Marjinal varsa Başbakan’ın kendisidir
ANKARA – Grup Yorum üyesi Cihan Keşkek, tüm Türkiye’ye yayılan Taksim Gezi Parkı direnişinde meselenin ağaç olmadığını bütün dünyanın bildiğini belirterek, "Marjinal varsa Başbakan’ın kendisidir. Külhanbeyi gibi ortalıkta dolaşıp bütün halkı, milyonları aşağılamanın, ezmenin, halkın onuruyla, inançlarıyla oynamanın sonucu budur" dedi.
Cihan Keşkek, ANKA’ya yaptığı değerlendirmede, Gezi Parkı direnişinde meselenin ağaç olmadığını ve bunu bütün dünyanın bildiğini söyledi. Olanların, "10 yıllık AK Parti iktidarının halkta biriktirdiği öfkenin açığa çıkması" olduğuna dikkat çeken Keşkek, şöyle konuştu:
"Yıllar boyunca devrimciler gaza boğuldu, coplandı, tutuklandı. Devrimcilerin maruz kaldığı bu duruma bugün bütün halk direniyor. Marjinal varsa Başbakan’ın kendisidir. Külhanbeyi gibi ortalıkta dolaşıp bütün halkı, milyonları aşağılamanın, ezmenin, halkın onuruyla, inançlarıyla oynamanın sonucu budur. Biz size (sanatçılara) ne yaptık, diyor. Yapmadığı ne kaldı? Sanatçıların üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Artık sanatçılar sahnede değilse, sanık sandalyesindedir. O yalan kahvaltıları, açılımları da bir yere kadar. Bu, bütün halkın meselesidir. Türkiye’nin her yerinde, herkes kendini sokağa atıyor. Neden attığını bilmeyen de çok. Yani, insanlar öfkeden deliye dönmüş, her alanda yaşadığı tüm baskılara karşı sokaklara çıkıyor. Bu, bir şekilde patlayacaktı. Şimdi tüm halk ayağa kalktı. Bir kez de senin dediğin olmasın. Susması için yolladılar onu zaten Fas’a, Tunus’a. ABD de ağzının payını vermiştir zaten. Vali özür diledi mesela. Tüm kabine ayakta ama adam yine tutamıyor kendini. Bütün memleketin anasını ağlattı."
Halk artık geriye gidemez
İnsanların öfkesinin 3 günde bitmeyeceğini dile getiren Keşkek, şunları ifade etti:
"Bu bir uyanış. Taksim’le başlayan mesele bir halk ayaklanmasıdır, isyandır. Tarihe ayaklanma diye geçecek. ‘Yüce devlet, yüce polis’ anlayışı yıkılmıştır. Bu anlamda devrimdir. Birbirini beğenmeyen kesimler, birbirlerinden çok şey öğrendi. Topyekun tüm insanlar uyandı. Birlikteliğin, örgütlülüğün gücünü ve gerekliliğini gördü. İnsanlar korkularını aştı. Yanındakiler vuruldu ama onlar direnişe devam etti. Üzeri kapanacak bir mesele değil, kapanmayacak. Demek ki, devrimcilerin, sosyalistlerin, Marksistlerin anlattıkları boşa gitmemiş, yalan da değilmiş. Bunu gördük. Devrimcileri aşağılamaların, karalamaların hepsi halk duvarına çarptı. ‘Devrim olacak’ diye bakmıyoruz, hayalci değiliz ama bu bir dönüm noktasıdır. Halk artık geriye gidemez. Kim geriyi savunuyorsa, geride kalır, halk onu tarihin çöplüğüne atar."