerler, ekonomik yararlar ve yetkiler sadece yeminli müşavirlere yöneliktir. Adeta, bu mesleğin dinamik ve üretken çoğunluğunu oluşturan tamamı üniversite veya yüksek lisans mezunu olan 2 yıl staj yapmış (yeni yasayla 3 yıl) ve stajın sonunda zorlu mesleki sınavlarda başarı göstererek mali müşavir olan serbest muhasebeci mali müşavirler yok sayılmakta ve sadece beyanname düzenlemeye mahkum edilmektedirler.

Anayasal bir kuruluş olan meslek odaları Anayasamız'ın 135. maddesinde düzenlenmiş ve buna göre belli bir mesleğe mensup olanların ortak ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmelerini sağlamak meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde güveni, dürüstlüğü hakim kılmak, mesleğin disiplin ve ahlakını korumak üzere kurulmalarını amaçlamaktadır. Yine bu maddede meslek kuruluşlarının organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı denetimi altında, gizli, eşit oyla seçilirler demekle organların oluşumunun ancak demokratik seçimle olabileceğini öngörmektedir. Kurulların oluşmasında demokrasinin temel kuralı olan seçime yer verilmekle yönetim ve faaliyetlerinin de demokratik kurallara aykırı olamayacağını kabul etmektedir. Demokrasi, Anayasamızın başlangıç kısmıyla 2. ve 5. maddelerinde devletin korumakla ve özen göstermekle yükümlü olduğu ilkeler arasında yer almaktadır. Demokrasinin özgürlükçü ve eşitlikçi niteliğinin erdemi ve değeri de hukuk devletinin çağdaşlaşmasına ve evrenselleşmesine katkısı nedeniyle büyük önem kazanmaktadır. Demokratik seçimin en önemli özelliği adil, katılımcı, serbest, eşit ve genel oy esasına dayanmasıdır.

Tüm bu ve benzeri nedenler dolayısıyla 3568 sayılı Mali Müşavirlik Yasamızın Birlik Yönetim Kurulu'nun oluşumunu izah eden 35. maddesi Anayasaya, hukukun temel kavramlarına ve de en önemlisi Anayasal güvence altına alınan demokratik yaşama ve demokratik seçimlere aykırıdır. Bu maddeye göre 9 kişilik TÜRMOB Yönetim Kurulu'nun 5 kişisinin ve başkanın yeminli mali müşavir olması zorunluluğu, 38.madde de açıklanan Birlik Disiplin Kurulu'nda 5 üyenin 3'ünün yeminli müşavir olması ve buna dayanarak Disiplin Kurulu Başkanı'nın Yeminli Mali Müşavir olması zorunluluğu ve yine 39.madde de tesis edilen Birlik Denetim Kurulu üyesi 3 kişiden birinin Yeminli Mali Müşavir olma zorunluluğu demokratik seçime açık bir müdahale ve 70.000 mali müşavirin iradesini hiçe saymaktır. Sayıları ancak 3-4.000 civarında olan ve bunlarında 3400-3500'ü sınavsız mesleğe giren vergi inceleme elemanlarından oluşan yeminli müşavirlerin çoğunluğa tahakkümüdür.

Kuruluş ilkelerini ve kamusal görevin kendisine biçtiği ilkeleri gerçekleştirecek en önemli icrai kurul olan yönetim kurulunun meslek mensupları arasında antidemokratik oluşumu ve azınlığın çoğunluğa hakimiyetine yer verecek bir yapıda oluşması kurumun itibar ve güvenirliğini sarsmaktadır. Bu durumda meslek mensuplarının mesleki disiplin ve ahlakına yönelik kurallara uyumu tam olarak gerçekleşememektedir.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu, 6135 sayılı TMMOB Kanunu, 6643 sayılı Eczacılar Birliği Kanunu ve 6023 sayılı TTB Kanunu gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında yönetim kurullarının ve diğer kurulların oluşum şekillerinde daha demokratik ve objektif kurallara göre seçimler yapılmasına rağmen mali müşavirlik yasasındaki bu dayatmalar aynı anayasal düzen içerisinde değişik meslek grupları arasında farklı ve eşitliğe aykırı uygulamalara yol açmaktadır.

SONUÇ: TURMOB yöneticileri ve meslek mensupları yıllardır devam eden hukuka ve anayasal, evrensel kurallara aykırı bu maddelerin artık gündemimizden çıkarılması ve mesleğin tek unvana, mali müşavirliğe indirilmesi için Maliye Bakanlığı ve TBMM nezdinde girişimlerini artırmalı ve sesini yükseltmelidir. Tüm olumlu girişimlere rağmen bir sonuç alınamayacaksa birbiriyle çokta ortak paydası olmayan ,haksız rekabet yaratan yeminli müşavirlik müessesesi kaldırılmalı veya mali müşavirler ile yeminli müşavirler birbirinden ayrılmalı mesleki demokrasi mücadelemizi Türkiye Mali Müşavirleri olarak aktif, dinamik, bağımsız, onurlu ve eşit üyeleri olarak genel başkanını ve icra kurullarını kendisi seçebilen haklarını, yetkilerini başı dik cesurca arayan ve maliye bürokrasisinin etkisinde olmayan sivil bir örgüt olarak yolumuza devam etmeliyiz.